• 1
    1925-2006 seneleri arasinda yasamis, rahmetli başbakan. kendisinin esas meslegi gazeteciliktir. şairdir, yazardir ve çevirmendir. başbakanlik disinda başbakan yardımcıligi, çalışma ve sosyal güvenlik bakanligi, devlet bakanligi ve cumhuriyet halk partisi ve demokratik sol parti genel başkanlığı gibi gorevlerde bulunmustur. robert college mezunu olan "karaoglan", ileri duzeyde ingilizce bilmesinin yani sıra, şiir çevirileri yapacak kadar da sanskritçe bilmekteydi. siyasi kimligini tartismayacagim zira bu sozlugun ilgi alaninin tamamen disinda kaliyor ancak kendisi tarafli tarafsiz herkesçe beyefendi ve zarif bir kisi olarak tanindi ve hala da öyle aniliyor.

    gelelim bu sözlükte ecevit'in ne isi olduguna. oyle ya, turk futbolunun en buyuk zaferleri olan galatasaray'in 2000'deki uefa ve super kupa zaferleri ile 2002 dunya kupasindaki ucunculuk kendi doneminde elde edilse dahi, bulent bey spor ile pek ilgili bir kisi degildi. 12 eylül belgeselinden ogrendigimiz kadariyla, darbe sonrasi fikirleri dolayisiyla hapse atildiginda pinpon oynadigini biliyoruz sadece ama o da olsa olsa hapishanede zaman geçirmek için yapilan bir aktivite olur en fazla. ama iste spor ile ilgisi sadece bu degilmis; bu ayki socrates dergi'de kendisinin 1950'lerde bulundugu amerika birlesik devletlerinde tanidigi bir spor olan amerikan futbolu üzerine yazdigi bir gazete yazisi yayimlaniyor. ecevit kendine has uslubuyla amerikan futbolunu "düzenlenmis kavga" olarak tanimliyor.

    https://twitter.com/...s/820229203429912576
  • 2
    https://twitter.com/...s/848451842652680192

    63 yıl önce yazılmış bu yazı. bugün milli takımın 5 yediği bir maçtan sonra da yayınlansa en ufak sıkıntı olmaz. ecevit'in bahsettiği yüzyıllardır yediğimiz gollerin üstüne 63 sene daha eklenmiş sadece, başka bir değişiklik göremiyorum.

    bahsi geçen maç (bkz: 23 haziran 1954 batı almanya türkiye maçı)
  • 4
    https://mobile.twitter.com/...s/848451842652680192

    kendisi futbolu bilsin yada bilmesin yazdıkları çok doğru. biz toplum olarak çok başka yerdeyiz. o halde bırakılmak istendiği için öyleyiz. futboldan gidelim mesela, almanya dünya 2.liğinin ardından kendi futbolunda reform yapması gerektiğini gördü ve reform yaptı. adamlar başarı yaşarken bile güçsüz olabilecek yönlerini gördü ve şu an bambaşka yerde. bu olgu ve karar mekanizması çok kolay değil ve bakış açısı müthiş vizyonlu.
    kendimize gelecek olarak her açıdan 3.sınıf dğnya ülkesiyken başarısızlıklarımızı devamlı başkasına yüklemeye bayılıyoruz. bence bu türk insanının yapısında var. iş yerinizde böyle bunun gibi tonlarca insan yok mu? başarılı olduğumuz zaman ise bir anda uzayvari ülkeymişiz gibi davranıyoruz.

