uğur dündar

spor klüplerinin gündelik siyasete kesinlikle ve kesinlikle alet ya da dahil olmaması gerektiğini düşünen biriyim. buna kötü örnek olarak da direkt kendisinin ismini sayabilirim. neden ne olursa olsun, fenerbahçe gibi büyük bir klübün divan kurulu başkanının kendisi gibi biri olmaması gerekiyordu. büyük klüplerin elbette ki bir duruşları vardır, toplum değerlerine yönelik bir duruşu olmalıdır. bunun da en güzel örneği galatasaray klübü ve taraftarlarıdır. fakat iş gündelik siyasete gelince orada durulması, kalın kırmızı bir çizgi çekilmesi gerekir. uğur dündar bu çizgiyi çekmek bir yana, klübüne siyasi söylemlerle (iktidar/muhalefet kim olursa olsun, anladığım kadarıyla başkanları iktidar, divan kurulları muhalefetten) ayrıcalık isteyebilecek kadar ileriye gitmiştir. fenerbahçe siyasi bir parti değildir. taraftarlarının da her siyasi görüşten olduğunu söylemekte behis yoktur. fakat uğur dündar'ı dinlediğinizde, sanki bir siyasi parti başkanını dinliyormuş gibiyiz değil mi ? aksini hisseden var mı ?

diyeceksiniz ki, ne güzel, kendilerini rezil etsinler. peki günün sonunda rezil mi oluyorlar yoksa komik duruma düşerken bile kendilerine fayda mı sağlıyorlar ?