23
(bkz: ghost/#3798034) bu entry'm üzerine gündeme gelen konu.
bundan sonra domenec toretto'ya hakaretamiz ifadeler görmek istemiyorum galatasaray sözlükte ben de. domenec torettocular olarak rahatsızız. nazikçe fikrinizi ifade edin toretto hakkında. kendisi galatasaray'ın beğenin ya da beğenmeyin bir döneminde yer almış bir hocadır. fikrinizi aşırı nazikçe ifade ederseniz sevinirim. ayrıca lütfen burak elmas hakkındaki kaba ve saygısız entryler de silinsin.
madem bir bütün olacağız, birlik olacağız, yanımızdakine bidon bile dedirtmeyeceğiz, hepimiz bir kişiyi sözcü seçelim galatasaray sözlük'te o kişi bizim yerimize entry girsin.
bidon küfür değildir, bidon hakaret değildir. bidon en fazla kaba ve saygısız bir ifade olabilir. bir bidon sözüne karşı ne yapılabilir? bidon sözünü söyleyen kişiyi kaba bulabilirsiniz mesela, yanlış yaptığını düşünebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, kendisine "sensin bidon" diyebilirsiniz.
ne yapmak isteniyor peki, konsensus halinde çok başarılı olduğu düşünülen birine bidon denilmesin, karşıt görüş belirtilmesin, söz söylenmesin. bu kişilere karşı ifadelere sansür uygulansın. bu kişiler kimler: erden timur, okan buruk, mauro icardi. bu isimler haricinde wilfried zaha'ya, tete'ye neler deniyor. kimsenin umurunda mı? yok. niye? çünkü konsensus yok ortada. yani tam olarak "herkes eşittir ama bazı insanlar daha eşittir." durumu.
o zaman şöyle yapılsın. bir tahta açılsın sözlükte. sezonun dokunulmazlarını yazalım oraya. topluca oy kullanalım, anket sonucunda eleştirilemeyecek isimleri belirleyelim. örneğin bu sene okan buruk, erden timur ve mauro icardi eleştirilemesin. eleştireni de sindirelim içimizde. sonuçta %85'imiz aynı görüşte olacak. çoğunluk bizde.
hiç kusura bakmayın ben avukatım. düşünce özgürlüğünü savunacağım mecburen. galatasaraylı arkadaşlarımla oturup çok kişiye bidondan fazlasını demişliğim de var. aramızı bozmuyor bu durum. buranın ortamını da bozmaz.
aklıma gelen bir anım:
üniversitede bir konuşma ayarlanmış. 2015, 2016 falan olması lazım. burhan kuzu geldi işte. anayasa profesörü kendisi. ben de "gideyim bakalım neler diyecek" dedim. ne diyebilir ki? ama gittim. anlattı bir şeyler... ortamı tahmin edebilirsiniz diye düşünüyorum. birkaç tane muhalif çocuk çıktı. eleştirdiler bu adamı. her defasında "offfffffff, pofffffffffffff, hoffffffffff" tepkileri bütün salonda yankılandı. her defasında da delirdim. çıldırdım içimden. aslında demem gereken şuydu: "yani bırakın insanlar kendi fikirlerini belirtsin, bırakın sizinle aynı fikirde olmasınlar. bu sizden bir şey kaybettirmez." ama diyemedim. o ortamda bir yararı yoktu zaten.
galatasaray sözlükte bir yararı olabilir bu düşüncemin ama. bırakın bidon desin mahallenin delisi okan buruk'a. galatasaray sözlüğe bir şey kaybettirmez. zaten birkaç seçilmiş dışında kalan herkese demediğini bırakmıyor kimse. daha bugün senenin bidonu tartışıldı sözlükte. millet zaha dedi, tete dedi. bırakın yani abiciğim. ben galatasaray sözlüğe girdiğimde burhan kuzu'nun konuşma yaptığı konferans salonuna girdiğim günleri hatırlamak zorunda mıyım?
