7532
hocamız şu anda geçiş dönemi sancısı yaşıyor. şöyle ki bizim oyun planımız bek oyuncularımızı bek oyuncusundan çok kanat bek olarak konumlandırıp çizgide oyunu onlarla genişletmek üzerindeydi. bu sayede kanat oyuncularını daha merkeze yakın konumlandırıp orada kalabalık oluyorduk. yani 4-2-3-1'den çok 2-2-5-1 gibi diziliyorduk ve hücum hattında aynı anda altı tane kanala adam sokmuş oluyorduk. (kanat bekler, kanatlar, on numara ve forvet) bu şekilde dizilen bir takımı kilitleyebilmek haliyle çok mümkün olmuyordu. ligde ağırlıklı olarak bu oyun gücüne karşı çıkamayacak takımlarla oynadığımız için hem fizik tempomuz hem de kalitemizle herkesi ezip geçiyorduk.
ancak molde takımına karşı gördük ki geride çok açık bırakan bu sisteme karşı iyi bir kontra atak takımı çok ciddi pozisyonlar bulabiliyor. bundan dolayı eşleşmenin ikinci ayağı olan 29 ağustos 2023 galatasaray molde maçı'nda biraz daha farklı bir dizilişle çıktık. sache boey'i daha savunmayı üçleyen ancak oyun kurulumunda orta sahayı destekleyen bir rolde çıkardı hocamız. aynı zamanda angelino solda bir kanat bek oyuncusundan ziyade normal bir bek oyuncusu gibi oynadı. hücuma yine çıkıyor ancak geriden destek veriyordu. bu durumda oyunu genişletmek kanat oyuncularımıza kaldı. kerem ve tete merkezde iyice çizgiye basan bir rol aldı. bu şekilde dizilmenin dezavantajı ise şu oldu. takımın tüm akışkanlığı bozuldu ve çok statik bir hale geldi. hücum hattında merkezi mertens'ten başka dolduracak oyuncu kalmadı resmen. orta ikilide torreira ve kerem'in o bölgeye koşu atmaması, mertens'in muhtemelen fizik kalitesinden dolayı yeteri kadar hareketli olmaması ve angelino'nun hücumda çok risk almadan oynaması bizi önlem alınması çok daha kolay bir takım haline getirdi.
bir başka sıkıntı ise kontrollü oynamaya çalışırken aynı zamanda acele oynamamız. bu şekilde oynayacaksak topu çok daha fazla dolaştırmalıyız. acele edersek boşluk yakalalayamız, rakibin dengesini bozacak koşuları atmaya fırsatımız olmaz vs.
ikinci yarı mesela iş biraz daha kontra oynamaya dönse de iki farklılık vardı. birincisi torreira sık sık merkezden ceza sahasına delici koşu attı. ikincisi ise icardi çok daha fazla geri gelip top aldı. bu iki değişiklik bile ikinci yarının ilk bölümünde oyunun akışkanlığını arttırdı ve birkaç pozisyon bulduk. ancak torreira'nın yaz kampının büyük bölümünü sakat geçirmişken üst üste bu kadar uzun mesafeli depar atması onu fizik olarak bitirdi. maç içinde beden diliyle de bunu sık sık gösterdi. sonra zaten orta saha tamamen çöktü ve tüm oyun üstünlüğünü rakibe verdik.
bence okan hoca'nın bu oyun anlayışında ısrar etmesi ve geliştirmesi gerekiyor. çünkü bundan sonra ligde bile şifremizi çözmüş olan organize her takım bizi çok zorlayacak. geçen sene pirlo karagümrük'le bunun fragmanını yaşatmıştı bize aslında. ancak bu takıma acilen oyun akışkanlığını sağlayacak merkeze koşu atabilecek bir sekiz numara (xhaka tarzı aslında) ve daha hareketli bir on numara lazım (on numara kerem de olabilir bu arada). tabii bunlar yeni haberler değil, takımın geçen seneden beri ben burdayım diye bağıran ve ilk giderilmesi gereken eksikleriydi bunlar. ancak arka arkaya transfer şov yaparken bunları unuttuk sanırım. :)
edit: bir ekleme yapmak istiyorum. mesela şu da büyük bir sıkıntı. örneğin sağ çizgide tete topu alıyor. sağ iç koridordan desteğe gelen orta saha oyuncusu yok. sacha zaten görev gereği daha geride. oyunu sola açmak istese kerem orada tek başına ve markaj altında. solda kerem topu alsa angelino onunla tamamen aynı koridorda, iç koridora delici koşu atmadığı için pas opsiyonu olamıyor ve mertens markaj altında. yine sağa açmak istese orada tete'den başka kimse yok ve dolayısıyla markaj altında. bu şekilde topu dolaştırabilmemiz de çok zor gerçekten. çok statik oynuyoruz ve maalesef bunda sekiz ve on numaraların statik olmasının ve kerem'le angelino'nun arasında bir uyum olmamasının büyük payı var.
