• 830
    sevdiklerinizle, dostlarınızla, yakınlarınızla bir akşam toplanmışsınız.
    güzel bir yemek yemiş ve üzerine bir kaç kadeh içki içmişsiniz.
    yemekten sonra gayrı ihtiyari bir şekilde kitaplığın yanında duran alelade bir masanın üstünde açık bir monopoly oyunu görmüşsünüz.
    oturup öylece içkilerinizi yudumlarken kendi kendinize ciddiyete dahil olmadan oynamaya başlamışsınız.
    kimisi bu oynama sürecinde sıkılmış ve yerini bir başkasına bırakarak masadan kalkmış.
    kimisi içkinin de etkisiyle masada öylece sızıp kalmış.
    oyun ciddiyetsizce oynandığı esnada ev sahibi birden yükselerek ''hadi ciddi ciddi oynayalım!'' demiş.
    monopoly sıfırdan kurulmuş, oyun yeniden başlamış ve herkes oyuna konsantre olmuş.
    zarlar atılmış, arsalar-evler satın alınmış.
    oyunculardan biri geriden gelerek oyunda en zengin konuma ulaşmış.
    ondan önceki zirvede oturan oyuncu ise içkinin de verdiği bilinç kaybıyla birden hazımsızlığa başlamış.
    çirkefçe ortaklıklar kurmaya ve adeta oyun içinde diğer kişilerle kooperatif kurmaya çalışmış.
    ama ne yaparsa yapsın geriden gelip oyunun liderliğini alan kişiye yetişememiş.
    bu oyuncunun çakır keyfi hali zamanla kendini zil zurna sarhoşluğa bırakmış.
    hırsının ve hazımsızlığının kurbanı olarak ortaya bir fikir atmış.
    ''ciddiyetle başlamadan önceki oyunda benim şu kadar param vardı, etiler-bebek-levent o oyunda bendeydi, şimdi de bende sayılsın, paralarım geri verilsin.'' demiş.
    bunu yaparken masadaki diğer geri kalmış oyuncuları da kendi yanına çekmeye çalışmış.
    ve böylelikle oyunun içine etmiş.

    fenerbahçe'nin, 1959 öncesi şampiyonluk talebini aynen bu duruma benzetiyorum.
    bir lig kurulmuş, herkes bu ligde sıfırdan ve adil bir şekilde yarışmayı kabul etmiş.
    beraber yenilen onca güzel yemeğe, keyifle tokuşturulan kadehlere yazık ediyorsun.
    zorlama işte düzeni bozuyorsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın