2171
mevcut yönetim özelinde bazı konuları açıklığa kavuşturmak gerektiğini düşünüyorum.
kulübün lokomotif branşı olan futbolda haziran 2022'den beri gayet iyiyiz öncelikle. eleştirilecek, daha iyi noktaya taşınabilecek noktalar futbolda elbette ki var ama bütünsel olarak degerlendirdiğimizde net bir başarısı var özbek yönetiminin. bu başarı sadece erden timur üzerinden okunabilir ama bilinmelidir ki erden timur ile galatasaray'ın ilk işbirliği de dursun özbek'in ilk yönetimi dönemindeydi. 2022'de de erden timur'u sportif a.ş.'ye girmeye ikna eden, anonim şirketin başkan vekilliği görevini veren ve timur'un işlerine hiç karışmayan dursun özbek'tir. mustafa cengiz, burak elmas, eşref hamamcıoğlu vb. isimlerle erden timur'un aynı şirket çatısı altında çalışması mümkün değildi. dursun özbek'in gayrimenkul işlerine yoğunlaştığı, erden timur'un futbolu yönettiği basit ancak işleyen bir birliktelikleri söz konusu. "erden timur olmasaydı dursun özbek bir hiç idi" gibi bir yaklaşımı doğru bulmuyorum çünkü erden timur'u haziran 2022'de galatasaray'ın içerisine sokan dursun özbek'tir. birini diğerinden ayırmamak gerekir başarıyı pay ederken.
başarısız olan kısımlar yok mu galatasaray'da? muhakkak ki var. futbol dışı branşlarda genel olarak kötü durumdayız. bazı branşlar çok kötü bir halde, bazı branşlar görece iyi ama bir bütün olarak futbol dışı faaliyet gösterdiğimiz spor dallarının başarı tablosu kötü. ortada ciddi bir başarısızlık var. "ben futbolun ötesine bakmam, gerekirse sadece futbol kulübü olarak kalalım" bakış açısına yönelmek galatasaray'a, bir galatasaraylıya hiç yakışmayan bir acizlik göstergesidir. mevcut yönetimin veya ileride görev yapacak herhangi bir galatasaray yönetiminin bunu aklının ucundan geçirmesi bile mümkün değildir. resmi marşında "sporun beşiği galatasaray", "spor kollarında tükenmeyen bir moral", "her dalda nice kupalar" ve "her kolda yarışmamız var" gibi kalıplar olan bir spor kulübünü, sadece bir futbol kulübü olarak yeniden modellemeye hiç kimsenin gücü yetmez. buna en sert tepkiyi de galatasaray'ın genel kurul üyeleri ve taraftarları verir. böyle bir şeyi dursun özbek'in veya yönetici arkadaşlarının aklının ucundan bile geçirdiğini sanmıyorum ama bunu düşünen, bunu düşünmekle kalmayıp, bunu galatasaray'ın kurtuluş reçetesi olarak görenlere de farklı bir marşa ve farklı bir tarihe sahip yeni bir kulübün taraftarı olmayı tavsiye ediyorum. galatasaray lisesi beden eğitimi öğretmeni ahmet robenson'un tanınmasını ve yayılmasını sağladığı basketbol şubesi başta olmak üzere, galatasaray arması altında yarışılan her spor dalında başarılı olmak esastır çünkü. bu tartışılmaya veya değişen şartlarla birlikte yeniden değerlendirilmeye açık bir konu değildir. tartışmaya/değerlendirmeye kapalıdır. yarışılan spor dallarında oluşan başarısızlıkların çözümü de spor dallarını lağvetmekten değil, sorunları çözmekten ve faaliyetleri geliştirmekten geçer. galatasaray'ın tarihi doğrultusunda her kolda yarışması ve her dalda kupaları hedeflemesi gerekir. bu noktada mevcut dursun özbek yönetimimin zafiyeti açıktır ve doğru adımlara atmayı yönlendirilmeleri ve yapıcı bir şekilde eleştirilmeleri doğaldır. futboldaki marifetleri nasıl iltifata tabi ise, diğer branşlardaki hataları da eleştiriye tabidir. taraftarın da, özellikle bir kısmının, diğer branşlar konusundaki bakış açısını galatasaray'ın tarihine göre gözden geçirmesi gerekir.
bir özet yapmak gerekirse: "muhteşemler. kimse ağzını açmasın veya eleştiri getirmesin bu yönetim hakkında" diyenler doğruyu yapmıyorlar bu konu özelinde. "futboldan ötesi hikaye, basketbol veya voleybol kimin umrunda. gerekirse futbol dışı branşları kapatsınlar" diyenlere dair ise çok fazla söyleyecek sözüm yok. bence yanlış takımın çatısı altında bir aradayız onlarla. mevcut yönetime koşulsuz şartsız teslim olanlar yanlış yaptıkları gibi, "istifa etmeliler" şeklinde kesin yargılara varanlar da bence yanlış yapıyorlar. iki uç bakış açısı var elimizde ve ikisi de galatasaray açısıdan zararlı. burada önemli olan makul olanı, mantıklı olanı, faydalı olanı bulabilmek. bunun da yolu iyi giden konu başlıklarında mevcut galatasaray yönetimini desteklemek, arkalarında durmak; yanlış yapılan konu başlıklarında ise eleştirmek ve galatasaray'ı daha iyiye götürecek tavsiyelerde bulunmak. galatasaray taraftarının ve buradaki sözlük yazarlarının, en azından büyük bir bölümünün, iyiyi ve kötüyü ayrılabilecek olgunluğa ve anlayışa sahip olduklarını düşünüyorum. düşünmeye ve yazmaya devam etmeliyiz.
