• 86
    sezon başında biraz da kadronun eksikliği sebebiyle dengeli bir oyun oynuyorduk. maçları 1-0 kazanırken ve hatta kaybederken rakibe nerdeyse pozisyon vermiyorduk. o günlerde iyi savunma yaptığımız söyleniyordu ama keramet hücumu hiç düşümememizdi. kadro tamamlanıp, iyi bir hücum takımına dönüştüğümüzden beri de bolca pozisyon vermeye başladık. işin daha garibi, savunmaya çekilip, sezon başındaki oyunu oynamaya çalıştığımızda da başarısız olduk. hep baskı yedik, hep pozisyon yedik.

    şimdi rakibimiz fenerbahçe. sahasında baskılı bir oyun oynayan ve skor bulmakta da zorlanmayan bir takım. hep diyoruz ki fener arkaya çok adam kaçırıyor, doğrudur. yalnız biz de en az fener kadar arkaya adam kaçırmakla meşhuruz. üstelik fener hücum yaparken dengesiz yakalanıp arkaya adam kaçırırken, biz set hücumu yerken arkaya adam kaçırıyoruz. set hücumunda yaptığımız savunmayı geliştirmemiz gerekiyo. zaten maçı 2-0 yapıp o şekilde bitirmenin ilk şartı da budur. çekilirsin geriye, verirsin topu rakibe, yaparsın baskılı savunmanı, maç da biter gider. biz helva gibiyiz maşallah, rakip 3 pas yaptı mı dağılıyoruz hemen. bu maç bunları asla kaldırmaz. 90 dakika maksimum konsantrasyon ile rakibin her adamına baskıyı yapmamız şart.

    bu maçın kilidi yapacağımız savunmadır. ortasahada sert bir oyun oynamamız şart. onlar öyle oynayacak çünkü. sert oynayacaklar, maçı germeye çalışacaklar. bence bunda sıkıntı yok. maç gerilsin, bu bizim işimize yarar. yeter ki biz gerilmeyelim, ikisinin arasındaki farkı idrak edebilelim. maçta stres olsun, gerginlik olsun, bu hep ev sahibini etkiler. kaybedeceği şeyi daha fazla olanı gerer. biz sert olalım, çirkef olalım ama gergin olmayalım. melo gibi tıpkı..stresi sıkıntıyı kartopu haline getirip rakibin eline bırakalım. bütün mesele budur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın