736
maç günü anlık yazmayı hiç sevmiyorum çünkü akılla değil o anki ruh haliyle yazılıyor. karşılaşma özelinde ise ne kadar skor odaklı bir genel kanı oluştuğunu tekrardan hatırlatan bir karşılaşma oldu benim için.
takım bu sezon oynadığı en iyi ilk yarıyı oynadı. tabi ki bunda rakibin bizim en iyi yaptığımız en alan presine karşılık ısrarla geriden oyun kurma isteği de yardım etti ancak bitiricilik seviyemiz bu sezon ortalamamız kadar olsa büyük olasılık maçı ilk yarıda bitirmiş olacaktık.
kerem aktürkoğlu icardiye yeni bir transfer atsa üzerine 1 hafta edit yapılacak şekilde 2 tane çok güzel pas çıkardı ve takımın bütün ataklarında 1 numaralı aksiyon adamıydı, sırf girmedi diye eylül ayında 10 gole katkı yapmış adam saha içinde yuhalandı.
mertens yine en iyi yaptığı işi yani ön alan presini kusursuz uyguladı, icardiye ve kereme asiste dönüşebilecek çok kritik paslar çıkardı. yine o da en çok eleştirilenler arasında.
benim bu maça dair aldığım en olumsuz nokta yenilen golle birlikte tribünün ve takımın birlikte oyundan çok çabuk düşmesi. aynı oyunu devam ettirsek çok rahat çevirebileceğimiz maçta tribün bir anda kendi oyuncularına baskı unsuru oldu ve takım başta kerem olmak üzere bundan çok etkilendi.
okan hocaya en büyük eleştirim bu durumu erken farkedip oyuncu değişikliğini hemen yapmaması. normal şartlar altında 45. dakikada ilk 35 dakikayı bu kadar iyi oynamış takımda değişiklik yapılmaz ancak başta kerem olmak üzere tribünden baskı gelince adeta bataklıkta çırpınan bir yapıya bürünüyor bazı oyuncular. hem oyuncuyu korumak hem de oyunu değiştirmek için bir iki dokunuş yapılsa, çok farklı bir ikinci yarı izleyebilirdik.
sonuç olarak başta kerem olmak üzere hem hocaya hem oyuncularımıza haksızlık ettiğimizi düşündüğüm, taraftarın işler iyi giderken ne kadar itici güç ise kötü giderken de baskı unsuru olduğunu gördüğüm karşılaşma. umarım gerekli dersleri herkes çıkarır ve bu puan kaybını telafi edebiliriz.
takım bu sezon oynadığı en iyi ilk yarıyı oynadı. tabi ki bunda rakibin bizim en iyi yaptığımız en alan presine karşılık ısrarla geriden oyun kurma isteği de yardım etti ancak bitiricilik seviyemiz bu sezon ortalamamız kadar olsa büyük olasılık maçı ilk yarıda bitirmiş olacaktık.
kerem aktürkoğlu icardiye yeni bir transfer atsa üzerine 1 hafta edit yapılacak şekilde 2 tane çok güzel pas çıkardı ve takımın bütün ataklarında 1 numaralı aksiyon adamıydı, sırf girmedi diye eylül ayında 10 gole katkı yapmış adam saha içinde yuhalandı.
mertens yine en iyi yaptığı işi yani ön alan presini kusursuz uyguladı, icardiye ve kereme asiste dönüşebilecek çok kritik paslar çıkardı. yine o da en çok eleştirilenler arasında.
benim bu maça dair aldığım en olumsuz nokta yenilen golle birlikte tribünün ve takımın birlikte oyundan çok çabuk düşmesi. aynı oyunu devam ettirsek çok rahat çevirebileceğimiz maçta tribün bir anda kendi oyuncularına baskı unsuru oldu ve takım başta kerem olmak üzere bundan çok etkilendi.
okan hocaya en büyük eleştirim bu durumu erken farkedip oyuncu değişikliğini hemen yapmaması. normal şartlar altında 45. dakikada ilk 35 dakikayı bu kadar iyi oynamış takımda değişiklik yapılmaz ancak başta kerem olmak üzere tribünden baskı gelince adeta bataklıkta çırpınan bir yapıya bürünüyor bazı oyuncular. hem oyuncuyu korumak hem de oyunu değiştirmek için bir iki dokunuş yapılsa, çok farklı bir ikinci yarı izleyebilirdik.
sonuç olarak başta kerem olmak üzere hem hocaya hem oyuncularımıza haksızlık ettiğimizi düşündüğüm, taraftarın işler iyi giderken ne kadar itici güç ise kötü giderken de baskı unsuru olduğunu gördüğüm karşılaşma. umarım gerekli dersleri herkes çıkarır ve bu puan kaybını telafi edebiliriz.