6
galatasaray uefa süper kupası ve uefa kupası kazandığında ülkede başbakan olan siyasetçi.
tansu çiller'in 1993-1997 arasında bir güzel batırarak kısa süreliğine mesut yılmaz'a devrettiği ve yılmaz'ın da el atmaya tenezzül etmediği ülke ekonomisini 1999'da mesut yılmaz'dan devralmışken ülke tarihinin en büyük doğal afeti olan 1999 depremiyle karşı karşıya kalmıştır. tansu çiller'den kalan bilançonun 17 ağustos depremiyle birleşmesiyle ülke ekonomisi çökme noktasına gelmiştir (ama hakkını yemeyelim hiçbir dönemde bugünlerdeki kadar derin bir yoksulluk yoktu çünkü bütün çıkmazların çözümü olan seçimler için vatandaşın önüne sandık gelmesi yıllarca bekletilmiyordu). neticede 2001'de başbakan ecevit'in cumhurbaşkanı sezer'in kendisine anayasa kitapçığı fırlattığını söylemesi ve bunu bir devlet krizi olarak nitelendirmesiyle 5 nisan 1995'ten beri can çekişen ekonomi, krize girmiştir (çünkü abd ırak'a müdahalede kendisini frenleyen ecevit'i göndermek istiyordur çünkü onun yerine gelecek ve ırak'a müdahale için sorun çıkarmayacak alternatifi de bulmuştur artık).
ecevit 2001'de ne ülkede krizin olmadığını iddia edip krizin daha da derinleşmesine yol açtı, ne devlet kurumlarına müdahale edip dövizin aşırı fırlamasına neden oldu, ne de iktidarda mümkün oldukça fazla kalmak için sandığı vatandaşın önüne getirmekten kaçıp krizin yıllarca sürmesine neden oldu.
sadece her siyasetçinin yapması gerektiği gibi ülkede kriz olduğunu kabullenip kendi siyasi kariyerini bitirecek ama ülkeyi de krizden kurtaracak acı reçeteyi uygulama yolunu seçti. o acı reçeteyi de işin uzmanı olan kemal derviş'e hazırlatıp uygulattı. çünkü karaoğlan gözlerde ışıltı değil çözüm arıyordu.
neticede kemal derviş ülkede ekonomik krizi sonlandırdı. fakat 2002'de bugün halen ülke yönetiminde söz sahibi olan bir siyasetçinin kriz ortamında seçim kararı alınmasını sağlamasıyla 1977'de türk solunu %41'lere ulaştırmış ecevit yanlış zamanda başbakan olmuş olmasından gerek bütün krizin kendisine fatura edilmesiyle %1'le çok üzücü bir jübile yaparak siyasi yaşamını sonlandırdı.
ecevit bir daha dönmemek üzerek başbakanlıktan giderken, türkiye ise siyasal islam ideolojisinin bu kez tek başına iktidar olduğu yıllara doğru yolculuğa çıkıyordu. bu dönem aradan 21 yıl geçmesine rağmen halen sürmekte. amacım siyaset yapmak olmadığı için o süreçte yaşananları anlatmayacağım fakat bugün insanlar en temelinden ev kirası bile ödeyemeyecek durumda. 2000'li yıllarda kemal derviş reçetesinin cefasını dsp çekti, sefasını akp sürdü. şimdilerdeyse gerçekleri tüm çıplaklığıyla görüp yaşama zamanı. ama elbette görmek isteyene. çünkü görmek istemeyenlerin bütün ısrarlı iddialarına göre hayat toz pembe.
bugün 2002-2007 arasında bunlar ülkeyi ne güzel yönetiyordu diye günah çıkarmaya çalışan eski akp'liler var. özelleştirme adı altında mirasyedi gibi o dönem 80 yıllık olan cumhuriyetin hemen hemen bütün üretimlerini satıp savarak ekonomiyi iyi gibi göstermenin adıdır bu ve bugünlerin bilançosunu oluşturan durumlardan yalnızca biridir bu.