    (bkz: iyi uykular türkiye)
  • 6
    galatasaray uefa süper kupası ve uefa kupası kazandığında ülkede başbakan olan siyasetçi.

    tansu çiller'in 1993-1997 arasında bir güzel batırarak kısa süreliğine mesut yılmaz'a devrettiği ve yılmaz'ın da el atmaya tenezzül etmediği ülke ekonomisini 1999'da mesut yılmaz'dan devralmışken ülke tarihinin en büyük doğal afeti olan 1999 depremiyle karşı karşıya kalmıştır. tansu çiller'den kalan bilançonun 17 ağustos depremiyle birleşmesiyle ülke ekonomisi çökme noktasına gelmiştir (ama hakkını yemeyelim hiçbir dönemde bugünlerdeki kadar derin bir yoksulluk yoktu çünkü bütün çıkmazların çözümü olan seçimler için vatandaşın önüne sandık gelmesi yıllarca bekletilmiyordu). neticede 2001'de başbakan ecevit'in cumhurbaşkanı sezer'in kendisine anayasa kitapçığı fırlattığını söylemesi ve bunu bir devlet krizi olarak nitelendirmesiyle 5 nisan 1995'ten beri can çekişen ekonomi, krize girmiştir (çünkü abd ırak'a müdahalede kendisini frenleyen ecevit'i göndermek istiyordur çünkü onun yerine gelecek ve ırak'a müdahale için sorun çıkarmayacak alternatifi de bulmuştur artık).

    ecevit 2001'de ne ülkede krizin olmadığını iddia edip krizin daha da derinleşmesine yol açtı, ne devlet kurumlarına müdahale edip dövizin aşırı fırlamasına neden oldu, ne de iktidarda mümkün oldukça fazla kalmak için sandığı vatandaşın önüne getirmekten kaçıp krizin yıllarca sürmesine neden oldu.

    sadece her siyasetçinin yapması gerektiği gibi ülkede kriz olduğunu kabullenip kendi siyasi kariyerini bitirecek ama ülkeyi de krizden kurtaracak acı reçeteyi uygulama yolunu seçti. o acı reçeteyi de işin uzmanı olan kemal derviş'e hazırlatıp uygulattı. çünkü karaoğlan gözlerde ışıltı değil çözüm arıyordu.

    neticede kemal derviş ülkede ekonomik krizi sonlandırdı. fakat 2002'de bugün halen ülke yönetiminde söz sahibi olan bir siyasetçinin kriz ortamında seçim kararı alınmasını sağlamasıyla 1977'de türk solunu %41'lere ulaştırmış ecevit yanlış zamanda başbakan olmuş olmasından gerek bütün krizin kendisine fatura edilmesiyle %1'le çok üzücü bir jübile yaparak siyasi yaşamını sonlandırdı.

    ecevit bir daha dönmemek üzerek başbakanlıktan giderken, türkiye ise siyasal islam ideolojisinin bu kez tek başına iktidar olduğu yıllara doğru yolculuğa çıkıyordu. bu dönem aradan 21 yıl geçmesine rağmen halen sürmekte. amacım siyaset yapmak olmadığı için o süreçte yaşananları anlatmayacağım fakat bugün insanlar en temelinden ev kirası bile ödeyemeyecek durumda. 2000'li yıllarda kemal derviş reçetesinin cefasını dsp çekti, sefasını akp sürdü. şimdilerdeyse gerçekleri tüm çıplaklığıyla görüp yaşama zamanı. ama elbette görmek isteyene. çünkü görmek istemeyenlerin bütün ısrarlı iddialarına göre hayat toz pembe.

    bugün 2002-2007 arasında bunlar ülkeyi ne güzel yönetiyordu diye günah çıkarmaya çalışan eski akp'liler var. özelleştirme adı altında mirasyedi gibi o dönem 80 yıllık olan cumhuriyetin hemen hemen bütün üretimlerini satıp savarak ekonomiyi iyi gibi göstermenin adıdır bu ve bugünlerin bilançosunu oluşturan durumlardan yalnızca biridir bu.

