53
son alman teknik direktörümüz michael skibbe. karışık bir dönemde geldi, karışık bir kadrosu vardı. ya fark attı ya fark yedi. ondan önce kalli vardı. son 6 hafta gitmese bir şampiyonluk daha yazacaktı hanesinde. bir önceki kalli dönemiyle son dönemi arasında hollmann ve saftig'le başarısız denebilecek iki alman hocamız daha var. ancak kalli döneminde titizlikle büyütülen fidanlar 2000'de avrupa kupası getirdi. kalli'den önce ise bir sezonluk held var ki yine nispeten başarısız. ondan önce ise derwall...
kalli döneminde büyütülen fidanların tohumlarının hepsini rahmetli derwall elleriyle teker teker gömdü toprağa. derwall'den önce ise bir tane bile alman hocamız yok.
bu kısa panoramadan anlıyoruz ki galatasaray en büyük devrimlerini alman ekolüyle yapmış, ancak devrimine yanlış önderler seçtiğinde de devrim hep başarısız olmuş. marco rose alman, tam olarak alman ekolünü yansıtan ve belli başlı şeyleri kanıtlamış bir hoca. kalli ya da derwall kadar kariyerli mi? değil. ancak basamak basamak almanya'nın zirvesine, avrupa'nın yüksek tepelerine çıkmış bir hoca. ülkesindeki konum olarak galatasaray benzeri bir kulüp de çalıştırmış ve hatta çok başarılı olmuş.* almanya'nın orta üst seviye bir takımında* ilk sezonunu 4, ikinci sezonunu 8. bitirmiş. ardından gittiği ülkenin en büyük ikinci takımıyla bayern'den geri kalanların en iyisi olmuş ve almanya kupasını kazanmış. ve bence oynattığı futbol ve başardıklarının ardından bizim seviyemizdeki bir takımda devrim ateşini yakabilecek kişi.
tempolu, geçiş oyununu benimsemiş ve akademiyle, altyapıyla alakalı yeterince bilgi birikimi olan; geniş ve yetkin bir ekiple çalışan buna istinaden de yüksek bir bedeli olan bir hoca. galatasaray, iyi bir aşçının elinde çok güzel bir yemeğe dönüşecek bir ton malzemeye sahip bir restaurant gibi. şu anda eski takımında çok iyi bir şef garson olan ancak aşçılığı çok iyi olmayan bir şefle çalışıyor. ondan önceki şefi de çok iyi bir aşçıydı ancak sürekli aynı yemeği yapmıyor, yapamıyordu.
rose doğru aşçı mı? bence öyle. ekibiyle beraber yıllık 5 milyon € civarı bir masrafı olacaktır. olsun. herhangi bir futbolcunun elinden tutup tepeye çıkarsa kendisinin ve ekibinin giderinin fazlasını zaten çıkarmış oluyor. dilerim kendisiyle anlaşılır.
kalli döneminde büyütülen fidanların tohumlarının hepsini rahmetli derwall elleriyle teker teker gömdü toprağa. derwall'den önce ise bir tane bile alman hocamız yok.
bu kısa panoramadan anlıyoruz ki galatasaray en büyük devrimlerini alman ekolüyle yapmış, ancak devrimine yanlış önderler seçtiğinde de devrim hep başarısız olmuş. marco rose alman, tam olarak alman ekolünü yansıtan ve belli başlı şeyleri kanıtlamış bir hoca. kalli ya da derwall kadar kariyerli mi? değil. ancak basamak basamak almanya'nın zirvesine, avrupa'nın yüksek tepelerine çıkmış bir hoca. ülkesindeki konum olarak galatasaray benzeri bir kulüp de çalıştırmış ve hatta çok başarılı olmuş.* almanya'nın orta üst seviye bir takımında* ilk sezonunu 4, ikinci sezonunu 8. bitirmiş. ardından gittiği ülkenin en büyük ikinci takımıyla bayern'den geri kalanların en iyisi olmuş ve almanya kupasını kazanmış. ve bence oynattığı futbol ve başardıklarının ardından bizim seviyemizdeki bir takımda devrim ateşini yakabilecek kişi.
tempolu, geçiş oyununu benimsemiş ve akademiyle, altyapıyla alakalı yeterince bilgi birikimi olan; geniş ve yetkin bir ekiple çalışan buna istinaden de yüksek bir bedeli olan bir hoca. galatasaray, iyi bir aşçının elinde çok güzel bir yemeğe dönüşecek bir ton malzemeye sahip bir restaurant gibi. şu anda eski takımında çok iyi bir şef garson olan ancak aşçılığı çok iyi olmayan bir şefle çalışıyor. ondan önceki şefi de çok iyi bir aşçıydı ancak sürekli aynı yemeği yapmıyor, yapamıyordu.
rose doğru aşçı mı? bence öyle. ekibiyle beraber yıllık 5 milyon € civarı bir masrafı olacaktır. olsun. herhangi bir futbolcunun elinden tutup tepeye çıkarsa kendisinin ve ekibinin giderinin fazlasını zaten çıkarmış oluyor. dilerim kendisiyle anlaşılır.
