4433
farklı takım taraftarı olup da galatasaraylıları kızdırmak ve galeyana getirmek için sözlüğe üye olanlar mutlaka vardır. galatasaraylı olup da, "troll" diye tabir edebileceğimiz ve ortamın havasını/sinerjisini bozmaktan zevk alan insanlar da aramızda olabilir. ama benim tahminim, bu kişiler aktif yazarların 1%'ini bile oluşturmaz. bu iki grup dışında kalan kesmi, okan buruk'u beğenip beğenmemeleri üzerinden değerlendirip, "galatasaraylı" veya "galatasaray düşmanı" olarak değerlendirmek bana hiç doğru gelmiyor.
ben bir galatasaraylı olarak okan buruk konusunda şu düşüncedeyim: okan buruk 2018'de akhisar ile türkiye kupasını kazanmış, 2019'da rizespor'a gayet iyi bir futbol oynatmış, 2020'de de başakşehir'i şampiyon yapmış başarılı bir teknik direktör. özgeçmişi iyi. cumhuriyet tarihinin en başarılı jenerasyonunu oluşturan 1990-2002 arası dönemin galatasaraylı futbolcuları arasında, okan kadar başarılı bir antrenörlük kariyeri olan var mı? kupa kazanmış olan var mı? bülent korkmaz'ın, suat kaya'nın, ergün penbe'nin, hasan şaş'ın, ümit davala'nın, tugay kerimoğlu'nun teknik adamlık kariyerlerinde bir başarı var mı örneğin? kupa var mı kariyerlerinde teknik direktör olarak? okan buruk'un iki tane kupası var teknik direktör unvanıyla; benim gözümde akhisar ile 2018'de fenerbahçe'yi 3-2 yenerek kazandığı türkiye kupası, başakşehir'le 2020'de kazandığı lig şampiyonluğu kupasından çok daha değerli. eğer ben yönetici olsaydım, bu özgeçmiş benim okan hocayı "denemeye değer" olarak değerlendirmem ve galatasaray'da işe almam için yeterli olurdu. okan buruk'la ilgili 2000-2001 sezonunda kaçan şampiyonluk noktasında soru işaretim var mı? evet, "futbolcu" okan'a ve o sezon yaptıklarına dair soru işaretlerim var. ama o sezonun gruplaşması ve disiplin problemi sadece okan üzerinden okunmaz. en az okan kadar; o sezon emre, suat, arif, h.ünsal, f.akyel de suçlu kaçan şampiyonlukta. o sezonun meselesi okan'ın ve emre'nin bonservissiz ınter'e gidişleri değildi özetle. ankaragücü maçı da değildi. o sezon çok daha farklı problemler ve çok daha ciddi sorunlar vardı florya'da. ama emin olun okan özelinde bunları konuşmaya değmez. çünkü okan buruk 2006'da adnan polat'ın ısrarıyla futbolcu olarak geri geldi bu kulübe zaten. tribüne de çağrıldı, formayı da öptü, gol de attı. kapalı tribün de bağırdı, eski açık'ta bağırdı, yeni açık'ta bağırdı okan'ın adını. kendisi 2008'de de şampiyon takımın futbolcusu olarak ayrıldı florya'dan. konu 2006'da kapandı özetle. sözlükte, farklı platformlarda bu konuyu içselleştirip kapatamamış olanlar olabilir ama tribün özelinde o konular 2006'da kapandı. galatasaray'ın ve galatasaraylıların "futbolcu" okan'la bir hesabı kalmadığı için, "teknik direktör" okan'ı da başarılı bulduğum için, galatasaray'a uzun yıllar teknik adam olarak hizmet etmesi gerektiğinin kanaatini taşıyorum.