    6 şubat 2023 depreminin 1999 depremini hatırlatmasıyla geldim ben bu başlığa. nereden nereye.

    gittiğin yerde umarım huzurlu ve mutlusundur karaoğlan.
  • 9
    kriz zamanı işi bilene bırakmasıyla bile son devlet adamı olduğunu anlayabilirsiniz. ah karaoğlan ah...
    sen bugünkülerin ecdad ecdad diye bahsettiği osmanlı'nın 93 harbinde ingilizlere savaşsız bıraktığı, ingilizlerin de 1. dünya savaşında çöktüğü adada kalan soydaşlarının hayatını kurtarmak için kıbrıs barış harekatını düzenle. tüm dünya sana ambargo uygulasın, kıtlık oluşsun, ekonomin berbat olsun. vatandaşların isyan etsin, bugün ekonomi çok iyi diyen sana yazar kasa fırlatsın, bunların üstüne deprem olsun, halkın sana sırt çevirsin. 24 yıl sonra benzer olaylar olsun, devlet halka sırt çevirsin, o halk da sana gösterdikleri tepkinin hiç birini gösteremesin.

    ne büyük adamdın. ruhun şad olsun!

    şunu eklemeden geçmek vicdanımı rahatsız ediyor. o dönem baş örtüsü yasaktı. yasak olmasını tartışabilirsin, doğrudur, yanlıştır. ama adını burda yazmak istemediğim bir provokatör yasak olduğunu bile bile provoke etmişti. bugün her hangi bir yasayı ihlal etmekten bi farkı yok. adam yasa neyse onu savundu.
  • 10
    türkleri 20 yıllık kıbrıs katliamından kurtaran adam.

    türklerin 20 yıl yakalayamadığı eli kanlı terörist başını paketleyip ülkeye getiren adam.

    amerikan ambargosu yemiş ama boyun eğmemiş bir adam.

    cumhuriyet tarihinin en sert darbesine maruz kalmış, siyaset yasağı getirilmiş, partisi kapatılmış, ama bir günden bir güne ordusuna, devletine, halkına düşman olmamış bir adam.

    memleketin bir kuruş hakkına girmemiş bir adam.

    ve en sonunda, 20 senelik hükümet prenslerinin, yolsuz müteahhitlerin yaptıklarının üstüne yıkıldığı karaoğlan.

    hakkını helal et.
  • 14
    gazeteci, yazar, şair ve başbakanlık yapmış düzgün insanlardandır. diplomalı, okumuş ve efendi bir tavra sahip olduğundan pek sevilmez. kıyaslamak imkansız ama bir örnek de kemal kılıçdaroğlu diyebilirim. şöyle batırdılar şöyle yanlış yaptılar diye hükümet tarafından anlatılır. herkes bilir ki bir tane açıklarını bulmuş olsalardı, bir kuruş zimmetlerine para geçirmiş olsalardı akp bunu davul zurna ile bütün kanallarda duyururdu. bağıran masaya elini vuran, gerekirse yalan konuşan veya gömlek değiştiren adamlara "bak bu işte lider" denilir. devlet bahçelinin başörtü konusunda neler yaptığını neler konuştuğunu takip eden herkes bilir. ama bakın bugün akp ile birlikte olduğu için iyi adam deniliyor. oysa zamanın yasaları neyse o uygulanıyordu. yanlış doğru tartışılır. bende başörtü yasağı gibi çağdışı yasaklara karşıyım. bugün toplum öyle bir hal almış ki, mafya liderleri bile ilgi görür saygı görür. ama düzgün konuşan, efendi olan insanlara ise "bundan bi halt olmaz, ülkeyi yönetemez" denilir. hayır tam olarak böyle adamlar daha iyi yönetir. yanlışları olmaz mı hiç? olur ama akrabalarını, damatlarını, arkadaşlarını zengin etmez. kıyakla kimse yükselmez. anlamak isteyen anladı. anlamak istemeyende anlamamaya devam etsin.
  • 17
    galatasarayımızın uefa ve süper kupa zaferlerinde dönemin başbakanıdır.

    deprem kuşağındaki ülkemizde toprak reformunu desteklemiş ve kentten köye göç, köy-kent projelerini bizzat ortaya koymuştur. muhtemeldir ki onlarca yıl seçim önü tapu dağıtımı ve imar afları yerine bu politikalar benimsense çarpık kentleşme olmayacak ve kaderimiz(!) olan bazı büyük acıları yaşamayacaktık. bonus olarak da ülkemiz kendini doyurmaya devam edecekti et reyonlarından kafamızı eğerek geçmek yerine.

