• 308
    galatasaray tribünü özelinde önce kendi oyuncusunu uğultu, küfür ve ıslıkla baskı altına almasın da agresifliği kalsın diyebileceğim tribüncülük çeşidi. her maç önümdeki, arkamdaki herkesle kavga halindeyim. her bir yerden “lan şuraya versene, lan şut çeksene, lan pas versene, seni oynatanı şöyle yapayım, senin kafanı böyle yapayım, bilmem nesini bilmem ne yapayım” diye uzayıp giden bir küfür kıyamet listesi var. 15 senedir bilfiil kombinem vardır, maçlara giderim. hayatımda bu seneki kadar leş bir tribün görmedim. hep bir negatif enerji, hep bir homurdanma hali. sonra oğlu yaşındaki topçudan sağlam psikoloji, sağlam mental bekliyorsun. lan senin psikolojin çok mu normal de sağa sola hönkürerek tükürüklerini saçıyorsun?

    açıp izliyoruz almanya’da, ingiltere’de bir ton takım evinde 6 yiyor 7 yiyor ve taraftarları sanki 0-0mış gibi full desteğe devam ediyorlar kendi çaplarında. çünkü neden? adı taraftar. taraftar ne demek? koşulsuz, şartsız, karşılıksız takımını destekleyen, takımının yanında olan kimse demek. bize müşteri muamelesi yapılıyor :( diye ağlamadan önce en baba serbest piyasa müşterisinden daha ala müşterilik oynanıyor.

    sözün özü: agresiflik kavramının yanlış değerlendirilip, kendi takımı yerine rakip takıma, deplasman tribününe, hakeme agresif tribünü hiç sanmasam da yakın zamanda görmek tüm dileğim. kalanı zaten o kadar kolay gelecek ki herkes şaşıracak, biz dahil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın