91
gün günü takip ettikçe insanı daha çok kışkırtan bir süreç. sürekli konjonktürü değişen bir ülke, araya sıkışan bir on iki eylül ihtilali. en uzak deplasmanlarda ilkel şartlarda giden biz taraftarlar. o kadar da mutsuz değildik o süreçte. umudumuz hep diriydi. bir tarafa forma, bir tarafa para koyulan tercihte, forma diyen futbolcularla yürüdük bu yolda. saçma sapan iddia oyunu, endüstriyel futbol denen garabet yoktu. o şartlarda bir on dört yıl daha beklenir. ama günümüzde bir dakika da büyük efsanenin kellesi alınıyorsa, beklemem, hemen başarı derim. iviç gibi derwall gibi adamları bulup getiren vizyon isterim. halil gibi çıtkırıldım kiralık aşklardansa, ali çoban gibi tekmeye kafa uzatan kiralık aşklar isterim. raşit çetiner gibi maç sonu formasını çıkarıp sıktığında yere şırıl şırıl teri dökülen aslan isterim. öyle adamlar olsun beklemeye razıyım. tabi ömrüm yeterse.