7688
bana göre 23/24 sezonundaki en önemli ve en zor işi insan yönetimi olacak. teknik taktikten önce liderlik özelliğiyle fark yaratması gerekebilir. zira elinde öyle bir kadro var ki bu kadroyu bir hedefe odaklayabilmek, odakta tutabilmek, şampiyonlar ligi öncesi veya sonrası lige döndürebilmek kolay olmayacak. bunların yanında daha zoru elindeki bu güçlü ve bol alternatifli kadroyu planlarına ikna edebilmek.
şu an öyle bir kadromuz var ki tam kadro olduğumuz anda abdülkerim dışındaki bütün yerlilerin konumu tehlikede. ben çok sevsem ve her türlü yer bulacağını düşünsem bile kerem aktürkoğlu için de bu geçerli. demek istediğim şu: kerem'in 11 başlayıp, zaha'nın yedek kulübesinde olduğu maçta olası bir puan kaybı sonrası taraftar da zaha da kıpırdanabilir. tamamen ihtimaller üzerinden konuşuyorum yanlış anlamayın. mesela gördüğüm kadarıyla sergio çok kolay dışarda tutuluyor ancak sergio karakter olarak da takımdaki yeri olarak da hiç öyle sinik bir adam değil. yani idare etmen lazım. zaha yerine kerem oynatsan ''angelino yerine kazımcan koysaydın'' derler, muslera yerine günay oynatsan ''muslera kesilir mi?'' derler, kerem yerine zaha koysan ''angelino yerine kazım oynar mı?'' derler. bu işin sadece kamuoyu kısmı bir de. bir de takım içi dengeler var.
hocanın işi kolay değil. sağda solda fm oynar gibi şampiyonlar ligi 11'i dizenleri görüyorum. maşallah apo hariç bütün yerliler kesilmiş diyeceğim de apo bile kesilmiş kiminde, sanchez oynuyor. çocuklar, kafayı fm'den kaldırın. sen iyi oynayan, seni ligde taşıyan, geçen yıl şampiyonlukta önemli pay sahibi adamlara ''siz şimdi ligde oynayıverin, asıl dünyanın izleyeceği maçlarda abileriniz oynasın'' diyemezsin. mesela kerem demirbay'ın da nasıl bir performans vereceğini bilmiyoruz. yani öyle ligde bu, şampiyonlar liginde bu diye bir şey olmaz. sen, seni ligde şampiyon yapmasını beklediğin adamlara o muameleyi yapamazsın.
kaldı ki bu sadece işin ''adam yönetimi'' kısmı. bir de teknik, taktik, fiziksel durumu var. ligde ciddi süreler bulamayan bir topçu nasıl şampiyonlar ligi arenası için hazır olacak? fiziksel olarak nasıl diri kalacak? nasıl maç temposu kazanmış olacak? dahası nasıl takımla uyum halinde olacak? sen ligde tandeme apo'yu koyup, şampiyonlar ligi'nde kesersen seni elek ederler. dolayısıyla burada taraftara da iş düşüyor. saçma sapan hareketler yapıp hocanın işini zorlaştırmaya gerek yok. herkes lig, avrupa demeden elinden geleni verecek. yerli-yabancı ayırt edip, takım arkadaşından 10 kat düşük maaş alan adamdan aynı performansı bekleyip gelmeyince ha hu yapmak yok.
okan hocaya güveniyor musun, derseniz evet bu konuda güveniyorum. hocanın geçen yıl en iyi yaptığı işti bu. şu an bu ortamda çok otoriter, keskin bir tavır almak bazı kırılmalara yol açabilir. neyse ki hoca yıldız yönetimini çok iyi bilen, futbolcularla arkadaş ilişkileri kurabilen ve onlara karşı yapıcı yaklaşan bir isim. geçen yıl boyunca dubois'i yedek bekletmek, bir devre yedek bekletmek, gomis'in olduğu kulübede barış alper ile başlamak falan her babayiğidin harcı değil. hepsinin sonunda icardi'nin omuzlarında kutluyorsun işte şampiyonluğu. bazı kadrolarda bu gerekir. zaten galatasaray'ın öyle veya böyle oturmuş bir oyunu var, alışkanlığı var. buradaki kilit nokta florya'yı mutlu ve birlikte tutabilmek. bunu yaparsan bu isimler zaten senin için sahada maçı alır.
buradaki en önemli şansımız icardi. şu an bu koğuşun ağası icardi. 10 kere zaha da gelse ziyech de gelse ağa icardi. herkes biliyor ki takımın en önemli adamı da o, en vazgeçilmez adamı da o, taraftarın uğruna her şeyi yakacağı adamı da o. o da hocanın tarafında. bunun yanında kaptanımız, efsanemiz muslera da hocanın yanında. mertens ve sergio gibi ''kaşar topçular'' da hocanın yanında. ayrıca önemli bir grubun ispanyolca konuşabiliyor olması da bir avantaj. bunlar da okan hocanın şansları.
hocam işin zor ama geçen seneden daha zor değil. yapmaman için hiçbir sebep yok. sana inanıyoruz, güveniyoruz.
