• 294
    yıllar önce henüz arabamın olmadığı dönemde avcılardan bu stada gidişte orta dünyanın karanlık ve ıssız diyarlarından geçiyormuş gibi hissettiğim, "aslında öyle bir yer hiç olmadı, tamamen o dönem yaşadığın bir halüsinasyondu." deseler inanacağım bir stad.

    avcılar'dan bahçeşehir'e otobüsle giderdik. oradan da stadın yakınından geçen bir minibüse biner ve aslında hiç yakın olmayan bir yerde inerdik. işte oradan sonrası tam bir red dead redemption. sadece tozun, toprağın, çamurun ve saatte bilmem kaç km hızla esen rüzgarın, yer yer uçurumvari inişlerin çıkışların olduğu çorak arazilerden yürüyüp, "ulan maldini falan finalde buralardan mı geçecek yani hehehe" diye iç geçirdiğimizi hatırladığım anlar geliyor gözümün önüne. es kaza şapkamız, atkımız falan rüzgardan uçarsa, planörlerde etrafı çekmeye çalışırken telefonunu düşüren insanlar gibi tek yapabileceğimiz şey elimizden kaçan eşyamızın rüzgarla birlikte saatte 50 km hızla uzaklaşmasını izleyip vedalaşmak oluyordu.

    o kadar uzun süre tozdan topraktan dikenlerin içinden yürüyorduk ki, uzaktan stadı gördüğümüzde, bu gerçek mi yoksa artık bir serap mı, mecnun olduk da sarı kırmızılı leylamıza sadece hayallerimizde mi kavuşacağız diye düşünmeye başlardık. hani şimdi vadistanbul'dan yukarı stada yürümeyi çile diye anlatıyoruz ya, o yolu yürüyenler çilekeşlerse, o dönem olimpiyata gidenlerin hepsi birer ermiştir. *

    tam da bu yüzden yıllar sonra gerçekten böyle bir yer var mı yok mu diye anlamak için 28 ekim 2022 fatih karagümrük galatasaray maçında yerimi alacağım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın