566
30 nisan 2022 galatasaray olağanüstü seçimli genel kurulunda galatasaray başkanı seçilmesi muhtemel kişi.
rahmetli mustafa cengiz'in son dönemlerinde yaşanılan düş kırıklıklarından sonra, bir kimsenin başkanlık görevini ifa şeklini görmeden onu desteklememe/benimsememe kararı almıştım. haziran 2021'de yapılan seçimlerde kimseyi desteklememiş, sadece günlerin getireceklerini görmek istemiştim. o dönem en başta burak elmas olmak üzere hiçbir başkan adayı güven vermemişti bana. öyle ki, şahsi görüşüme göre, o seçimde dört aday arasından başkan profiline en uygun aday yiğit şardan idi, ki o da resmen seçilmemek için çaba harcamıştı. sonuç olarak seçilen burak elmas ve yönetimiyle yaşanan süreci hepimiz biliyoruz. kaybeden galatasaray oldu.
aynı yaklaşıma bu seçim döneminde de sahip oldum. herhangi bir adayı desteklemeden veya benimsemeden değerlendirmeye çalıştım. zira taraftarlar olarak duygusal davranıp farkında olmadan oluşturduğumuz kamuoyu sandığımızdan daha etkiliydi ve kendimi vicdanen rahatsız hissetmek istemedim.
şimdiyse güzel bir zamanlama ile yapılan gerçekten çok önemli bir seçimin arefesindeyiz. iki aday arasında belirgin bir felsefe farkı gözlemliyoruz. son dönemlerde, başkanlar arasında deneyimlediğimiz bir şey var ki, kontrolü kaybeden başkan başarısız oluyor ve bu durumda kaybeden galatasaray oluyor. bunu dursun aydın özbek yönetimi ve sonrasında kurulmuş her yönetimde gördük. söz gelimi, kendisini önümüzdeki seçimlerde rakibi olan sayın metin öztürk bey ile kıyaslayarak değerlendirdiğimde, kendisinin rakibine göre daha soğukkanlı olduğu düşüncesine erişiyorum. değerlendirilmesi gereken çok fazla unsur var, ki bunlar başka yazar arkadaşlarımız tarafından ifade ediliyor, ama bence önümüzdeki seçim için en önemli kriter bu bahsettiğim soğukkanlılık. zira camianın birlik ortamına ve sakinliğe özlemi var. sonra içinde bulunduğumuz bataklıktan küçük ama güçlü adımlarla çıkmaya çalışacağız. kendisi bu hususta rakibine göre bana daha fazla ışık veriyor.
bu arada kendisiyle ilgili olumsuz bazı değerlendirmelerim de mevcut. sportif direktör olarak cenk ergün ile çalışma düşüncesi başlı başına bir handikap iken, bir de bu aday yönetimin yerli hocalara karşı mesafeli olduğunu seziyorum. türkiye futbol ortamında uzun süredir atmosferi iyi tanıyan ve yöneten hocaların takımları başarılı oluyor. uyruk olarak olmasa bile, lig ortamına yabancı bir hocanın başarılı olmasıysa sabır gerektiriyor. bu sabır bizde ne yazık ki mevcut değil. başkan kim olursa olsun, umarım mevcut teknik direktörümüz domenec torrent gibi bir hata daha yapılmaz.
herhangi bir adayı desteklemediğimi, naçizane değerlendirmelerimi tarafsız olarak yapmaya çalıştığımı hatırlatarak; önümüzdeki sürecin ortak sevdamız olan galatasaray'ın lehine işlemesini temenni ediyorum.
rahmetli mustafa cengiz'in son dönemlerinde yaşanılan düş kırıklıklarından sonra, bir kimsenin başkanlık görevini ifa şeklini görmeden onu desteklememe/benimsememe kararı almıştım. haziran 2021'de yapılan seçimlerde kimseyi desteklememiş, sadece günlerin getireceklerini görmek istemiştim. o dönem en başta burak elmas olmak üzere hiçbir başkan adayı güven vermemişti bana. öyle ki, şahsi görüşüme göre, o seçimde dört aday arasından başkan profiline en uygun aday yiğit şardan idi, ki o da resmen seçilmemek için çaba harcamıştı. sonuç olarak seçilen burak elmas ve yönetimiyle yaşanan süreci hepimiz biliyoruz. kaybeden galatasaray oldu.
aynı yaklaşıma bu seçim döneminde de sahip oldum. herhangi bir adayı desteklemeden veya benimsemeden değerlendirmeye çalıştım. zira taraftarlar olarak duygusal davranıp farkında olmadan oluşturduğumuz kamuoyu sandığımızdan daha etkiliydi ve kendimi vicdanen rahatsız hissetmek istemedim.
şimdiyse güzel bir zamanlama ile yapılan gerçekten çok önemli bir seçimin arefesindeyiz. iki aday arasında belirgin bir felsefe farkı gözlemliyoruz. son dönemlerde, başkanlar arasında deneyimlediğimiz bir şey var ki, kontrolü kaybeden başkan başarısız oluyor ve bu durumda kaybeden galatasaray oluyor. bunu dursun aydın özbek yönetimi ve sonrasında kurulmuş her yönetimde gördük. söz gelimi, kendisini önümüzdeki seçimlerde rakibi olan sayın metin öztürk bey ile kıyaslayarak değerlendirdiğimde, kendisinin rakibine göre daha soğukkanlı olduğu düşüncesine erişiyorum. değerlendirilmesi gereken çok fazla unsur var, ki bunlar başka yazar arkadaşlarımız tarafından ifade ediliyor, ama bence önümüzdeki seçim için en önemli kriter bu bahsettiğim soğukkanlılık. zira camianın birlik ortamına ve sakinliğe özlemi var. sonra içinde bulunduğumuz bataklıktan küçük ama güçlü adımlarla çıkmaya çalışacağız. kendisi bu hususta rakibine göre bana daha fazla ışık veriyor.
bu arada kendisiyle ilgili olumsuz bazı değerlendirmelerim de mevcut. sportif direktör olarak cenk ergün ile çalışma düşüncesi başlı başına bir handikap iken, bir de bu aday yönetimin yerli hocalara karşı mesafeli olduğunu seziyorum. türkiye futbol ortamında uzun süredir atmosferi iyi tanıyan ve yöneten hocaların takımları başarılı oluyor. uyruk olarak olmasa bile, lig ortamına yabancı bir hocanın başarılı olmasıysa sabır gerektiriyor. bu sabır bizde ne yazık ki mevcut değil. başkan kim olursa olsun, umarım mevcut teknik direktörümüz domenec torrent gibi bir hata daha yapılmaz.
herhangi bir adayı desteklemediğimi, naçizane değerlendirmelerimi tarafsız olarak yapmaya çalıştığımı hatırlatarak; önümüzdeki sürecin ortak sevdamız olan galatasaray'ın lehine işlemesini temenni ediyorum.