7
yıllardır galatasaray futbol takımının genlerine işlemiştir. maçın başında inanılmaz baskı ile başlanır gol veya goller gelir. daha sonra maç ilerledikçe anlamsız goller kaçar, basit pozisyonlar çorba olur, basit paslar verilemez hale gelir ve maçın aurası bozulmaya başlar. derken o büyük lanetimiz ışıklı şov devreye girer o anda takımda belirli bir rehavet ve küçümsemeyle karışık bir şeyler olur ve saçma sapan duran toptan golü yeriz. geriye kaç dakika kalırsa kalsın maç ızdıraba döner. sakarlıklar peşpeşe gelir. her an gol yiyecek gibiyizdir artık. ve bundan sonra işimiz şansa kalır. olabilecek en kötü senaryo ise uzatma anlarında maçın bitimine birkaç dakika kala yenen goldür. ve daha kötüsü genelde ligin en rahat iç saha maçlarında bu durumu daha çok yaşarız. takımdan ve futboldan soğuma sebebidir. hayatta kursakta kalmış onca şey yokmuş gibi...