20873
futbolda duygusallığa yer yoktur.
hele ki galatasaray için mevcut durumda hiç yoktur.
yani "evladımız" falan diyerek galatasaray'a faydası olmayacak oyuncuları kadroda tutmak, maaş ödemek, bu oyuncular üzerinden tartışma döndürmek falan; bana her zaman çok ama çok ütopik gelmiştir.
bunun en büyük örneği de arda turan bence. arda'ya 2 sezondur verdiğimiz parayı mesela altyapıdan bir kaç oyuncuya ödeyip onların gelişimini beklemek ya da potansiyeli yüksek gözlemlenmiş x bir isime ödemek bana hep daha mantıklı gelmiştir. yaptığını / yapmadığını ve özel hayatını bir "kenarıya" çekerek yazıyorum bu cümleleri.
arda turan, barcelona'da kadro dışı bırakıldığı gün aslında futbolculuğunu askıya asmış, bitirmişti. ama halen "genç" olduğu için (nasıl bir gençlikse o artık) futbola devam etmeye çalıştı. galatasaray'a gelmek istedi, taraftar set çekerken üzerine fatih terim geldi. olmadı beşiktaş'a şenol güneş'in yanına gitmek istedi, beşiktaş taraftarı olay çıkardı. siyasi bağlantıları üzerinden başakşehir'e imza attı. zaten sonrasını biliyorsunuz işte.
yani 25 ağustos 2017'de barcelona'da bitmiş bir kariyerden bahsediyoruz. nedeni - nasılı vs. beni ilgilendirmiyor.
oradan sonrası hep "camiasız kalmama" çabası aslında. böyle isimler boşlukta kalmayı sevmez, yakın duracakları yerler olması gerekir. arda için bu elbette hem galatasaray'lı olmasından hem altyapıdan çıkmasından dolayı galatasaray oldu, galatasaray onu kabul etmeyince "belki beşiktaş" dedi, beşiktaş kabul etmeyince "başakşehir'e gidip oynayayım bari" dedi ama başakşehir'in bir "camiası" olamayacağını bildiği için terim'le barışmak için arena'da el öptü.
oysa ki arda başakşehir'de kadroya giremediğinde bile aslında futbolu bir daha bırakması gerektiğini görüyordu.
velhasılı geldi. el öperek, kendini fatih terim'e affettirerek geldi. ama camia farklı bir durum. galatasaray'a geldikten sonra onu galatasaray taraftarının kabul ettiği belki de tek an kadıköy'deki galibiyetten sonra soyunma odasında "fatih terim siker adamı" söyleminden dolayı ceza aldığı zamandı. ama o da olan biten her şeyi silmeyecekti.
bu konu açıldığı zaman hani bazı arkadaşlar hep "yahu adam açıkladı ya" diyip duruyor ya, biliyorsunuz hangi konu olduğunu. hani "teklif komikti" mevzusu.
bana kalırsa arda'nın da jübile yapmak istemesi komikti.
2017 diyoruz. 5 sezon önce bitmiş bir kariyer varken ortada jübile yapmak. komikti ya.
hele ki arda turan'a.
hayır bir de jübile maçları tertip eden yapan bir kulüp oluruz da, neyse. biz kimseye doğru düzgün jübile yapmamışız ki yıllardır, bu formadan başka forma giymemek için futbolu bırakan bülent korkmaz'a yapmadık ya. (gerçi bülent de rize camiası ile "biz" olduğu andan beridir bülenti de yok sayıyorum ben ama o başka bir konu)
umarım gelecekte futbolun içerisinde kalmaz. kalacaksa da en az bir 5-6 yıl hiç ortalarda görünmesin, sonra anadolu takımlarında falan kalsın.
gerçi bizim millet 5-6 seneye neyin ne olduğunu unutuyor. bak dursun aydın özbek'e, bugün aday oluyor. komik. arda için barcelona'ya yapılan teklif gibi...
