• 124
    iktidar partisine veya partinin lideri olan cumhurbaşkanı'na bir kez olsun oy vermedim. eylül 2010 ve nisan 2017 tarihlerinde anayasa değişikliği taleplerine yönelik referandumlarda da tarafım, bu partinin ve seçmenlerinin olduğu taraf değildi. bütün bunlara rağmen, galatasaray'ın (veya herhangi bir takımın) stadınının siyaset meydanına çevrilmesine son derece karşıyım.

    statlarda bulunan insanların faşistinden anarşistine, ateistinden radikal islamcısına tek ortak noktası galatasaray. türkiye'de futbol takımlarının veya o takımların taraftarlarının siyasi veya dini olarak tektip bir duruşları yok. beyan edebilecekleri ortak bir görüşleri veya iradeleri yok. türkiye'de stadyumlar hayatları boyunca aynı masayı geçtim; aynı kafede, restaurantta veya aynı semtte bulunması mümkün olmayan insanları bir araya getiren tek mekanlardır. siz bunu zedelemeye, buna meydan okumaya kalkarsanız, en başta taraftarı olduğunuz takıma sonra da vatandaşı olduğunuz ülkeye zarar verirsiniz. çünkü muhaliflik stada girdiği anda, iktidar yanlılığı da stada girer. halbuki stadyumun kapısından içeri giren bireyin, yanlılığını da muhalifliğini de stat kapısının dışarısında bırakması gerekir. insanlar stadyumlara siyasi veya dini iradelerini haykırmak için gelmemeliler. taraftarı oldukları takımı desteklemek için gelmeliler. aksi takdirde ne olur; a kişisi hükümetten nefret ediyordur ve "hükümet istifa" diye bağırır. b kişisi hükümeti seviyordur, "ben senin protestona katlanmak zorunda değilim" der ve bütün gücüyle ıslıklar. böyle bir durum oluştuğu anda "istifa" diyenleri demokrat, ıslıklayanları yandaş/yalaka şeklinde tanımlamak hiçbir şekilde adil olmaz. çünkü "hükümet istifa" dediğin anda muhalif/eleştirel görüşü stadın kapısından içeri girmiş oluyor. bunu soktuğun an, bu görüşün zıttı da stada girer ve böyle bir stat atmosferinde kimseye "sen niye ıslıklıyorsun" diye hesap soramazsın. çünkü artık orası galatasaray futbol takımının maçlarını oynadığı futbol stadyumu değildir. siyasi bir arenadır artık orası, bir siyaset meydanıdır. siyasette de beyaz'ın olduğu yerde siyah da olur. "hükümet istifa" denildiği saniyede, statta bulunan 50 bin farklı bireyin içerisinde bu görüşe katılmayanlara cevap hakkı doğmuş olur. statta milliyetçi-muhafazakar veya siyasal islam savunan bir kesim var ise, ki var, protesto tezahüratına cevap verir. cevap verdikleri takdirde de hain, yalaka, yandaş vs. olmazlar. çünkü sen sokuyorsun siyasi irade beyanı hakkını stada. sen beyan edersen, o da beyan eder. veya seni yuhalar. senin "istifa" demen de hak, onun seni ıslıklaması da hak. ama statta bu işler sevgi ve saygı çerçevesinde olup bitmekle kalmaz. çok büyük kavgalar çıkar. çok insan üzülür.

    insanların sadece ve sadece galatasaraylılık kimliği etrafında birleşip iki saatliğine geri kalan her şeyi dışarıda bıraktığı bir atmosferde, "geri kalan herşeyin bir kısmını sokacağız. o da muhaliflik olacak" diyemezsiniz. bununla sınırlı kalmaz çünkü içeri giren. ben stadyumda benim sağımda, solumda, önümde veya arkamda olan kişinin siyasi görüşünü bilmiyorum. hükümete ve politkalarına karşı bakış açısını da bilmiyorum. merak da etmiyorum, bilmek/duymak da istemiyorum. doğu tribününün koridorunda akşam namazını kılan veya ramazan'da ezan saatini bekleyen adam sandığa gittiğinde hangi partiye oy verecek benim için önemli değil. en azından galatasaray'ın maçı esnasında önemli değil. aynı şekilde nevizade'de arkadaş grubuyla beraber içki sofrası kuran, güzel vakit geçiren, stada geldiğinde de galatasaray'a desteğin hakkını sonuna kadar veren adamın da siyasi görüşü benim için önemli değil. "hadi herkesin siyasin görüşünü duyalım o zaman" derseniz, ülkede steril kalmayı başarabilmiş çok az yerlerden biri olan stadyumları kaybedersiniz. bunu ben asla istemem. doğru veya makul bir şey olarak da görmem. kusura bakmayın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın