• 32
    "taraftar" olmak ciddi ve özgür bir mesele. "taraftar" takımını desteklemek ve güç vermek için orada bulunan , olumsuz koşullar altında bile olsa bunu devam ettiren insan anlamına gelir. fakat ben ne futbol ne de başka "gönül işi" söz konusu olduğu zaman "birileri tarafından yönetilmek" konusuna sıcak bakamıyorum. şahsen ben maç izlerken birisi tarafından "beyler bağıralım biraz" denmesi karşısında mutlu olamıyorum. ben eğer cebimde olan para kadar bilet alıp bütün hafta aç kalıyorsam ne arda turan ne adnan polat ne de bilmem ne reis benden daha çok galatasaray taraftarı değildir. ben bunları yaptığım sürece "kral" benim.

    anlatmak istediğim şu. kendisini tanımam , tanımak gibi bir düşüncem de yok. fakat "reis" kelimesi için bile hoş fikirleri olmayan birisi olarak hiç tanımadığım , bana bir faydası dokunmayacak ve beni belirli noktalar için yönlendirmeyecek insanları da kendi statüm üstünde göremem , kimse kusura bakmasın. ha çok fedakar , inanılmaz duygusal ya da fevkalade galatasaray taraftarı olabilir , tanımıyorum. fakat ben "ali sami yen , kişi ve kurumlar için inşa edilmiş bir yer değildir" diye düşündüğüm için "reis" kişileri sevmiyorum , sevemiyorum. olay bu.

    şunu da eklemek isterim ; hiyerarşik yapı kapital bir sistem sonucu doğmuş ve insanları mantıksız biçimde sınıflandırma harici hiçbir mantığı olmayan bir yöntem olarak bilinir. iş olur güç olur tamam ama oraya kimseyi tanımadan etmeden giden taraftar ile "bilmem kim" arasında "dağ" kadar fark oluyor , o kişiler nasıl istiyorsa "normal" taraftar öyle davranmak mecburiyeti yaşıyorsa ben bunun galatasaray'a yarar değil zarar getirdiğine inanıyorum. ha inanmayan olur o ayrı ama ben "galatasaray sevgisi" yaşamak için x kişilerin yardımına ihtiyaç duymuyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın