2941
kendisini galatasaray'da ilk antremana çıktığı günden de evvel tanırım. edirnekapı'da oturulardı ailesi kendisine cesur diye seslenirdi. florya'ya taşındılar vs derken nasıl iyi bir savunma oyuncusu olduğunu çalışarak gösterdi. iş ahlakı üst düzey bir insandı hala günlük spor aktivitelerini eksik etmez iyi de bir aile babasıdır. futbolu bırakması tavsiye edildiğinde direndi. benim fikrim daha da oynardı. takım içinde kümelenmiş bazı hain düşüncedekilerle hiç biraraya gelmedi dik durdu. ancak en büyük hatası sapla samanı karıştırmak oldu. kendisine hayran milyonlarca galatasaray taraftarını kırdı. o dönemki yönetimin haksızlığı onları bağlardı ömür boyu onlara düşman olabilirdi. ancak ilk yardımcı antrenörlüğünü gençlerbirliği'nde yaparken ankarada'ki galatasaray maçında trübünler kendisini defalarca çağırmasına rağmen gitmedi ve aynı maçtaki gol sonrası yaptığı elli kollu sevinçler sap ile samanı geçtim samanlıkla buğday ambarını karıştırmaya kadar vardı. ondan sonraki hayatında da hiçbir zaman galatasaray hassasiyeti yaşamadı. an itibarıyla istediği takıma gider ya da istediği yerde çalışır bizler duygusal galatasaray taraftarı olarak ister hala severiz istersek sitem ederiz ama bir efsane gelip geçici yöneticilere kızgınlığı yüzünden kendini taraftarın belli bir bölümünden soğuttu. kendisini o dönem jübileye zorlayan sayın polat yönetiminin ıbra edilmemişliği de var mesela ama aynı yönetim 2009 da kendisini teknik direktör olarak takımın başına getirmişti. o zaman onlara kızgındı görevi kabul etmeyebilirdi. sözün kısası bir efsane kolay yetişmiyor ama kolay kalp kırabiliyor.