hele ki galatasaray için mevcut durumda hiç yoktur.
yani "evladımız" falan diyerek galatasaray'a faydası olmayacak oyuncuları kadroda tutmak, maaş ödemek, bu oyuncular üzerinden tartışma döndürmek falan; bana her zaman çok ama çok ütopik gelmiştir.
bunun en büyük örneği de arda turan bence. arda'ya 2 sezondur verdiğimiz parayı mesela altyapıdan bir kaç oyuncuya ödeyip onların gelişimini beklemek ya da potansiyeli yüksek gözlemlenmiş x bir isime ödemek bana hep daha mantıklı gelmiştir. yaptığını / yapmadığını ve özel hayatını bir "kenarıya" çekerek yazıyorum bu cümleleri.
arda turan, barcelona'da kadro dışı bırakıldığı gün aslında futbolculuğunu askıya asmış, bitirmişti. ama halen "genç" olduğu için (nasıl bir gençlikse o artık) futbola devam etmeye çalıştı. galatasaray'a gelmek istedi, taraftar set çekerken üzerine fatih terim geldi. olmadı beşiktaş'a şenol güneş'in yanına gitmek istedi, beşiktaş taraftarı olay çıkardı. siyasi bağlantıları üzerinden başakşehir'e imza attı. zaten sonrasını biliyorsunuz işte.
yani 25 ağustos 2017'de barcelona'da bitmiş bir kariyerden bahsediyoruz. nedeni - nasılı vs. beni ilgilendirmiyor.
oradan sonrası hep "camiasız kalmama" çabası aslında. böyle isimler boşlukta kalmayı sevmez, yakın duracakları yerler olması gerekir. arda için bu elbette hem galatasaray'lı olmasından hem altyapıdan çıkmasından dolayı galatasaray oldu, galatasaray onu kabul etmeyince "belki beşiktaş" dedi, beşiktaş kabul etmeyince "başakşehir'e gidip oynayayım bari" dedi ama başakşehir'in bir "camiası" olamayacağını bildiği için terim'le barışmak için arena'da el öptü.
oysa ki arda başakşehir'de kadroya giremediğinde bile aslında futbolu bir daha bırakması gerektiğini görüyordu.
velhasılı geldi. el öperek, kendini fatih terim'e affettirerek geldi. ama camia farklı bir durum. galatasaray'a geldikten sonra onu galatasaray taraftarının kabul ettiği belki de tek an kadıköy'deki galibiyetten sonra soyunma odasında "fatih terim siker adamı" söyleminden dolayı ceza aldığı zamandı. ama o da olan biten her şeyi silmeyecekti.
bu konu açıldığı zaman hani bazı arkadaşlar hep "yahu adam açıkladı ya" diyip duruyor ya, biliyorsunuz hangi konu olduğunu. hani "teklif komikti" mevzusu.
bana kalırsa arda'nın da jübile yapmak istemesi komikti.
2017 diyoruz. 5 sezon önce bitmiş bir kariyer varken ortada jübile yapmak. komikti ya.
hele ki arda turan'a.
hayır bir de jübile maçları tertip eden yapan bir kulüp oluruz da, neyse. biz kimseye doğru düzgün jübile yapmamışız ki yıllardır, bu formadan başka forma giymemek için futbolu bırakan bülent korkmaz'a yapmadık ya. (gerçi bülent de rize camiası ile "biz" olduğu andan beridir bülenti de yok sayıyorum ben ama o başka bir konu)
umarım gelecekte futbolun içerisinde kalmaz. kalacaksa da en az bir 5-6 yıl hiç ortalarda görünmesin, sonra anadolu takımlarında falan kalsın.
gerçi bizim millet 5-6 seneye neyin ne olduğunu unutuyor. bak dursun aydın özbek'e, bugün aday oluyor. komik. arda için barcelona'ya yapılan teklif gibi...