kulübün lokomotif branşı olan futbolda haziran 2022'den beri gayet iyiyiz öncelikle. eleştirilecek, daha iyi noktaya taşınabilecek noktalar futbolda elbette ki var ama bütünsel olarak degerlendirdiğimizde net bir başarısı var özbek yönetiminin. bu başarı sadece erden timur üzerinden okunabilir ama bilinmelidir ki erden timur ile galatasaray'ın ilk işbirliği de dursun özbek'in ilk yönetimi dönemindeydi. 2022'de de erden timur'u sportif a.ş.'ye girmeye ikna eden, anonim şirketin başkan vekilliği görevini veren ve timur'un işlerine hiç karışmayan dursun özbek'tir. mustafa cengiz, burak elmas, eşref hamamcıoğlu vb. isimlerle erden timur'un aynı şirket çatısı altında çalışması mümkün değildi. dursun özbek'in gayrimenkul işlerine yoğunlaştığı, erden timur'un futbolu yönettiği basit ancak işleyen bir birliktelikleri söz konusu. "erden timur olmasaydı dursun özbek bir hiç idi" gibi bir yaklaşımı doğru bulmuyorum çünkü erden timur'u haziran 2022'de galatasaray'ın içerisine sokan dursun özbek'tir. birini diğerinden ayırmamak gerekir başarıyı pay ederken.
başarısız olan kısımlar yok mu galatasaray'da? muhakkak ki var. futbol dışı branşlarda genel olarak kötü durumdayız. bazı branşlar çok kötü bir halde, bazı branşlar görece iyi ama bir bütün olarak futbol dışı faaliyet gösterdiğimiz spor dallarının başarı tablosu kötü. ortada ciddi bir başarısızlık var. "ben futbolun ötesine bakmam, gerekirse sadece futbol kulübü olarak kalalım" bakış açısına yönelmek galatasaray'a, bir galatasaraylıya hiç yakışmayan bir acizlik göstergesidir. mevcut yönetimin veya ileride görev yapacak herhangi bir galatasaray yönetiminin bunu aklının ucundan geçirmesi bile mümkün değildir. resmi marşında "sporun beşiği galatasaray", "spor kollarında tükenmeyen bir moral", "her dalda nice kupalar" ve "her kolda yarışmamız var" gibi kalıplar olan bir spor kulübünü, sadece bir futbol kulübü olarak yeniden modellemeye hiç kimsenin gücü yetmez. buna en sert tepkiyi de galatasaray'ın genel kurul üyeleri ve taraftarları verir. böyle bir şeyi dursun özbek'in veya yönetici arkadaşlarının aklının ucundan bile geçirdiğini sanmıyorum ama bunu düşünen, bunu düşünmekle kalmayıp, bunu galatasaray'ın kurtuluş reçetesi olarak görenlere de farklı bir marşa ve farklı bir tarihe sahip yeni bir kulübün taraftarı olmayı tavsiye ediyorum. galatasaray lisesi beden eğitimi öğretmeni ahmet robenson'un tanınmasını ve yayılmasını sağladığı basketbol şubesi başta olmak üzere, galatasaray arması altında yarışılan her spor dalında başarılı olmak esastır çünkü. bu tartışılmaya veya değişen şartlarla birlikte yeniden değerlendirilmeye açık bir konu değildir. tartışmaya/değerlendirmeye kapalıdır. yarışılan spor dallarında oluşan başarısızlıkların çözümü de spor dallarını lağvetmekten değil, sorunları çözmekten ve faaliyetleri geliştirmekten geçer. galatasaray'ın tarihi doğrultusunda her kolda yarışması ve her dalda kupaları hedeflemesi gerekir. bu noktada mevcut dursun özbek yönetimimin zafiyeti açıktır ve doğru adımlara atmayı yönlendirilmeleri ve yapıcı bir şekilde eleştirilmeleri doğaldır. futboldaki marifetleri nasıl iltifata tabi ise, diğer branşlardaki hataları da eleştiriye tabidir. taraftarın da, özellikle bir kısmının, diğer branşlar konusundaki bakış açısını galatasaray'ın tarihine göre gözden geçirmesi gerekir.
bir özet yapmak gerekirse: "muhteşemler. kimse ağzını açmasın veya eleştiri getirmesin bu yönetim hakkında" diyenler doğruyu yapmıyorlar bu konu özelinde. "futboldan ötesi hikaye, basketbol veya voleybol kimin umrunda. gerekirse futbol dışı branşları kapatsınlar" diyenlere dair ise çok fazla söyleyecek sözüm yok. bence yanlış takımın çatısı altında bir aradayız onlarla. mevcut yönetime koşulsuz şartsız teslim olanlar yanlış yaptıkları gibi, "istifa etmeliler" şeklinde kesin yargılara varanlar da bence yanlış yapıyorlar. iki uç bakış açısı var elimizde ve ikisi de galatasaray açısıdan zararlı. burada önemli olan makul olanı, mantıklı olanı, faydalı olanı bulabilmek. bunun da yolu iyi giden konu başlıklarında mevcut galatasaray yönetimini desteklemek, arkalarında durmak; yanlış yapılan konu başlıklarında ise eleştirmek ve galatasaray'ı daha iyiye götürecek tavsiyelerde bulunmak. galatasaray taraftarının ve buradaki sözlük yazarlarının, en azından büyük bir bölümünün, iyiyi ve kötüyü ayrılabilecek olgunluğa ve anlayışa sahip olduklarını düşünüyorum. düşünmeye ve yazmaya devam etmeliyiz.