6 şubat 2023 depreminin 1999 depremini hatırlatmasıyla geldim ben bu başlığa. nereden nereye.
gittiğin yerde umarım huzurlu ve mutlusundur karaoğlan.
tansu çiller'in 1993-1997 arasında bir güzel batırarak kısa süreliğine mesut yılmaz'a devrettiği ve yılmaz'ın da el atmaya tenezzül etmediği ülke ekonomisini 1999'da mesut yılmaz'dan devralmışken ülke tarihinin en büyük doğal afeti olan 1999 depremiyle karşı karşıya kalmıştır. tansu çiller'den kalan bilançonun 17 ağustos depremiyle birleşmesiyle ülke ekonomisi çökme noktasına gelmiştir (ama hakkını yemeyelim hiçbir dönemde bugünlerdeki kadar derin bir yoksulluk yoktu çünkü bütün çıkmazların çözümü olan seçimler için vatandaşın önüne sandık gelmesi yıllarca bekletilmiyordu). neticede 2001'de başbakan ecevit'in cumhurbaşkanı sezer'in kendisine anayasa kitapçığı fırlattığını söylemesi ve bunu bir devlet krizi olarak nitelendirmesiyle 5 nisan 1995'ten beri can çekişen ekonomi, krize girmiştir (çünkü abd ırak'a müdahalede kendisini frenleyen ecevit'i göndermek istiyordur çünkü onun yerine gelecek ve ırak'a müdahale için sorun çıkarmayacak alternatifi de bulmuştur artık).
ecevit 2001'de ne ülkede krizin olmadığını iddia edip krizin daha da derinleşmesine yol açtı, ne devlet kurumlarına müdahale edip dövizin aşırı fırlamasına neden oldu, ne de iktidarda mümkün oldukça fazla kalmak için sandığı vatandaşın önüne getirmekten kaçıp krizin yıllarca sürmesine neden oldu.
sadece her siyasetçinin yapması gerektiği gibi ülkede kriz olduğunu kabullenip kendi siyasi kariyerini bitirecek ama ülkeyi de krizden kurtaracak acı reçeteyi uygulama yolunu seçti. o acı reçeteyi de işin uzmanı olan kemal derviş'e hazırlatıp uygulattı. çünkü karaoğlan gözlerde ışıltı değil çözüm arıyordu.
neticede kemal derviş ülkede ekonomik krizi sonlandırdı. fakat 2002'de bugün halen ülke yönetiminde söz sahibi olan bir siyasetçinin kriz ortamında seçim kararı alınmasını sağlamasıyla 1977'de türk solunu %41'lere ulaştırmış ecevit yanlış zamanda başbakan olmuş olmasından gerek bütün krizin kendisine fatura edilmesiyle %1'le çok üzücü bir jübile yaparak siyasi yaşamını sonlandırdı.
ecevit bir daha dönmemek üzerek başbakanlıktan giderken, türkiye ise siyasal islam ideolojisinin bu kez tek başına iktidar olduğu yıllara doğru yolculuğa çıkıyordu. bu dönem aradan 21 yıl geçmesine rağmen halen sürmekte. amacım siyaset yapmak olmadığı için o süreçte yaşananları anlatmayacağım fakat bugün insanlar en temelinden ev kirası bile ödeyemeyecek durumda. 2000'li yıllarda kemal derviş reçetesinin cefasını dsp çekti, sefasını akp sürdü. şimdilerdeyse gerçekleri tüm çıplaklığıyla görüp yaşama zamanı. ama elbette görmek isteyene. çünkü görmek istemeyenlerin bütün ısrarlı iddialarına göre hayat toz pembe.
bugün 2002-2007 arasında bunlar ülkeyi ne güzel yönetiyordu diye günah çıkarmaya çalışan eski akp'liler var. özelleştirme adı altında mirasyedi gibi o dönem 80 yıllık olan cumhuriyetin hemen hemen bütün üretimlerini satıp savarak ekonomiyi iyi gibi göstermenin adıdır bu ve bugünlerin bilançosunu oluşturan durumlardan yalnızca biridir bu.
6 şubat 2023 depreminin 1999 depremini hatırlatmasıyla geldim ben bu başlığa. nereden nereye.
gittiğin yerde umarım huzurlu ve mutlusundur karaoğlan.