    neyse spor sözlüğündeyiz. milli takım dünya üçüncüsü olduğunda da başbakan kendisidir.

    allah'dan rahmet, mekanın cennet olsun karaoğlan.
  • 18
    ülkenin gurur kaynağı, savunma sanayi öncüsü aselsan'ı kuran adamdır, tank palet fabrikasını satan değil. millete sorsan solcu, hayin der. adam ülkesini savunmak için fabrika kuruyor. terör başını getiriyor. kıbrıs dağlarında bayrak dalgalandırıyor. işi gücü boş milliyetçilik pompalayanların hepsinden kat ve kat milliyetçi, vatan sevdalısıdır.
  • 19
    hakkında pek de olumlu konuşmak mümkün gözükmüyor. 1994 yılında eğer inat edip istanbul'da 3. bir aday çıkarmamış olsaydı bugün böylesine bir siyasi manzara ile karşı karşıya kalınmayabilirdi.

    hatırlamayanlar olacaktır. söz konusu seçimlerde shp adayı zülfü livaneli'ni desteklemek yerine ecevit'in basinda olduğu dsp kendi adayını çıkardı. bu seçimlerde hem shp, hem. chp hem de dsp kendi adaylarını çıkarmıştı. anap ve dyp ise ayrı adaylar çıkarmışlardı. sonuç olarak shp adayı zülfü livaneli %20 oy alırken, dsp adayı necdet özkan da %13 oy aldı. dönemin refah partisi belediye başkanı adayı recep tayyip erdoğan ise bu aday enflasyonu karşısında ibb tarihinde rekor düşük bir oy (%25) ile belediye başkanı seçilmişti.
    sonrasını biliyorsunuz zaten.

    çalmasa da çırpmasa da siyasi olarak halktan kopuk, inadına yenik düşen liderleri çok iyi hatırlamayacağım.
  • 20
    eminim bir çok hatası vardır fakat hırsızlık, kansızlık, şerefsizlik, vatan hainliği, ülkesini parsel parsel satmak bu hatalarından biri değildir. bu ülkede dürüst siyasetçi örneği varsa kendisi başını çeker, boğazından haram tek bir lokma geçmemiştir inanmayan adamın mal varlığına bakabilir tabii bir malını bulabilirlerse. ayrıca genç arkadaşlarımız belki hatırlamaz ama bu ülkede dış güçlere karşı dimdik durabilen ender siyasetçilerden biridir. zamanında kıbrıs çıkartması ve amerika’nın ırak’a girme tezkeresine ret vermesi, şimdiki atıp mangalda kül bırakmayan siyasetçiler bu duruşu rüyasında bile göremez haberiniz olsun. bu millet ona boşuna karaoğlan demedi.
  • 21
    o yokluklar içerisinde kıbrıs barış harekatını yaptıran, amerika'nın dayatmalarına boyun eğmeyip tezkereye izin vermeyen, öldüğünde beş kuruş mal varlığı olmayan bir siyasetçiydi. siyasi olarak hataları olmuştur ama bu ülke üzerinden hak elde etmemiştir. yattığı yer incitmesin. ruhu şad olsun.

    https://mobile.twitter.com/.../1154014185937874946
  • 25
    bir zamanların başbakanı, sorumlu devlet adamı nam-ı diğer karaoğlan.

    bugünküler karaoğlanın kestiği tırnak olamaz, tırnak! herkes haddini bilse keşke!

    şam'ı alacağız diye yola çıkıp tc sınırları dışındaki tek kara parçasını kaybedip evine dönenler kıbrıs fatihi karaoğlanı ağızlarına almasınlar bi zahmet! hatasız kul olmadığı gibi hataları olmamış demek saçma olur ama halkına ve vatanına asla ihanet etmemiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın