62
öncelikle bilet konusundan bahsetmek istiyorum. bu insanlar neyden şikayet ediyor ben anlamadım. 40 bin kombine satılmış, dün öncelikli satış yapılmış. bugüne ne kadar bilet kalmasını bekliyordunuz ya da kalanların hangi tribünlerden olacağını umuyordunuz? benim arkadaşım 11. kategoriden buldu bu sabah. şans işte. bir de ''bu kadar kombine satılmasın.'' diyenler var. yok ya! o kombinelerin çoğu daha bu takıma 6 numara bile alınmadan satılmıştı. bıraktım icardi'yi falan yani. ''takım transfer yapmadı kombine alınmaz, takım iyi değil maça gidilmez, aa takım iyi mi oldu? bilet bulamıyoruz!!'' geçelim bu işleri. bu tipler dışında imkansızlıktan kombine vs alamayıp bu maça heves eden taraftarlarımıza bol şans tabii ki.
maça gelelim. konyaspor, başakşehir ile birlikte ligimizde 0-0'ı en az dert ederek oynayan takım. bunun nedeni oturmuş kadro ve oyunları nedeniyle iyi savunma yapmaları, zaman zaman organize zaman zaman bireysel yetenekle skor bulabiliyor olmaları. bu yüzden neredeyse hiç oyun düzenlerini bozmuyorlar ve karşılığını ilk 6 hafta gol yemeyerek aldılar. bence çok üretken değiller ama temeli sağlam bir oyunları var. yine klasik anadolu takımları gibi ölümüne kapan, kanatlardaki hızlı oyuncuların önüne top at şeklinde de oynamıyorlar pek. ayağa oynuyorlar ve sete oturmaya çalışıyorlar. ayrıca yine başakşehir gibi tam bir ''derin oyun kurucu'' takımı. başakşehir nasıl biglia'yı merkeze koyup ona göre yayılıyor ve oyunu şekillendiriyorsa konya da benzerini hadziahmetovic ile yapıyor. yapabildiği ölçüde tabii. yine en önemli 2. isimleri de muhammet demir bana göre. muhammet demir ligimizin iyi pivotlarından. genelde sırtı dönük alıyor ve top dağıtıyor. yetenekli ve fiziksel olarak da kolay yıkılmadığı için konya zaman zaman muhammet demir üzerinden de oyun kuruyor.
rakip yarı sahada hadziahmetovic'i, bizim sahamızda da muhammet'i her zaman rahatsız etmemiz lazım. iç saha avantajını da kullanarak agresif ve temaslı oynamak şart. bu iki ismi bozmadan konya'yı bozmak zor. 2 sebepten dolayı konya'yı bozmak çok önemli:
1. konya, topla oynamayı seviyor ve topu kolay kaybeden bir takım değil. yani biz bozmazsak, onlar topu bize bırakmazlar kolay kolay. fenerbahçe maçında da görmüştük bunu. özellikle sahaya çıkacağımız kadronun yine ofansif bir kadro olacağını düşündüğümüzde topu hızlı bir şekilde kazanmamak bizi hem yoracak hem de savunmada sıkıntı yaşamamıza neden olacaktır. mertens'i oradan oraya adam takip ederken izleriz artık.
2. konya 0-0'da rakibi çok güzel uyutabilecek bir takım. bir bakmışız dakika 60 olmuş. sonra stadın harala gürelesiyle aceleci davranan ve kendi oyununu bozan bir galatasaray görme ihtimalimiz de var. ayrıca karşımızda gol yemeyen bir takım olduğu için 0-0 devam ettiği sürece onlar yere daha sağlam basacak. bu yüzden maçın başından itibaren konya'yı rahatsız etmek, tempoyu yükseltmek, agresif oynamak bence çok önemli.
zor maç ama takımı görmek için de güzel bir sınav. taraftar agresif tribün oluşturacağız diye takımı tribe sokmamalı. kazanırsak önemli bir mesaj olur. bitiricilik konusunda yaşadığımız şanssızlığı sonlandırmak için bundan daha iyi bir maç olamaz. vurduğumuz gol olsun.
maça gelelim. konyaspor, başakşehir ile birlikte ligimizde 0-0'ı en az dert ederek oynayan takım. bunun nedeni oturmuş kadro ve oyunları nedeniyle iyi savunma yapmaları, zaman zaman organize zaman zaman bireysel yetenekle skor bulabiliyor olmaları. bu yüzden neredeyse hiç oyun düzenlerini bozmuyorlar ve karşılığını ilk 6 hafta gol yemeyerek aldılar. bence çok üretken değiller ama temeli sağlam bir oyunları var. yine klasik anadolu takımları gibi ölümüne kapan, kanatlardaki hızlı oyuncuların önüne top at şeklinde de oynamıyorlar pek. ayağa oynuyorlar ve sete oturmaya çalışıyorlar. ayrıca yine başakşehir gibi tam bir ''derin oyun kurucu'' takımı. başakşehir nasıl biglia'yı merkeze koyup ona göre yayılıyor ve oyunu şekillendiriyorsa konya da benzerini hadziahmetovic ile yapıyor. yapabildiği ölçüde tabii. yine en önemli 2. isimleri de muhammet demir bana göre. muhammet demir ligimizin iyi pivotlarından. genelde sırtı dönük alıyor ve top dağıtıyor. yetenekli ve fiziksel olarak da kolay yıkılmadığı için konya zaman zaman muhammet demir üzerinden de oyun kuruyor.
rakip yarı sahada hadziahmetovic'i, bizim sahamızda da muhammet'i her zaman rahatsız etmemiz lazım. iç saha avantajını da kullanarak agresif ve temaslı oynamak şart. bu iki ismi bozmadan konya'yı bozmak zor. 2 sebepten dolayı konya'yı bozmak çok önemli:
1. konya, topla oynamayı seviyor ve topu kolay kaybeden bir takım değil. yani biz bozmazsak, onlar topu bize bırakmazlar kolay kolay. fenerbahçe maçında da görmüştük bunu. özellikle sahaya çıkacağımız kadronun yine ofansif bir kadro olacağını düşündüğümüzde topu hızlı bir şekilde kazanmamak bizi hem yoracak hem de savunmada sıkıntı yaşamamıza neden olacaktır. mertens'i oradan oraya adam takip ederken izleriz artık.
2. konya 0-0'da rakibi çok güzel uyutabilecek bir takım. bir bakmışız dakika 60 olmuş. sonra stadın harala gürelesiyle aceleci davranan ve kendi oyununu bozan bir galatasaray görme ihtimalimiz de var. ayrıca karşımızda gol yemeyen bir takım olduğu için 0-0 devam ettiği sürece onlar yere daha sağlam basacak. bu yüzden maçın başından itibaren konya'yı rahatsız etmek, tempoyu yükseltmek, agresif oynamak bence çok önemli.
zor maç ama takımı görmek için de güzel bir sınav. taraftar agresif tribün oluşturacağız diye takımı tribe sokmamalı. kazanırsak önemli bir mesaj olur. bitiricilik konusunda yaşadığımız şanssızlığı sonlandırmak için bundan daha iyi bir maç olamaz. vurduğumuz gol olsun.