34955
2023 2024 sezonunda şampiyonluk yarışına ve avrupa serüvenine devam eden canım takımım.
seneye icardiyle tekrar yollarımız kesişecek mi endişesiyle girmiştik. ligde 13 üncülükten şampiyonluğa gittiğimiz sene bonservisiyle alınan veya kiralanan oyunculardan bir takımın alabileceği maksimum verimi almıştık. üstelik en çok katkıyı aldığımız oyuncular kiralık oyuncularımızdı. bu noktada yaz transfer dönemini oldukça hareketli geçirmek zorundaydık ve öyle de yaptık. yüksek maaş harcamaları yapsak da fiyat performans olarak çok değerli assetler edindik. beni en çok korkutan transfer 10 milyona yakın bonservis ödediğimiz davinson olmuştu ki o da iki üç maçta endişeye mahal olmadığını gösterdi. bu nedenle ben çok kötü bir transfer dönemi geçirdiğimizi düşünmüyorum. angelinho derseniz seferovic i örnek gösteririm. düşük bonservisle kadromuza kattığımız kaan, halil ve bakambu şampiyonlar ligi serüveninde katkı verdi. keremden maaşı da dikkate alınırsa fena olmayan bir katkı almaya başladık. yüksek bonservis ödediğimiz icardi ve davinson ise sakatlık harici bizi hakikaten mutlu ettiler. günay ve eyüp kadro genişliği için alınan fena potansiyeli olmayan oyuncular, umarım kendilerine işimiz düşmez ama düşerse öldük bittik dedirtmezler diye ümit ediyorum. gelelim angelinho harici yangın yaptığımız transferlere; zaha, tete, ziyech ve ndombele. bonservis veya kira ücreti vermediğimiz oyuncular. aslında istesem onları da aklayacak şeyler sunarım; zahanın gol asist katkısı, tetenin kurtardığı kopenhag maçı, ziyechin çevirdiği manchester united maçı gibi ancak aldıkları maaşlar göz önüne alındığında beklentileri karşılamadıkları aşikar. gelgelelim yangın çıkartacak kadar transfer başarısızlıkları değil gözümde. bu futbolcuların hiçbirinin bir ljajic, krasic veya lens olacağını sanmıyorum. örneğin kiralamadan alsaydık seferovic bizim için öyle bir transfer olurdu veya maalesef yusuf demir o kategoriye giren bir transfer oldu. yani yangın yapılan futbolcuların üçü kiralık ikisi ise gayet piyasası olan futbolcular. sözün özü karalar bağlamaya gerek yok. bu noktada kimseye kaçan fırsatlara üzülmeyi de tavsiye etmem. çünkü biraz yatırım hususlarıyla uğraşanlar bilir ki kaçan çok fırsat olur ve her hamle olumlu sonuç vermez.
şu ana kadar olan kısmı geride bıraktıktan sonra günümüze gelirsek şunu söyleyebilirim ki transferde yönetimden fazla beklentiye girmemek gerekir. görünen o ki dursun başkanın cüzdanı incelmiş durumda, içinde fazla bişey kaldığını zannetmiyorum. çıkan haberleri ciddiye alırsak berkandan sonra dubois da geri çağrılarak sol bek altı ay idare edilecek, erencan forvet rotasyonuna dahil edilecek ve bakasetas halil takası gerçekleştirilerek transfer sezonu kapatılacak. bu noktada umudumuz okan hoca olacak. hocam gemiyi öğrencileriyle birlikte buraya kadar iyi getirdi. önce bunun farkında olup emeği geçenleri takdir etmek gerekir. bundan sonrası için de her olumlu sonuç da taraftar takdirini, desteğini göstermeli nitekim karşıda transferde sadece bonservise açıklanan rakamlarla 55 milyon harcamış rakibimiz var maaş yükü ve geri dönüşü olmayacak oyuncu transferleri ise cabası. bu noktada olası bir başarısızlık fenerbahçe için yıkım olacakken başarı dahi bir pirus zaferi olacaktır.
bahsettiğim senaryo gerçekleştiği takdirde karalar bağlamaya yine gerek olmadığını düşünüyorum. ligde şampiyonluk yarışında soluğumuz rakibimizin ensesinde, şubat ayında avrupa ligi serüvenimize başlayacağız. avrupa ligini alma hayalleri güzel olsa da turnuvadaki rakipler göz önüne alındığında çok gerçekçi bir hedef gibi görünmüyor. kadronun olası senaryodaki gibi olması durumunda avrupa ligindeki her geçilen tur ve ligdeki devam edecek şampiyonluk yarışı kardır gözüyle bakılırak takımımızı her daim desteklemek durumundayız. hepimiz galatasaray için çok daha güzellerini istiyoruz ancak ayaklarımızın yere bastığı durumda bir uçurumdan yuvarlanmadığımızı serüvenimizin keyifle devam ettiğini fark etmemiz gerekir diye düşünüyorum.
