1412
federasyonu ve bağlı tüm kuruluşlarının yetkin kimseleri siyasi ve sportif bağlarıyla atanmış, her bir kulübü kaldırması mümkün olmayan borçların içinde daha da borçlanan, hakemlik kurumu bitirilmiş, basını kepaze edilmiş, ekseriyetle her kulübün taraftarının rezilleştiği, kim daha çok ses çıkarıyorsa onun kollandığı, eskiden rakibi olan liglerden defalarca kat fazla harcamalara rağmen fazlasıyla geriye düşmüş, şahısların şov sahası haline gelmiş; tesisleşme diye stadyumun dikilip çimine bile bakılmayan, algılar üzerinden günlük kararlar alınan, başkanların-hocaların-şovmen topçuların basın toplantısı şovlarını takip eden medya maymunlarının şovlarıyla her hafta düştüğü çukurun dibini görmeye daha da yaklaşan ve kimsenin hiçbir şeye güvenmediği bir sirk.
geldiği, daha doğrusu getirildiği noktayı her geçen hafta daha büyük şaşkınlık ve vehametle takip ediyorum. yönetilemez, idare edilir bir futbol ortamımız varken; bu sezonla birlikte artık işler idare de edilemez bir noktaya doğru ilerliyor.
her hafta hakem emekli ede ede gidilse 3 haftaya ülkede amatör kümede maç yöneten hakem bile kalmayacak. yabancı hakem getirme zırvasına inansan kim niye gelip megafonla taraftara bağıran milyarderin kulüpler birliği başkanı olduğu ligde hakemlik yapsın?
her sene keyfe değişen yabancı sınırı ayrı dert, federasyonunun omurgasızca her olaydan sıyrılıp eyleme geçeceğine bombayı birilerinin kucağına bırakması ayrı dert.
ben bu sirkin çok uzun zamandır sadık, sadık olduğu kadar da küçük bir figüranıyım. benim sesim yetmez ama ben yine de söyleyeyim: her hafta birinin kucağına attığınız, sırayla elden ele dolaştırdığınız bu bomba türk futbolu üzerinde çok yakındır patlayacak.
sondan bir önceki hafta olan maçı yönetecek hakem, maça 4 ay kala ülkede yok. herkes birbirine inanılmaz bilenmiş durumda. mali bağımsızlığını kazanma ihtimali olan tek kulüp galatasaray (o da bir ihtimal). ülkedeki diğer sayısız kulübün orta vadede geleceği belli değil. federasyonu, mhk'sı yarın en kötü istifa edip işin içinden sıyrılacak atanmış kimselerden kurulu.
brezilya'yla mukayese edilecek kadar futbol tutkusuyla yanıp tutuşan ülkede bu gidişat, gidişat değil. galatasaray'la kalbi atan, canı yanan biri olarak gönül rahatlığıyla bunu söylüyorum ki hepimiz yanarız.
geldiği, daha doğrusu getirildiği noktayı her geçen hafta daha büyük şaşkınlık ve vehametle takip ediyorum. yönetilemez, idare edilir bir futbol ortamımız varken; bu sezonla birlikte artık işler idare de edilemez bir noktaya doğru ilerliyor.
her hafta hakem emekli ede ede gidilse 3 haftaya ülkede amatör kümede maç yöneten hakem bile kalmayacak. yabancı hakem getirme zırvasına inansan kim niye gelip megafonla taraftara bağıran milyarderin kulüpler birliği başkanı olduğu ligde hakemlik yapsın?
her sene keyfe değişen yabancı sınırı ayrı dert, federasyonunun omurgasızca her olaydan sıyrılıp eyleme geçeceğine bombayı birilerinin kucağına bırakması ayrı dert.
ben bu sirkin çok uzun zamandır sadık, sadık olduğu kadar da küçük bir figüranıyım. benim sesim yetmez ama ben yine de söyleyeyim: her hafta birinin kucağına attığınız, sırayla elden ele dolaştırdığınız bu bomba türk futbolu üzerinde çok yakındır patlayacak.
sondan bir önceki hafta olan maçı yönetecek hakem, maça 4 ay kala ülkede yok. herkes birbirine inanılmaz bilenmiş durumda. mali bağımsızlığını kazanma ihtimali olan tek kulüp galatasaray (o da bir ihtimal). ülkedeki diğer sayısız kulübün orta vadede geleceği belli değil. federasyonu, mhk'sı yarın en kötü istifa edip işin içinden sıyrılacak atanmış kimselerden kurulu.
brezilya'yla mukayese edilecek kadar futbol tutkusuyla yanıp tutuşan ülkede bu gidişat, gidişat değil. galatasaray'la kalbi atan, canı yanan biri olarak gönül rahatlığıyla bunu söylüyorum ki hepimiz yanarız.