2485
2021-2022 sezonunu şampiyon bitirir ya da bitiremez ayrı mesele, kendisinin durumu bizim insanımızın ne kadar iki yüzlü olduğuna, batılılaşmayı ne kadar yanlış anladığına güzel bir örnek bence. bir kısmımız batıdan nefret etmiş tamamen doğuya yönelmiş bir kısmımız ise batıya olan hayranlığından kendi kendisini değersizleştirmiş. hani çocuklar bi yaş döneminde anne babası ile yan yana yürümek istemezler ya ya bir kaç adım önden ya bir kaç adım arkadan yürümek isterler. aynı onlar gibiyiz.
abdullah avcı büyük takım hocası olmayabilir, herkes büyük takım hocası olmak zorunda değil, herkes küçük takım hocası olmak zorunda da değil, herkesin optimum performans verebileceği bir yer vardır sonuçta. mesela ismail kartal'ın rezil anadolu performansına rağmen fenerbahçe'de yeniden iyi işler yapması bana sürpriz olmadı. biz pasaportunda türk yazanı değersizleştirmeyi seviyoruz.
bugün türkiye'de 80 sonları ve 90 başları jenerasyonundan alt yapıda abdullah avcı ile çalışma fırsatı bulmuş kim ile konuşsanız abdullah avcı'nın hocalığından övgüyle bahsederler. onunla 3 ay çalışmanın bile kendilerine çok şey kattığını anlatırlar. nereden mi biliyorum? 4-5 sene futbol oynadım, kendisi ile çalışmış arkadaşlarım var. bu adam a takım hocası oldu, çok iyi işler yaptı. kazanırken de kaybederken de hep bir şablonu vardı. maç sonları hakem konuştuğunu görmedim, algı konuşmaları yaptığını dahi görmedim. aykut kocamançok yapar mesela rakibin maçını dikkatle izleyecez, penaltıları şaibeli falan. abdullah avcı'yı bu noktalara çekmeye çalışan sorular dahi soruldu, adam saha içi konuşmak istiyorum dedi. topu geri kazanma süresi falan filan bunları konuştu. bir kere saha içi konuşuyor diye övülmedi. bir kimya lafı bile çarpıtılarak nerelere çekildi, adam ben öyle demedim dediği halde de temcit pilavı gibi uzatıldıkça uzatıldı.
dün jan olde riekerink'e, bugün domenec torrente sırf kimliklerinde türk yazmıyor ab vatandaşılar diye övgüler dizilen bu coğrafyada kendisine hakkını teslim etmek bir yana dursun değersizleştirdikçe değersizleştiriyoruz. adam başakşehir'de fatih terim dışında kimi önüne attıysak 4-5 gol atıp gönderiyordu. sonra saha içi konuşup nasıl 4-5 gol attığını anlatınca da takdir görmek bir yana dursun alay ediliyordu. ama ab pasaportu öyle mi? çim yeşildir dese saha konuştu diye övülür.
işbu entry tamamen hocalığı ile ilgili girilmiştir.
abdullah avcı büyük takım hocası olmayabilir, herkes büyük takım hocası olmak zorunda değil, herkes küçük takım hocası olmak zorunda da değil, herkesin optimum performans verebileceği bir yer vardır sonuçta. mesela ismail kartal'ın rezil anadolu performansına rağmen fenerbahçe'de yeniden iyi işler yapması bana sürpriz olmadı. biz pasaportunda türk yazanı değersizleştirmeyi seviyoruz.
bugün türkiye'de 80 sonları ve 90 başları jenerasyonundan alt yapıda abdullah avcı ile çalışma fırsatı bulmuş kim ile konuşsanız abdullah avcı'nın hocalığından övgüyle bahsederler. onunla 3 ay çalışmanın bile kendilerine çok şey kattığını anlatırlar. nereden mi biliyorum? 4-5 sene futbol oynadım, kendisi ile çalışmış arkadaşlarım var. bu adam a takım hocası oldu, çok iyi işler yaptı. kazanırken de kaybederken de hep bir şablonu vardı. maç sonları hakem konuştuğunu görmedim, algı konuşmaları yaptığını dahi görmedim. aykut kocamançok yapar mesela rakibin maçını dikkatle izleyecez, penaltıları şaibeli falan. abdullah avcı'yı bu noktalara çekmeye çalışan sorular dahi soruldu, adam saha içi konuşmak istiyorum dedi. topu geri kazanma süresi falan filan bunları konuştu. bir kere saha içi konuşuyor diye övülmedi. bir kimya lafı bile çarpıtılarak nerelere çekildi, adam ben öyle demedim dediği halde de temcit pilavı gibi uzatıldıkça uzatıldı.
dün jan olde riekerink'e, bugün domenec torrente sırf kimliklerinde türk yazmıyor ab vatandaşılar diye övgüler dizilen bu coğrafyada kendisine hakkını teslim etmek bir yana dursun değersizleştirdikçe değersizleştiriyoruz. adam başakşehir'de fatih terim dışında kimi önüne attıysak 4-5 gol atıp gönderiyordu. sonra saha içi konuşup nasıl 4-5 gol attığını anlatınca da takdir görmek bir yana dursun alay ediliyordu. ama ab pasaportu öyle mi? çim yeşildir dese saha konuştu diye övülür.
işbu entry tamamen hocalığı ile ilgili girilmiştir.