175
eski açıktaydım ve bu tarihi maça tanık oldum. o zamanlar üniversite öğrencisiydim ve arkadaşım ısrarla "içime doğdu şampiyon olacağız, biletleri de aldım maça gidelim." diye tutturdu. aslında ben yok be oğlum, fener burdan vermez modundaydım. ben umudumu 3 hafta önce kadıköyde 4 yediğimiz maçta kaybetmiştim. arkadaşın ısrarıyla maça gittik. maç öncesi klasik eski açık arkası tansaş önü muhabbetimizi yaptık ve maça girdik. tribünler cıvıl cıvıldı, samiyen düğün alanı gibi süslenmişti. o anda acaba diye içimden geçti ama hala fener vermez ya modundaydım. neyse maç başladı biz golü karşı kaleye erkenden bulduk. ilk yarılar bitti. dakika 70 oldu 80 oldu, artık herkes kıpır kıpırdı. o zamanlar akıllı telefon, telefonda internet yok tabi tek takip noktası radio. tabi koca tribünde sadece bir kaç kişi getirmeyi akıl etmiş. biz dakika 80de denizlide de 10 dakika kaldı diye düşünürken herkeste heyecan patlaması yaşanmaya başlamıştı bile. hele dakika 88 gibi denizli golü anonsu gelince iş bitti şampiyonuz diye sevinmeye başlamıştık. bizim maç bitti, ama fener maçı bir türlü bitmiyor neyse 3 sıra önde bir dayı maçı radiodan dinlerken yanına doğru yaklaştık tam o anda fener gol attı diyince tekrar geri yerime döndüm. diyorum ki bu maç bitti artık birazdan anons gelir. o sırada 10 dakika daha geçti ama maç anca bitti ki o 10 dakika 10 gün gibiydi. neyse maç bitti tabi müthiş bir mutluluk. önümüzden telleri yıkıp saha içine insanlar girince arkadaşla dayanamayıp bizde çimlere daldık. hayatımda ilk ve son kez ali sami yen çimlerindeydim ama herşeyden önemlisi mucizevi bir şekilde şampiyonduk. hemde o sezon o kadar güç farkına, hakem kayrılmasına (ellerle goller) rağmen bu mucivezi şampiyonluğa şahit olmak müthişti. kupa kalktı biz sahadaydık neyse stattan çıktık nerde o zaman metrobüs filan metro bile yok, zorla otobüsle eve geri döndük. ama hayatımın en unutulmaz en müthiş günlerinden biri yaşanmıştı. hayatımın sonuna kadar unutmayacağım. iyi ki varsın galatasaray.