• 143
    yine makas geyiği yapılmaya başlanmış, her sene ayrı bir takım üzerinden bu makas muhabbeti yapılıyor. takımlardan biri biraz potansiyelinin üstüne çıksın, hemen o takımlar üzerinden mevcut ya da eski yönetimlerimize, teknik direktörlerimize ya da futbolculara laf sokuluyor. bu seneki makas talihlimiz brugge ama brugge biraz daha farklı allah’tan. sheriff ile falan kıyaslanıyordu takımımız, o neydi öyle ya. bana böyle şeylerle gelin kardeşim.

    şimdi bu brugge takımı biraz değişik. içinde bulundukları coğrafyanın ekmeğini yiyorlar, belçika bir koloni ülkesi ve dünyanın her bir yanından göçmen alıyor. ayrıca, avrupa’daki güçlü takımlar kiralık oyuncu verdiklerinde akıllarına gelen iki ülkeden biri (diğeri hollanda). bi de bize gelen göçmenlere bakın anasını satayım, 3 saniye baksanız cebinizden 1 lira eksilir ya da elinize nargilenin marpuçu yerleşir. adamlara doktor geliyor, sağlıkçı geliyor, mühendis geliyor, süper zekalı öğrenci geliyor, bir de çoğunluğu melez olduğu için haliyle iyi atletler veya futbolcular da geliyor, olmadı oralarda doğuyor.

    hal böyle olunca, her takımın altyapısı çok kuvvetli oluyor. kulüp bazında çok büyük başarıları yok ama milli takım bazında iyiler gayet. anderlecht ve brugge şampiyonlar ligi’nin gediklisi takımlar. her sene euro akıyor.

    ayrıca çoğu kulübün afrika’da tesisleri var. hatta bazıları büyük kulüplerle ortaklaşa tesis yapıyorlar. arsenal - gent ortaklığı gibi. yani bu yönleriyle bizlerden baya ilerideler. biz daha ülkemizdeki tesisleşme konusunda sınıfta kalıyoruz, kaldı ki afrika’nın köylerine elimiz uzansın. zor yani o işler.

    büyük kulüpler genç oyuncularını bu lige kiraya veriyorlar, ülke puanı sebebiyle düzenli olarak şampiyonlar ligi geliri alıyor belçika kulüpleri, orta avrupa’da olması ve top takımların bu liglerde gözleri olması sebebiyle genç oyuncular zaten bu liglere gelmek için vatanlarını satıp “gurulu düzenimiz bozulmasın yeğenim” tadında buraları sahipleniyor, üstelik de koloni ülkesi olduğu için habire göç alıyor belçika. euro da olmuş 18 lira. şimdi kusura bakmasın kimse ama adamlar tabi bizden iyi olacak aq. şaşırılacak bir şey değil bu.

    merak ettim gittim baktım, bu sene 45 milyon euro transfer için harcanmış, 54 milyon euro da gelir elde edilmiş. yani hem paraya acımıyorlar, hem de baya bir paraya satıyorlar oyuncularını. biz geçen yıl 25 milyon euro gençlere harcadık diye kıyamet koptu burda. uefa’dan 14 milyon euro kompanse edilmesine rağmen, tek başına belki nelsson transferi bile bizi kara geçircek olsa bile burda neler neler söylendi planlama hakkında. 3 yıllık planlama diye az dalga geçilmedi. bu adamlar başarısız olsa da olur, iki sene başarısız olur, üçüncü sene başarılı olurlar illa. ama bizde teknik direktör iki sene takımı şampiyon yapmasın, kellesi alınır. ne için? 2 milyon euro şampiyonluk ikramiyesi için.

    kendimizi brugge ile falan kıyaslıyoruz ama komik insanlarız vesselam…

    edit: bu arada brugge ve anderlecht gibi başı çeken takımlara “o kadar” başarılı değil dedim ama bunun sebebi bir misyonun takımları olmaları. oyuncular genç yaşta bu takımlara geliyor, bu takımlar, sonrasında, bu oyuncuların biraz etinden sütünden faydalandıktan sonra iyi fiyatlara üst takımlara bu oyuncuları satıyorlar ve bir sonraki talihlilere bakıyorlar. sürekli bir sirkülasyon oluyor haliyle ama adamların umrunda olduğunu sanmıyorum bu durumun. dediğim gibi bir misyonun takımları. her takımın bir misyonu var. sahi bizim süperler süperi ligimizde kaç tane misyon takımı var mı? çoğu takım için “bunların burda ne işi var” diyoruz. bizim süper lig 10 takımla oynansa ne kaybederiz?
App Store'dan indirin Google Play'den alın