teknik direktör okan buruk'u beğenmeyen kesime de değinmek istiyorum. o insanların galatasaraylılıklarından da zerre şüphe duymuyorum. okan buruk'un yerelde kazandığı iki kupanın galatasaray'a teknik direktör olmak için yeterli gelmeyeceğini düşünenler var (tercihi en başından yanlış buluyorlar, olabilir); galatasaray'ın oynadığı futbolu yetersiz bulanlar var; bu kadronun üst düzey bir yabancı teknik adamın elinde çok daha başarılı olacağına inananlar var. bunlar da gayet mantıklı tezler ve insanların sahip olduğu bu bakış açısı farklılığı onları "galatasaray düşmanı" yapmıyor. bu insanlar da en az "okan ile uzun yıllar devam edilmeli" diyenler kadar galatasaraylı. bu akşam oynayacağımız beşiktaş ve önümüzdeki hafta oynayacağımız başakşehir maçının olası sonuçlarına göre senaryolar oluşturmak veya varsayımlarda bulunmak da yanlış değil. böyle bir tutum da kimseyi galatasaray düşmanı yapmaz. akşam beşiktaş'ı 3 farklı yendik diyelim. burada "okan ile olur" diyen de, "okan ile olmaz" diyen de çok mutlu olacak. ortak payda galatasaray, bu bir hakikat. ama akşam, allah korusun, beşiktaş bizi 3 farklı yenerse, okan buruk'un pazartesi florya'da olabileceğini düşünen var mı? "olsun, beşiktaş bize fark dahi atsa okan buruk kalmalı" diye düşünülebilir ama bu düşünce gerçeğe dönüşmez. bu düşüncenin içinde bulunduğumuz futbol ikliminde bir karşılığı yok. öyle bir senaryoda galatasaray'da neler olacağını burada hepimizin biliyor olması lazım. bunları konuşmak suç değil. bunları yazanlar da suçlu değil. iyi'yi düşüneceğiz elbette, mutlaka ki iyi şeylerin olmasını isteyeceğiz akşama ve önümüzdeki haftalara dair. galatasaraylılık budur. ama olası bir kötü senaryoda nelerin olabileceğine dair kafa yormak, düşünmek de "galatasaray'a düşmanlık" olarak tanımlanamaz. bunun da galatasaraylılık içinde yeri vardır.
insanların düşüncelerini, yargılarını, kararlarını veya bakış açılarını referans alıp, galatasaraylılıkları hakkında bir hüküm vermekten vazgeçmeliyiz özetle. bu hüküm vermeler sözlüğe de, galatasaray'a da zarar verir/veriyor.
ben bir galatasaraylı olarak okan buruk konusunda şu düşüncedeyim: okan buruk 2018'de akhisar ile türkiye kupasını kazanmış, 2019'da rizespor'a gayet iyi bir futbol oynatmış, 2020'de de başakşehir'i şampiyon yapmış başarılı bir teknik direktör. özgeçmişi iyi. cumhuriyet tarihinin en başarılı jenerasyonunu oluşturan 1990-2002 arası dönemin galatasaraylı futbolcuları arasında, okan kadar başarılı bir antrenörlük kariyeri olan var mı? kupa kazanmış olan var mı? bülent korkmaz'ın, suat kaya'nın, ergün penbe'nin, hasan şaş'ın, ümit davala'nın, tugay kerimoğlu'nun teknik adamlık kariyerlerinde bir başarı var mı örneğin? kupa var mı kariyerlerinde teknik direktör olarak? okan buruk'un iki tane kupası var teknik direktör unvanıyla; benim gözümde akhisar ile 2018'de fenerbahçe'yi 3-2 yenerek kazandığı türkiye kupası, başakşehir'le 2020'de kazandığı lig şampiyonluğu kupasından çok daha değerli. eğer ben yönetici olsaydım, bu özgeçmiş benim okan hocayı "denemeye değer" olarak değerlendirmem ve galatasaray'da işe almam için yeterli olurdu. okan buruk'la ilgili 2000-2001 sezonunda kaçan şampiyonluk noktasında soru işaretim var mı? evet, "futbolcu" okan'a ve o sezon yaptıklarına dair soru işaretlerim var. ama o sezonun gruplaşması ve disiplin problemi sadece okan üzerinden okunmaz. en az okan kadar; o sezon emre, suat, arif, h.ünsal, f.akyel de suçlu kaçan şampiyonlukta. o sezonun meselesi okan'ın ve emre'nin bonservissiz ınter'e gidişleri değildi özetle. ankaragücü maçı da değildi. o sezon çok daha farklı problemler ve çok daha ciddi sorunlar vardı florya'da. ama emin olun okan özelinde bunları konuşmaya değmez. çünkü okan buruk 2006'da adnan polat'ın ısrarıyla futbolcu olarak geri geldi bu kulübe zaten. tribüne de çağrıldı, formayı da öptü, gol de attı. kapalı tribün de bağırdı, eski açık'ta bağırdı, yeni açık'ta bağırdı okan'ın adını. kendisi 2008'de de şampiyon takımın futbolcusu olarak ayrıldı florya'dan. konu 2006'da kapandı özetle. sözlükte, farklı platformlarda bu konuyu içselleştirip kapatamamış olanlar olabilir ama tribün özelinde o konular 2006'da kapandı. galatasaray'ın ve galatasaraylıların "futbolcu" okan'la bir hesabı kalmadığı için, "teknik direktör" okan'ı da başarılı bulduğum için, galatasaray'a uzun yıllar teknik adam olarak hizmet etmesi gerektiğinin kanaatini taşıyorum.
teknik direktör okan buruk'u beğenmeyen kesime de değinmek istiyorum. o insanların galatasaraylılıklarından da zerre şüphe duymuyorum. okan buruk'un yerelde kazandığı iki kupanın galatasaray'a teknik direktör olmak için yeterli gelmeyeceğini düşünenler var (tercihi en başından yanlış buluyorlar, olabilir); galatasaray'ın oynadığı futbolu yetersiz bulanlar var; bu kadronun üst düzey bir yabancı teknik adamın elinde çok daha başarılı olacağına inananlar var. bunlar da gayet mantıklı tezler ve insanların sahip olduğu bu bakış açısı farklılığı onları "galatasaray düşmanı" yapmıyor. bu insanlar da en az "okan ile uzun yıllar devam edilmeli" diyenler kadar galatasaraylı. bu akşam oynayacağımız beşiktaş ve önümüzdeki hafta oynayacağımız başakşehir maçının olası sonuçlarına göre senaryolar oluşturmak veya varsayımlarda bulunmak da yanlış değil. böyle bir tutum da kimseyi galatasaray düşmanı yapmaz. akşam beşiktaş'ı 3 farklı yendik diyelim. burada "okan ile olur" diyen de, "okan ile olmaz" diyen de çok mutlu olacak. ortak payda galatasaray, bu bir hakikat. ama akşam, allah korusun, beşiktaş bizi 3 farklı yenerse, okan buruk'un pazartesi florya'da olabileceğini düşünen var mı? "olsun, beşiktaş bize fark dahi atsa okan buruk kalmalı" diye düşünülebilir ama bu düşünce gerçeğe dönüşmez. bu düşüncenin içinde bulunduğumuz futbol ikliminde bir karşılığı yok. öyle bir senaryoda galatasaray'da neler olacağını burada hepimizin biliyor olması lazım. bunları konuşmak suç değil. bunları yazanlar da suçlu değil. iyi'yi düşüneceğiz elbette, mutlaka ki iyi şeylerin olmasını isteyeceğiz akşama ve önümüzdeki haftalara dair. galatasaraylılık budur. ama olası bir kötü senaryoda nelerin olabileceğine dair kafa yormak, düşünmek de "galatasaray'a düşmanlık" olarak tanımlanamaz. bunun da galatasaraylılık içinde yeri vardır.
insanların düşüncelerini, yargılarını, kararlarını veya bakış açılarını referans alıp, galatasaraylılıkları hakkında bir hüküm vermekten vazgeçmeliyiz özetle. bu hüküm vermeler sözlüğe de, galatasaray'a da zarar verir/veriyor.