seneye icardiyle tekrar yollarımız kesişecek mi endişesiyle girmiştik. ligde 13 üncülükten şampiyonluğa gittiğimiz sene bonservisiyle alınan veya kiralanan oyunculardan bir takımın alabileceği maksimum verimi almıştık. üstelik en çok katkıyı aldığımız oyuncular kiralık oyuncularımızdı. bu noktada yaz transfer dönemini oldukça hareketli geçirmek zorundaydık ve öyle de yaptık. yüksek maaş harcamaları yapsak da fiyat performans olarak çok değerli assetler edindik. beni en çok korkutan transfer 10 milyona yakın bonservis ödediğimiz davinson olmuştu ki o da iki üç maçta endişeye mahal olmadığını gösterdi. bu nedenle ben çok kötü bir transfer dönemi geçirdiğimizi düşünmüyorum. angelinho derseniz seferovic i örnek gösteririm. düşük bonservisle kadromuza kattığımız kaan, halil ve bakambu şampiyonlar ligi serüveninde katkı verdi. keremden maaşı da dikkate alınırsa fena olmayan bir katkı almaya başladık. yüksek bonservis ödediğimiz icardi ve davinson ise sakatlık harici bizi hakikaten mutlu ettiler. günay ve eyüp kadro genişliği için alınan fena potansiyeli olmayan oyuncular, umarım kendilerine işimiz düşmez ama düşerse öldük bittik dedirtmezler diye ümit ediyorum. gelelim angelinho harici yangın yaptığımız transferlere; zaha, tete, ziyech ve ndombele. bonservis veya kira ücreti vermediğimiz oyuncular. aslında istesem onları da aklayacak şeyler sunarım; zahanın gol asist katkısı, tetenin kurtardığı kopenhag maçı, ziyechin çevirdiği manchester united maçı gibi ancak aldıkları maaşlar göz önüne alındığında beklentileri karşılamadıkları aşikar. gelgelelim yangın çıkartacak kadar transfer başarısızlıkları değil gözümde. bu futbolcuların hiçbirinin bir ljajic, krasic veya lens olacağını sanmıyorum. örneğin kiralamadan alsaydık seferovic bizim için öyle bir transfer olurdu veya maalesef yusuf demir o kategoriye giren bir transfer oldu. yani yangın yapılan futbolcuların üçü kiralık ikisi ise gayet piyasası olan futbolcular. sözün özü karalar bağlamaya gerek yok. bu noktada kimseye kaçan fırsatlara üzülmeyi de tavsiye etmem. çünkü biraz yatırım hususlarıyla uğraşanlar bilir ki kaçan çok fırsat olur ve her hamle olumlu sonuç vermez.
şu ana kadar olan kısmı geride bıraktıktan sonra günümüze gelirsek şunu söyleyebilirim ki transferde yönetimden fazla beklentiye girmemek gerekir. görünen o ki dursun başkanın cüzdanı incelmiş durumda, içinde fazla bişey kaldığını zannetmiyorum. çıkan haberleri ciddiye alırsak berkandan sonra dubois da geri çağrılarak sol bek altı ay idare edilecek, erencan forvet rotasyonuna dahil edilecek ve bakasetas halil takası gerçekleştirilerek transfer sezonu kapatılacak. bu noktada umudumuz okan hoca olacak. hocam gemiyi öğrencileriyle birlikte buraya kadar iyi getirdi. önce bunun farkında olup emeği geçenleri takdir etmek gerekir. bundan sonrası için de her olumlu sonuç da taraftar takdirini, desteğini göstermeli nitekim karşıda transferde sadece bonservise açıklanan rakamlarla 55 milyon harcamış rakibimiz var maaş yükü ve geri dönüşü olmayacak oyuncu transferleri ise cabası. bu noktada olası bir başarısızlık fenerbahçe için yıkım olacakken başarı dahi bir pirus zaferi olacaktır.
bahsettiğim senaryo gerçekleştiği takdirde karalar bağlamaya yine gerek olmadığını düşünüyorum. ligde şampiyonluk yarışında soluğumuz rakibimizin ensesinde, şubat ayında avrupa ligi serüvenimize başlayacağız. avrupa ligini alma hayalleri güzel olsa da turnuvadaki rakipler göz önüne alındığında çok gerçekçi bir hedef gibi görünmüyor. kadronun olası senaryodaki gibi olması durumunda avrupa ligindeki her geçilen tur ve ligdeki devam edecek şampiyonluk yarışı kardır gözüyle bakılırak takımımızı her daim desteklemek durumundayız. hepimiz galatasaray için çok daha güzellerini istiyoruz ancak ayaklarımızın yere bastığı durumda bir uçurumdan yuvarlanmadığımızı serüvenimizin keyifle devam ettiğini fark etmemiz gerekir diye düşünüyorum.