şu an öyle bir kadromuz var ki tam kadro olduğumuz anda abdülkerim dışındaki bütün yerlilerin konumu tehlikede. ben çok sevsem ve her türlü yer bulacağını düşünsem bile kerem aktürkoğlu için de bu geçerli. demek istediğim şu: kerem'in 11 başlayıp, zaha'nın yedek kulübesinde olduğu maçta olası bir puan kaybı sonrası taraftar da zaha da kıpırdanabilir. tamamen ihtimaller üzerinden konuşuyorum yanlış anlamayın. mesela gördüğüm kadarıyla sergio çok kolay dışarda tutuluyor ancak sergio karakter olarak da takımdaki yeri olarak da hiç öyle sinik bir adam değil. yani idare etmen lazım. zaha yerine kerem oynatsan ''angelino yerine kazımcan koysaydın'' derler, muslera yerine günay oynatsan ''muslera kesilir mi?'' derler, kerem yerine zaha koysan ''angelino yerine kazım oynar mı?'' derler. bu işin sadece kamuoyu kısmı bir de. bir de takım içi dengeler var.
hocanın işi kolay değil. sağda solda fm oynar gibi şampiyonlar ligi 11'i dizenleri görüyorum. maşallah apo hariç bütün yerliler kesilmiş diyeceğim de apo bile kesilmiş kiminde, sanchez oynuyor. çocuklar, kafayı fm'den kaldırın. sen iyi oynayan, seni ligde taşıyan, geçen yıl şampiyonlukta önemli pay sahibi adamlara ''siz şimdi ligde oynayıverin, asıl dünyanın izleyeceği maçlarda abileriniz oynasın'' diyemezsin. mesela kerem demirbay'ın da nasıl bir performans vereceğini bilmiyoruz. yani öyle ligde bu, şampiyonlar liginde bu diye bir şey olmaz. sen, seni ligde şampiyon yapmasını beklediğin adamlara o muameleyi yapamazsın.
kaldı ki bu sadece işin ''adam yönetimi'' kısmı. bir de teknik, taktik, fiziksel durumu var. ligde ciddi süreler bulamayan bir topçu nasıl şampiyonlar ligi arenası için hazır olacak? fiziksel olarak nasıl diri kalacak? nasıl maç temposu kazanmış olacak? dahası nasıl takımla uyum halinde olacak? sen ligde tandeme apo'yu koyup, şampiyonlar ligi'nde kesersen seni elek ederler. dolayısıyla burada taraftara da iş düşüyor. saçma sapan hareketler yapıp hocanın işini zorlaştırmaya gerek yok. herkes lig, avrupa demeden elinden geleni verecek. yerli-yabancı ayırt edip, takım arkadaşından 10 kat düşük maaş alan adamdan aynı performansı bekleyip gelmeyince ha hu yapmak yok.
okan hocaya güveniyor musun, derseniz evet bu konuda güveniyorum. hocanın geçen yıl en iyi yaptığı işti bu. şu an bu ortamda çok otoriter, keskin bir tavır almak bazı kırılmalara yol açabilir. neyse ki hoca yıldız yönetimini çok iyi bilen, futbolcularla arkadaş ilişkileri kurabilen ve onlara karşı yapıcı yaklaşan bir isim. geçen yıl boyunca dubois'i yedek bekletmek, bir devre yedek bekletmek, gomis'in olduğu kulübede barış alper ile başlamak falan her babayiğidin harcı değil. hepsinin sonunda icardi'nin omuzlarında kutluyorsun işte şampiyonluğu. bazı kadrolarda bu gerekir. zaten galatasaray'ın öyle veya böyle oturmuş bir oyunu var, alışkanlığı var. buradaki kilit nokta florya'yı mutlu ve birlikte tutabilmek. bunu yaparsan bu isimler zaten senin için sahada maçı alır.
buradaki en önemli şansımız icardi. şu an bu koğuşun ağası icardi. 10 kere zaha da gelse ziyech de gelse ağa icardi. herkes biliyor ki takımın en önemli adamı da o, en vazgeçilmez adamı da o, taraftarın uğruna her şeyi yakacağı adamı da o. o da hocanın tarafında. bunun yanında kaptanımız, efsanemiz muslera da hocanın yanında. mertens ve sergio gibi ''kaşar topçular'' da hocanın yanında. ayrıca önemli bir grubun ispanyolca konuşabiliyor olması da bir avantaj. bunlar da okan hocanın şansları.
hocam işin zor ama geçen seneden daha zor değil. yapmaman için hiçbir sebep yok. sana inanıyoruz, güveniyoruz.
