• 31076
    ben direkt oynayan ve sürekli hücumu düşünen bir galatasaray takımı görmek istiyordum ama gördüm ki okan hoca da bu mıy mıy hazırlık pası ekolünün devamında bir hoca.

    gayet düz mantıkla yaklaşıyorum. maçlar 90 dakika. topun oyunda kaldığı süreyse 50 dakika. hadi 60% topla oynayalım. toplamda 30 dakika ayağımızda top var. biz her atağı 1 dakika hazırlık paslarıyla vs. top çevirerek yaptığımız vakit sadece toplamda 30 defa hücum edebiliyoruz. oysa %40 topla oyun oynayıp 20 saniyelik hızlı hücum yapan takımlar ise 20 dakikada 60 defa hücum ediyor. şimdi biz mi 30 defa hücum edip çok gol atıp şampiyon olacağız yoksa 60 defa hücum eden rakiplerimiz mi?

    hızlı oynayınca gayet tabii rakip de daha çok hücum edecek ancak bu da basit bir istatistik meselesidir. 30 defa hücum edip 10 kontra yiyen takım bir hatayla maç verebilir, ancak 60 defa hücum edip 20 kontra yiyen takımın hatasını telafi etmesi daha olasıdır. ne kadar çok hızlı oyun ve tempo olursa şans faktörü o derece azalır ve kalite ön plana çıkar.

    biz ısrarla yavaş oynayıp az hücum yapma konusunda diretiyoruz. sonra da kendi hatalarımız gözümüze batıyor. aslında rakipler de hata yapıyor ancak onlarınkinin telafisi mümkünken bizimkiler genelde telafisi mümkün olmayan hatalar oluyor. bunun yarattığı psikolojik baskı daha da çok hata yapmamıza neden oluyor ve takımımız bu kısır döngü içerisinde kısır futbol oynuyor, bizler de stadlarda ve ekran başında kahroluyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın