52
bir hikaye anlatırlar;
milattan sonra yaşanan göçlerde ve kavimler göçünde, kalabalık ve ilk yerleşen gruplar söz sahibi olurmuş. tarım ve hayvancılık onların tekelinde ve onların adaletinde paylaşılırmış. rahatsız olan veya adaletsizlik olduğunu düşünen ya savaşır ya da başka bir yere göç edermiş, huzura erene dek.
ilk yerleşenin hegamonyasından rahatsızlık duyan kavimler aralarından temsilciler seçerek hediyeleri ile birlikte yöneten beyliklere temsilcilerini gönderir ve hak talep ederlermiş. ilkel zamanlarda her şeyin bir başı olması gerektiğine inanırmış insanoğlu. dinler tam olarak yerli yerine oturmadığı için, inançlar faklı olduğu için önderliğin insanların üzerine yıkılması gerektiğinde hemfikirmiş kalabalıklar. ve iyi ile kötünün sonuçları kendilerine fatura edilirmiş. demokrasi ve meclisleşmenin en ilkel hali yani. bir temsilci gönder iyi de kötü de onun üstüne kalsın hem de o istemediği halde.
eğer ki; galatasaray sözlük tribün grubu gibi bir hareket kurulacak olursa iş hiç alakaları olmadığı halde sorumluluk site kurucularına kalacaktır. muhatap alınacak kişiler onlar olacaktır. kimse 'gerizekalı' diyen adamı muhatap almaz. zaten kimse de bunu söyledikten sonra ortaya çıkıp 'evet ben hepinize gerizekalı dedim' demez.
bunun farkında olan adminler ya da moderasyon ya da yönetim katı, adı her ne ise işte; bu tribün grubunu sahiplenmez ve desteklemez ise fikrimce mantıklı bir iş yapmış olurlar. tribün grupları başlarında kişiler olmadan tribünde barınamazlar. bir tek kişinin bir defaya mahsus yapacağı münferit yanlış site sahiplerine, yani belki de istemedikleri halde temsilci olmak zorunda bırakılanlara kalır.
fikrimce kimsenin böyle bir sorumluluğu bu kişilerin üstüne atmaya hakkı yoktur. sözlük tribün grubu hakkındaki fikrim tamamen değişti. bir toplantı yapılmadan, sözlüğün amacı tam olarak kavranmadan, realiteye geçilip-geçilmeme fikri oylanmadan bunu yapmak zarar verir.
ne istediğimizi iyi bilmek gerekir. galatasaray sözlük tribün grubu gibi bir fikir ile kimseyi ateşe atmamak gerek. bunun adı geri vites değil, sözlük kuruluş amacına paralel hareket etmektir. önce içinde bulunduğumuz oluşumun amacını kavrar isek, bayrağı altında hareket edeceğimiz oluşuma ters düşmemeliyiz.
her şeyin başı da bu değil mi? nice gruplar ne amaçla kuruldu şimdi neredeler...
galatasaray sözlük moderasyonu ya da adminler galatasaray sözlük tribün grubu hakkında bir şey yazmadan bu işin hiçbir ciddiyeti olmayacaktır kanımca. olmamalıdır da...
milattan sonra yaşanan göçlerde ve kavimler göçünde, kalabalık ve ilk yerleşen gruplar söz sahibi olurmuş. tarım ve hayvancılık onların tekelinde ve onların adaletinde paylaşılırmış. rahatsız olan veya adaletsizlik olduğunu düşünen ya savaşır ya da başka bir yere göç edermiş, huzura erene dek.
ilk yerleşenin hegamonyasından rahatsızlık duyan kavimler aralarından temsilciler seçerek hediyeleri ile birlikte yöneten beyliklere temsilcilerini gönderir ve hak talep ederlermiş. ilkel zamanlarda her şeyin bir başı olması gerektiğine inanırmış insanoğlu. dinler tam olarak yerli yerine oturmadığı için, inançlar faklı olduğu için önderliğin insanların üzerine yıkılması gerektiğinde hemfikirmiş kalabalıklar. ve iyi ile kötünün sonuçları kendilerine fatura edilirmiş. demokrasi ve meclisleşmenin en ilkel hali yani. bir temsilci gönder iyi de kötü de onun üstüne kalsın hem de o istemediği halde.
eğer ki; galatasaray sözlük tribün grubu gibi bir hareket kurulacak olursa iş hiç alakaları olmadığı halde sorumluluk site kurucularına kalacaktır. muhatap alınacak kişiler onlar olacaktır. kimse 'gerizekalı' diyen adamı muhatap almaz. zaten kimse de bunu söyledikten sonra ortaya çıkıp 'evet ben hepinize gerizekalı dedim' demez.
bunun farkında olan adminler ya da moderasyon ya da yönetim katı, adı her ne ise işte; bu tribün grubunu sahiplenmez ve desteklemez ise fikrimce mantıklı bir iş yapmış olurlar. tribün grupları başlarında kişiler olmadan tribünde barınamazlar. bir tek kişinin bir defaya mahsus yapacağı münferit yanlış site sahiplerine, yani belki de istemedikleri halde temsilci olmak zorunda bırakılanlara kalır.
fikrimce kimsenin böyle bir sorumluluğu bu kişilerin üstüne atmaya hakkı yoktur. sözlük tribün grubu hakkındaki fikrim tamamen değişti. bir toplantı yapılmadan, sözlüğün amacı tam olarak kavranmadan, realiteye geçilip-geçilmeme fikri oylanmadan bunu yapmak zarar verir.
ne istediğimizi iyi bilmek gerekir. galatasaray sözlük tribün grubu gibi bir fikir ile kimseyi ateşe atmamak gerek. bunun adı geri vites değil, sözlük kuruluş amacına paralel hareket etmektir. önce içinde bulunduğumuz oluşumun amacını kavrar isek, bayrağı altında hareket edeceğimiz oluşuma ters düşmemeliyiz.
her şeyin başı da bu değil mi? nice gruplar ne amaçla kuruldu şimdi neredeler...
galatasaray sözlük moderasyonu ya da adminler galatasaray sözlük tribün grubu hakkında bir şey yazmadan bu işin hiçbir ciddiyeti olmayacaktır kanımca. olmamalıdır da...