6746
igor tudor hakkında galatasaray’a geldikten kısa bir süre sonra, çatlak olduğuna karar verip gönderilmesi gerektiğini yazmıştım. evet sözlükte igor tudor derhal gönderilmelidir diye ilk entriyi hatta entrileri giren yazarım.
kulağıma bazı haberler gelmişti. sneijder’i istemediği, futbolculara kaba davrandığı, çok nobran bir kişiliğe sahip olduğu söyleniyordu. bu haberler üzerine internette kısa bir araştırma yapmış ve yunanistan’da sanırım paoklu, -pana da olabilir- futbolcuları 24 saat otele kilitlediği gibi olaylar sonrası kulüp tarafından kovulduğunu öğrenmiştim.
sanırım başakşehir maçı sonrası igor tudor’un derhal gönderilmesi gerektiğini, takıma sadece antreman yaptırmakla teknik direktör olunamayacağını, genç insanları motive edip onlardan verim almanın da çok önemli olduğunu, bu adamın insan idare etme sanatının sıfır olduğunu yazmıştım. igor tudor hakkında yazdıklarımdan dolayı çok saldırıya uğramıştım sözlükte ama tabii üzerinden yıllar geçti hepsi unutuldu.
itaiya’da bir iki sezon bir şeyler yapmaya çalıştı ama belli ki basına intikaletmeyen olaylar vardı ve kulübüyle ilişiği kesildi. sonuçta marsilya ile anlaştı. doğrusu italya ve ardından marsilya ile çalışmaya başlaması, acaba tudor’a biraz haksızlık mı ettim diye düşünmeme yol açmıştı. ancak katranı eritmekle şeker olmayacağı, herkesin soyuna çekeceği gerçeği bir kez daha tezahür etti.
zinedin zidane şöyle demişti. bugün teknik direktörlüğün önemli bir bölümü insan idare etme sanatıdır. çok doğru bir söz, aynen katılıyorum hatta alanı biraz daha genişleterek şnsanlık aleminde yöneticiliğin.önemli bir kısmı insan idare etme sanatıdır diyorum. bu sanata sahip olmayanlar ne teknik direktör olabilir (örn, tudor) ne de başkan olabilir. (örn; koç ali)
kulağıma bazı haberler gelmişti. sneijder’i istemediği, futbolculara kaba davrandığı, çok nobran bir kişiliğe sahip olduğu söyleniyordu. bu haberler üzerine internette kısa bir araştırma yapmış ve yunanistan’da sanırım paoklu, -pana da olabilir- futbolcuları 24 saat otele kilitlediği gibi olaylar sonrası kulüp tarafından kovulduğunu öğrenmiştim.
sanırım başakşehir maçı sonrası igor tudor’un derhal gönderilmesi gerektiğini, takıma sadece antreman yaptırmakla teknik direktör olunamayacağını, genç insanları motive edip onlardan verim almanın da çok önemli olduğunu, bu adamın insan idare etme sanatının sıfır olduğunu yazmıştım. igor tudor hakkında yazdıklarımdan dolayı çok saldırıya uğramıştım sözlükte ama tabii üzerinden yıllar geçti hepsi unutuldu.
itaiya’da bir iki sezon bir şeyler yapmaya çalıştı ama belli ki basına intikaletmeyen olaylar vardı ve kulübüyle ilişiği kesildi. sonuçta marsilya ile anlaştı. doğrusu italya ve ardından marsilya ile çalışmaya başlaması, acaba tudor’a biraz haksızlık mı ettim diye düşünmeme yol açmıştı. ancak katranı eritmekle şeker olmayacağı, herkesin soyuna çekeceği gerçeği bir kez daha tezahür etti.
zinedin zidane şöyle demişti. bugün teknik direktörlüğün önemli bir bölümü insan idare etme sanatıdır. çok doğru bir söz, aynen katılıyorum hatta alanı biraz daha genişleterek şnsanlık aleminde yöneticiliğin.önemli bir kısmı insan idare etme sanatıdır diyorum. bu sanata sahip olmayanlar ne teknik direktör olabilir (örn, tudor) ne de başkan olabilir. (örn; koç ali)