31468
2022/2023 sezonuna çok iyi bir giriş yapmış, oyununu da her geçen maç geliştiren takım.
bazı arkadaşlarımız çok aceleci. 1996 - 2000 ve 2011/2012 galatasarayları bence hemen herkesin en beğendiği galatasaraylardır. açın bakın, o dönemlere kaç puanla, nasıl skorlarla başlamışız. herkes sanıyor ki 1996 - 2000 galatasarayı geleni geçeni beşliyor, her sezonu ilk yarıdan bitiriyordu... o dönem en farklı şampiyonluğumuz 8 puan farkla, ilk sezonda. sonraki sezonlarda 4 puan farkı aşamamışız. o dönemin nasıl bir ilk yarıyla başladığına da açıp bakabilirsiniz. şimdi o performansı okan hoca gösterse tefe konur ki gayet iyi puan almasına, oyunu da sürekli geliştirmesine rağmen şu an bile beğenilmiyor. üstelik okan hoca, fatih hocanın o yıl olduğundan çok daha başarılı bir teknik direktör olarak geldi galatasaray'ın başına. krediyi fazlasıyla hak ediyor.
2011/2012 sezonunu çok net hatırlıyorum. muslera'nın elinin küçüklüğünden fatih terim'in bu işten anlamadığına, söylenmeyen şey kalmamıştı ilk haftalarda. bir ara evimizde antep'ten 4 yemiştik falan. sonrası malum.
demem o ki, rakiplerin sükseli skorlarına bakmadan, kendi takımımızdaki gelişimi görmeliyiz. bununla mutlu olmalıyız. bu takım birbirine kenetleniyor, hem de daha şimdiden. her maç onlarca pozisyona giriyor, konyaspor'a karşı bile. uzaktan şutları ve duran topları çıkarırsanız az pozisyon veriyor. okan hocanın mentalitesi takıma da sirayet ediyor ve galatasaray geçen birkaç seneden farklı olarak geri de geçse öne de geçse hep ileride oynamaya çalışıyor, büyük takım gibi oynuyor. reaksiyon veriyor. bunlar çok önemli şeyler.
birkaç hafta sonra, eğer büyük aksilikler yaşanmazsa, rahat galibiyetler de izlemeye başlayacağız. unutmayın bir de: olabilecek en zor sezon başı fikstürlerinden birinden çıktık. çıktık diyorum ama hala adana deplasmanı var... biraz sabır, biraz inanç, biraz güven. güzel olacak.
bazı arkadaşlarımız çok aceleci. 1996 - 2000 ve 2011/2012 galatasarayları bence hemen herkesin en beğendiği galatasaraylardır. açın bakın, o dönemlere kaç puanla, nasıl skorlarla başlamışız. herkes sanıyor ki 1996 - 2000 galatasarayı geleni geçeni beşliyor, her sezonu ilk yarıdan bitiriyordu... o dönem en farklı şampiyonluğumuz 8 puan farkla, ilk sezonda. sonraki sezonlarda 4 puan farkı aşamamışız. o dönemin nasıl bir ilk yarıyla başladığına da açıp bakabilirsiniz. şimdi o performansı okan hoca gösterse tefe konur ki gayet iyi puan almasına, oyunu da sürekli geliştirmesine rağmen şu an bile beğenilmiyor. üstelik okan hoca, fatih hocanın o yıl olduğundan çok daha başarılı bir teknik direktör olarak geldi galatasaray'ın başına. krediyi fazlasıyla hak ediyor.
2011/2012 sezonunu çok net hatırlıyorum. muslera'nın elinin küçüklüğünden fatih terim'in bu işten anlamadığına, söylenmeyen şey kalmamıştı ilk haftalarda. bir ara evimizde antep'ten 4 yemiştik falan. sonrası malum.
demem o ki, rakiplerin sükseli skorlarına bakmadan, kendi takımımızdaki gelişimi görmeliyiz. bununla mutlu olmalıyız. bu takım birbirine kenetleniyor, hem de daha şimdiden. her maç onlarca pozisyona giriyor, konyaspor'a karşı bile. uzaktan şutları ve duran topları çıkarırsanız az pozisyon veriyor. okan hocanın mentalitesi takıma da sirayet ediyor ve galatasaray geçen birkaç seneden farklı olarak geri de geçse öne de geçse hep ileride oynamaya çalışıyor, büyük takım gibi oynuyor. reaksiyon veriyor. bunlar çok önemli şeyler.
birkaç hafta sonra, eğer büyük aksilikler yaşanmazsa, rahat galibiyetler de izlemeye başlayacağız. unutmayın bir de: olabilecek en zor sezon başı fikstürlerinden birinden çıktık. çıktık diyorum ama hala adana deplasmanı var... biraz sabır, biraz inanç, biraz güven. güzel olacak.
