33
toplanan milyarlarca tl vergilerin karşılığında kendi halkına çürük binalar satan müteahhitlerin, onay veren yapı denetim firmalarının, oy zamanı gelince durumu dar olan insanlardan oy isterken onların çürük binalarının yerine sağlam yapı yapmak yerine, imar barışı getirip bu illegal yapılaşmayı legal hale getiren sorumlular kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
hiç bir konuda yeterliliği olmadan geldiği makamları işgal eden, yedi sülalesine yetecek kadar para kazandıktan sonra gözü doymayıp, bir de temsil ettiği insanları küçümseyen, telefonuyla oynayan, onlar ağlarken gülen siyasetçiler kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
üniversite eğitimi bile görmemiş insanların, eğitim öğretim müfredatlarını değiştirip durması kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
sırf sayıca kalabalıklar diye iktidar seçebilen, hiç bir eğitim ve yaş durumu gözetmeksizin herkese "memleketin geleceğini seçme hakkı" tanıyan yanlış anlaşılmış bir demokrasi olgusu kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
soma'da vefat eden madencilerin yakınlarını tekmeleyenlerin terfi alması kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
halkın dini duygularıyla dalga geçip, bakara makara diyenlerin prag büyükelçisi olması kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
arkadaşlar, günlük yaşantımızda ve rutinimizde öyle saçmalıklar ile karşı karşıya bırakıldık ki, inanın bir topun peşinde koşmak aşırı mantıklı geliyor bana. dünyadaki en mantıklı işlerden biri diyebilirim hatta.
futbol bir birleştirici unsurdur. yüzyıldır futbol sayesinde dünya halkları birbirleriyle iletişim kurdular, dövüştüler, öpüştüler,sarıldılar ve dünyada bir çok farklı kültür olduğunu anladılar.
sen san marino'lularla empati kurmayı öğrendin, kore'nin, izlanda'nın, brezilya'nın, meksika'nın, malta'nın, ve hatta insanlığın yüzünü başka yere çevirdiği, açlık ve fakirlikle baş başa bırakılmış afrika ülkelerinin kültürlerini öğrendin.
futbol insanları birleştirdi, ama zihinlerdeki aşırılık her şeye olduğu gibi futbola bakış açısına da zarar verdi.
hiç bir konuda yeterliliği olmadan geldiği makamları işgal eden, yedi sülalesine yetecek kadar para kazandıktan sonra gözü doymayıp, bir de temsil ettiği insanları küçümseyen, telefonuyla oynayan, onlar ağlarken gülen siyasetçiler kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
üniversite eğitimi bile görmemiş insanların, eğitim öğretim müfredatlarını değiştirip durması kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
sırf sayıca kalabalıklar diye iktidar seçebilen, hiç bir eğitim ve yaş durumu gözetmeksizin herkese "memleketin geleceğini seçme hakkı" tanıyan yanlış anlaşılmış bir demokrasi olgusu kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
soma'da vefat eden madencilerin yakınlarını tekmeleyenlerin terfi alması kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
halkın dini duygularıyla dalga geçip, bakara makara diyenlerin prag büyükelçisi olması kadar saçma mıdır futbol? sanmıyorum.
arkadaşlar, günlük yaşantımızda ve rutinimizde öyle saçmalıklar ile karşı karşıya bırakıldık ki, inanın bir topun peşinde koşmak aşırı mantıklı geliyor bana. dünyadaki en mantıklı işlerden biri diyebilirim hatta.
futbol bir birleştirici unsurdur. yüzyıldır futbol sayesinde dünya halkları birbirleriyle iletişim kurdular, dövüştüler, öpüştüler,sarıldılar ve dünyada bir çok farklı kültür olduğunu anladılar.
sen san marino'lularla empati kurmayı öğrendin, kore'nin, izlanda'nın, brezilya'nın, meksika'nın, malta'nın, ve hatta insanlığın yüzünü başka yere çevirdiği, açlık ve fakirlikle baş başa bırakılmış afrika ülkelerinin kültürlerini öğrendin.
futbol insanları birleştirdi, ama zihinlerdeki aşırılık her şeye olduğu gibi futbola bakış açısına da zarar verdi.