867
rogon - fenerbahçe vs.'yi bir kenara bırakırsak*, hak vermesem de anladığım futbolcudur.
daha gelmeden önce, bir scout gibi detaylı izlediğim, verilerini kontrol ettiğim ve çok mutlu olduğum bir transferdi.
ancak, problem şu ki, kendisi pozisyonu önceden sezip, kanat oyuncusunun üstüne çıkan, veya ön alan baskısıyla aniden kaptığı toplarla takımına katkı sağlamaya çalışan bir oyuncuydu.
hücumdaysa, tekniği ve pas yeteneği çok üst düzey olmasa da, belli ezberler üzerinden etkili olan bir oyuncuydu.
bütün bunların dışında, hızı ve fiziksel özellikleri avrupa standartlarında olan, temposu ve dayanıklılığı ile 90 dk. git gel yapmayı seven bir oyuncuydu.
ancak tr'de kendisine uygun stadlar var mı? hayır, ki bence ilk sakatlığı uyduruk bir sakatlık değildi.
geçen yıl oynadığımız oyun kendisinin stiline uygun muydu? hayır.
herkes unutuyor ama, biz bu oyuncuyu celtic'in elinden aldık. daha doğrusu, celtic transfer görüşmelerinde boey'e karşı küçümseyici bir tavırda bulunduğu için, boey ve menajeri masadan kalktı.
ki o dönemler, celtic taraftarı sosyal medyada boey'in transferinin yatmasını skandal olarak nitelendirdiler ve ile ilgili yönetimi eleştirdiler.
demem o ki, geleceği olan bir oyuncu, böyle stadlarda kötü bir sakatlık geçirme riskini farkederse, neden bu ülkede kalmak istesin?
hele ki oyun stili, bu tür sakatlanmalara daha yatkın iken?
tff abuk subuk kurallar uygulamak yerine, süper ligdeki stadların zeminlerini denetlese, ülke adına daha faydalı olacak gibi...
peki son durumda yapılacak en doğru hamle nedir?
bence kendisini, göz önündeki bir avrupa liginin alt sıradaki takımlarına opsiyonsuz kiralarsak, (tercihen italya veya almanya, çünkü oyuncu zaten fransada biliniyor), bir sonraki sene performansına bağlı, güzel bir bonservis getirebilir.
daha gelmeden önce, bir scout gibi detaylı izlediğim, verilerini kontrol ettiğim ve çok mutlu olduğum bir transferdi.
ancak, problem şu ki, kendisi pozisyonu önceden sezip, kanat oyuncusunun üstüne çıkan, veya ön alan baskısıyla aniden kaptığı toplarla takımına katkı sağlamaya çalışan bir oyuncuydu.
hücumdaysa, tekniği ve pas yeteneği çok üst düzey olmasa da, belli ezberler üzerinden etkili olan bir oyuncuydu.
bütün bunların dışında, hızı ve fiziksel özellikleri avrupa standartlarında olan, temposu ve dayanıklılığı ile 90 dk. git gel yapmayı seven bir oyuncuydu.
ancak tr'de kendisine uygun stadlar var mı? hayır, ki bence ilk sakatlığı uyduruk bir sakatlık değildi.
geçen yıl oynadığımız oyun kendisinin stiline uygun muydu? hayır.
herkes unutuyor ama, biz bu oyuncuyu celtic'in elinden aldık. daha doğrusu, celtic transfer görüşmelerinde boey'e karşı küçümseyici bir tavırda bulunduğu için, boey ve menajeri masadan kalktı.
ki o dönemler, celtic taraftarı sosyal medyada boey'in transferinin yatmasını skandal olarak nitelendirdiler ve ile ilgili yönetimi eleştirdiler.
demem o ki, geleceği olan bir oyuncu, böyle stadlarda kötü bir sakatlık geçirme riskini farkederse, neden bu ülkede kalmak istesin?
hele ki oyun stili, bu tür sakatlanmalara daha yatkın iken?
tff abuk subuk kurallar uygulamak yerine, süper ligdeki stadların zeminlerini denetlese, ülke adına daha faydalı olacak gibi...
peki son durumda yapılacak en doğru hamle nedir?
bence kendisini, göz önündeki bir avrupa liginin alt sıradaki takımlarına opsiyonsuz kiralarsak, (tercihen italya veya almanya, çünkü oyuncu zaten fransada biliniyor), bir sonraki sene performansına bağlı, güzel bir bonservis getirebilir.
