279
ilk depreme malatya’da yakalandım. 20 günlük küçük kızım, 3,5 yaşında büyük kızım ve eşim ile evde ölümü bekledik. şoku atlattıktan sonra kendimizi direk arabanın yanına otoparka attık. deprem çantası yapmadığımız için, çocukların malzemelerini almak için saat 6 gibi eve çıktım. evde sıva çatlakları vardı. çocukları ve eşimi güvenlik denilebilecek bir yere bıraktıktan sonra sabah işe gitmek zorundaydım. 2. depreme hastanede yakalandım ve gözümün önünde binalar patır patır düştü. ilk depremde yıkılan bina ikinci depremde yıkılan binanın onda biridir. bütün ağır hasarlı binaların hepsini yıktı. malatya merkezde ki eski yerleşim yerlerinin hepsi yıkıldı. köyler ile ilgili herhangi bir bilgim yok fakat iyi olacağı ile ilgilide umudum yok. 2. depremden sonra çocukları ve eşimi tahliye için çok uğraştım. önce istanbul ordan antalya’ya güvenli bir şekilde ailemin bir kısmını getirebildim. geride annemler, babamlar kaldı. onlar biraz inatçı çıkaramıyorum malatya’dan. sözün özü şudur; ilk iki gün insanlar yemek için ekmek bulamadı, su bulamadı. -10’larda dışarda insanlar yardım bekledi. inanılmaz bir dram yaşanıyor deprem bölgelerinde. hasar almayan bina yok denecek kadar az. hayat nasıl normale dönecek, nasıl tekrar evlere girilecek büyük bir belirsizlik bizi bekliyor. 6 ay önce aldığım sıfır ev büyük ihtimal yıkılacak. malda gözüm yok yıkılsın, benim başka evimde var oraya geçerim fakat benim kadar şanslı olmayan evsiz kalan insanlar için kim ne yapacak. çadırla, battaniyeyle geçecek günler değil bunlar. insanların deprem bölgelerinde tahliye edilmesi gerekiyor.