bundan sonra domenec toretto'ya hakaretamiz ifadeler görmek istemiyorum galatasaray sözlükte ben de. domenec torettocular olarak rahatsızız. nazikçe fikrinizi ifade edin toretto hakkında. kendisi galatasaray'ın beğenin ya da beğenmeyin bir döneminde yer almış bir hocadır. fikrinizi aşırı nazikçe ifade ederseniz sevinirim. ayrıca lütfen burak elmas hakkındaki kaba ve saygısız entryler de silinsin.
madem bir bütün olacağız, birlik olacağız, yanımızdakine bidon bile dedirtmeyeceğiz, hepimiz bir kişiyi sözcü seçelim galatasaray sözlük'te o kişi bizim yerimize entry girsin.
bidon küfür değildir, bidon hakaret değildir. bidon en fazla kaba ve saygısız bir ifade olabilir. bir bidon sözüne karşı ne yapılabilir? bidon sözünü söyleyen kişiyi kaba bulabilirsiniz mesela, yanlış yaptığını düşünebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, kendisine "sensin bidon" diyebilirsiniz.
ne yapmak isteniyor peki, konsensus halinde çok başarılı olduğu düşünülen birine bidon denilmesin, karşıt görüş belirtilmesin, söz söylenmesin. bu kişilere karşı ifadelere sansür uygulansın. bu kişiler kimler: erden timur, okan buruk, mauro icardi. bu isimler haricinde wilfried zaha'ya, tete'ye neler deniyor. kimsenin umurunda mı? yok. niye? çünkü konsensus yok ortada. yani tam olarak "herkes eşittir ama bazı insanlar daha eşittir." durumu.
o zaman şöyle yapılsın. bir tahta açılsın sözlükte. sezonun dokunulmazlarını yazalım oraya. topluca oy kullanalım, anket sonucunda eleştirilemeyecek isimleri belirleyelim. örneğin bu sene okan buruk, erden timur ve mauro icardi eleştirilemesin. eleştireni de sindirelim içimizde. sonuçta %85'imiz aynı görüşte olacak. çoğunluk bizde.
hiç kusura bakmayın ben avukatım. düşünce özgürlüğünü savunacağım mecburen. galatasaraylı arkadaşlarımla oturup çok kişiye bidondan fazlasını demişliğim de var. aramızı bozmuyor bu durum. buranın ortamını da bozmaz.
aklıma gelen bir anım:
üniversitede bir konuşma ayarlanmış. 2015, 2016 falan olması lazım. burhan kuzu geldi işte. anayasa profesörü kendisi. ben de "gideyim bakalım neler diyecek" dedim. ne diyebilir ki? ama gittim. anlattı bir şeyler... ortamı tahmin edebilirsiniz diye düşünüyorum. birkaç tane muhalif çocuk çıktı. eleştirdiler bu adamı. her defasında "offfffffff, pofffffffffffff, hoffffffffff" tepkileri bütün salonda yankılandı. her defasında da delirdim. çıldırdım içimden. aslında demem gereken şuydu: "yani bırakın insanlar kendi fikirlerini belirtsin, bırakın sizinle aynı fikirde olmasınlar. bu sizden bir şey kaybettirmez." ama diyemedim. o ortamda bir yararı yoktu zaten.
galatasaray sözlükte bir yararı olabilir bu düşüncemin ama. bırakın bidon desin mahallenin delisi okan buruk'a. galatasaray sözlüğe bir şey kaybettirmez. zaten birkaç seçilmiş dışında kalan herkese demediğini bırakmıyor kimse. daha bugün senenin bidonu tartışıldı sözlükte. millet zaha dedi, tete dedi. bırakın yani abiciğim. ben galatasaray sözlüğe girdiğimde burhan kuzu'nun konuşma yaptığı konferans salonuna girdiğim günleri hatırlamak zorunda mıyım?