muhtemelen ilerleyen dönemlerde bu oyun anlayışının daha farklı varyasyonlarını göreceğiz. örneğin angelino veya kazımcan'ın tekrar kanat beke evrilmesi ve kerem'in tekrar iç koridora geçmesi, sekiz numarada demirbay veya oliveira'nın daha fazla hücuma koşu atması gibi.
ancak molde takımına karşı gördük ki geride çok açık bırakan bu sisteme karşı iyi bir kontra atak takımı çok ciddi pozisyonlar bulabiliyor. bundan dolayı eşleşmenin ikinci ayağı olan 29 ağustos 2023 galatasaray molde maçı'nda biraz daha farklı bir dizilişle çıktık. sache boey'i daha savunmayı üçleyen ancak oyun kurulumunda orta sahayı destekleyen bir rolde çıkardı hocamız. aynı zamanda angelino solda bir kanat bek oyuncusundan ziyade normal bir bek oyuncusu gibi oynadı. hücuma yine çıkıyor ancak geriden destek veriyordu. bu durumda oyunu genişletmek kanat oyuncularımıza kaldı. kerem ve tete merkezde iyice çizgiye basan bir rol aldı. bu şekilde dizilmenin dezavantajı ise şu oldu. takımın tüm akışkanlığı bozuldu ve çok statik bir hale geldi. hücum hattında merkezi mertens'ten başka dolduracak oyuncu kalmadı resmen. orta ikilide torreira ve kerem'in o bölgeye koşu atmaması, mertens'in muhtemelen fizik kalitesinden dolayı yeteri kadar hareketli olmaması ve angelino'nun hücumda çok risk almadan oynaması bizi önlem alınması çok daha kolay bir takım haline getirdi.
bir başka sıkıntı ise kontrollü oynamaya çalışırken aynı zamanda acele oynamamız. bu şekilde oynayacaksak topu çok daha fazla dolaştırmalıyız. acele edersek boşluk yakalalayamız, rakibin dengesini bozacak koşuları atmaya fırsatımız olmaz vs.
ikinci yarı mesela iş biraz daha kontra oynamaya dönse de iki farklılık vardı. birincisi torreira sık sık merkezden ceza sahasına delici koşu attı. ikincisi ise icardi çok daha fazla geri gelip top aldı. bu iki değişiklik bile ikinci yarının ilk bölümünde oyunun akışkanlığını arttırdı ve birkaç pozisyon bulduk. ancak torreira'nın yaz kampının büyük bölümünü sakat geçirmişken üst üste bu kadar uzun mesafeli depar atması onu fizik olarak bitirdi. maç içinde beden diliyle de bunu sık sık gösterdi. sonra zaten orta saha tamamen çöktü ve tüm oyun üstünlüğünü rakibe verdik.
bence okan hoca'nın bu oyun anlayışında ısrar etmesi ve geliştirmesi gerekiyor. çünkü bundan sonra ligde bile şifremizi çözmüş olan organize her takım bizi çok zorlayacak. geçen sene pirlo karagümrük'le bunun fragmanını yaşatmıştı bize aslında. ancak bu takıma acilen oyun akışkanlığını sağlayacak merkeze koşu atabilecek bir sekiz numara (xhaka tarzı aslında) ve daha hareketli bir on numara lazım (on numara kerem de olabilir bu arada). tabii bunlar yeni haberler değil, takımın geçen seneden beri ben burdayım diye bağıran ve ilk giderilmesi gereken eksikleriydi bunlar. ancak arka arkaya transfer şov yaparken bunları unuttuk sanırım. :)
edit: bir ekleme yapmak istiyorum. mesela şu da büyük bir sıkıntı. örneğin sağ çizgide tete topu alıyor. sağ iç koridordan desteğe gelen orta saha oyuncusu yok. sacha zaten görev gereği daha geride. oyunu sola açmak istese kerem orada tek başına ve markaj altında. solda kerem topu alsa angelino onunla tamamen aynı koridorda, iç koridora delici koşu atmadığı için pas opsiyonu olamıyor ve mertens markaj altında. yine sağa açmak istese orada tete'den başka kimse yok ve dolayısıyla markaj altında. bu şekilde topu dolaştırabilmemiz de çok zor gerçekten. çok statik oynuyoruz ve maalesef bunda sekiz ve on numaraların statik olmasının ve kerem'le angelino'nun arasında bir uyum olmamasının büyük payı var.
muhtemelen ilerleyen dönemlerde bu oyun anlayışının daha farklı varyasyonlarını göreceğiz. örneğin angelino veya kazımcan'ın tekrar kanat beke evrilmesi ve kerem'in tekrar iç koridora geçmesi, sekiz numarada demirbay veya oliveira'nın daha fazla hücuma koşu atması gibi.
