• 49
    ülkemizde her ne kadar gereksiz olduğu iddia edilse de galatasaray özelinde şiddetle ihtiyacımız olan departmandır.

    niteliksiz bir iki eski menajer çıkması sportif direktör getirip sonra da “alın işte sportif direktör” diye üste çıkıldığını çok gördük. kötü emsalleri kaideymiş gibi yutturmaya çalışanların amacı ne peki? şahsen amacı biliyorum da taraftarın da biraz sorgulaması lazım.

    en basitinden işin medya ayağı var. medyada yönetimlerden canının istediği gibi haber alan, yemekli organizasyonlarda sırtı sıvazlanan isimler genelde sportif direktörlerden nefret ederler. her sportif direktörün tabiri caizse “götürdüğü” imasını yaparlar.

    galatasaray özelinde yönetimlerde para koymaya gelen adamlar genelde “sportif a.ş.” ile meşgul olmak istiyor. transferleri yapmak, o stresli ama bir o kadar da keyifli süreçleri deneyimlemek istiyorlar. başkan mesela ne teknik direktöre ne sportif direktöre sormadan transfer yapma hakkı olsun istiyor. yönetim kurulundaki kallavi üyeler de aynı şekilde. futboldaki yapılanmaya burnunu sokamadığında “parayı biz veriyoruz, kahrı biz çekiyoruz ama kaymağı maaşlı elemanımız yiyor” tarzı bir kafa yapısı peyda oluyor.

    ne galatasaray ne ülke futbolu gelişir. ben bu sezondan da önümüzdeki sezondan da bu sebeple umutlu değilim. umutlu olmamamın sebebi şampiyon olamamak falan değil, dünyada futbolun çıktığı organizasyonel seviyenin çok altındayız. erden timur benim için bir umut ışığıydı fakat yönetimden gelen lüzumsuz cristiano ronaldo açıklamalarından sonra erden timur’un da yapıyı değiştirmeye niyetli olmadığını veya istese de yapamayacağını anladım. ronaldo’yu transfer etme hayali kuran veya ettiğimizde her şeyin güzel olacağını sanan isimler yönetmeye devam edecek işte kulübü. çok da takılmayın. biz avrupa futbolu izlemeye devam edelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın