1885
türkiye cumhuriyeti'nin, cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder, türk'ün son başbuğu.
silah arkadaşları ve milletiyle verdiği mücadele sonucu kurduğu cumhuriyetin 100. yıldönümünde yazılan bazı entrylere gerçekten üzüldüm ve sinirlendim. günlük siyasal çekişmeler veya halkın dönemsel siyasal tercihleri üstünden kendisini/kendisinin fikirlerini yenilmiş, halk bu fikirleri kabul etmemiş veya türkiye cumhuriyeti'ni güçsüz, atatürk'ün kemikleri sızlıyor olarak lanse etmek büyük bir hata. bu topraklardan kimsenin gücü ne mustafa kemal atatürk'ü ve onun fikirlerini silip atmaya yeter ne de bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yeter. yanıbaşımızdaki suriye, ırak, filistin'in durumunu görüp bir de bizim kendi durumumuzu görmüyorsanız diyecek hiçbir şeyim yok. türkiye cumhuriyeti, bütün yönetsel ve siyasal hataları bir kenara, milletiyle bir bütün olan güçlü bir ülkedir. bu coğrafyada hala barış içinde özgürce yaşayabiliyorsak, bu yukarda saydığım ülkeler gibi bizi bölemedilerse, bunun tek ama tek sebebi türkiye cumhuriyeti'nin tarihi dokusunun bu saydığım ülkelerden çok ama çok farklı oluşundan kaynaklıdır. bu millet, her zora düştüğünde kendine yeni bir lider çıkarmış ve içinde bulunduğu karanlıktan sıyrılmıştır. çanakkale'de başlayan, samsun'a çıkışıyla devam eden ve cumhuriyet'in kurulmasıyla sonuçlanan süreçte de kendine lider olarak mustafa kemal atatürk'ü çıkarmıştır. yani atatürk gökten zembille inmedi veya olmayan bir şeyi yaratmadı, sadece bu millete tarihi dokusunu yeniden hatırlattı ve gerisi çorap söküğü gibi geldi. yani 1923'ün geleceği, çok öncesinden belliydi. en basit ortaokul-lise tarih bilgisi bunlar. bu tarihi dokuyu anlayamadan, cumhuriyet'i de mustafa kemal atatürk'ü de anlamak imkansızdır.
"arkadaşlar! gidip, toros dağları'na bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." bunlar mustafa kemal atatürk'ün söylediği sözler. bu temel üzerine inşa edilmiş bir devlet bu devlet. öyle günlük siyasal çekişmelerle, halkın dönemsel siyasal tercihleriyle falan alakası yok bu konunun. yani bayraklarımızı alalım coşkuyla cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayalım bunlara falan takılmadan. atatürk'ün de dediği gibi; 'benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.'
silah arkadaşları ve milletiyle verdiği mücadele sonucu kurduğu cumhuriyetin 100. yıldönümünde yazılan bazı entrylere gerçekten üzüldüm ve sinirlendim. günlük siyasal çekişmeler veya halkın dönemsel siyasal tercihleri üstünden kendisini/kendisinin fikirlerini yenilmiş, halk bu fikirleri kabul etmemiş veya türkiye cumhuriyeti'ni güçsüz, atatürk'ün kemikleri sızlıyor olarak lanse etmek büyük bir hata. bu topraklardan kimsenin gücü ne mustafa kemal atatürk'ü ve onun fikirlerini silip atmaya yeter ne de bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yeter. yanıbaşımızdaki suriye, ırak, filistin'in durumunu görüp bir de bizim kendi durumumuzu görmüyorsanız diyecek hiçbir şeyim yok. türkiye cumhuriyeti, bütün yönetsel ve siyasal hataları bir kenara, milletiyle bir bütün olan güçlü bir ülkedir. bu coğrafyada hala barış içinde özgürce yaşayabiliyorsak, bu yukarda saydığım ülkeler gibi bizi bölemedilerse, bunun tek ama tek sebebi türkiye cumhuriyeti'nin tarihi dokusunun bu saydığım ülkelerden çok ama çok farklı oluşundan kaynaklıdır. bu millet, her zora düştüğünde kendine yeni bir lider çıkarmış ve içinde bulunduğu karanlıktan sıyrılmıştır. çanakkale'de başlayan, samsun'a çıkışıyla devam eden ve cumhuriyet'in kurulmasıyla sonuçlanan süreçte de kendine lider olarak mustafa kemal atatürk'ü çıkarmıştır. yani atatürk gökten zembille inmedi veya olmayan bir şeyi yaratmadı, sadece bu millete tarihi dokusunu yeniden hatırlattı ve gerisi çorap söküğü gibi geldi. yani 1923'ün geleceği, çok öncesinden belliydi. en basit ortaokul-lise tarih bilgisi bunlar. bu tarihi dokuyu anlayamadan, cumhuriyet'i de mustafa kemal atatürk'ü de anlamak imkansızdır.
"arkadaşlar! gidip, toros dağları'na bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." bunlar mustafa kemal atatürk'ün söylediği sözler. bu temel üzerine inşa edilmiş bir devlet bu devlet. öyle günlük siyasal çekişmelerle, halkın dönemsel siyasal tercihleriyle falan alakası yok bu konunun. yani bayraklarımızı alalım coşkuyla cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayalım bunlara falan takılmadan. atatürk'ün de dediği gibi; 'benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.'