2425
ben demiştim.
niye ben demiştim, çünkü galatasaray kendisini getirirken tutup da bir projeyle getirmedi. geldiğinde kendisini guardiola'nın yardımcılığını yapmış olması dışında tanımıyorduk. fakat guardiola'nın yardımcılığı dışında bu kulübe katacak bir şeyi olmadığını çok da iyi biliyorduk.
neden? şu yüzden, siz mesela gider çemişgezekspor'un başına jurgen klopp'u getirip de sonra şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazansın isterseniz, olmaz o iş. hani ekstrem örnek veriyorum, yaptığımız işin vizyonsuzluğu anlaşılsın diye.
bu topraklarda dortmund gibi, liverpool gibi yapılanmanın olmamasının asıl sebebi taraftar sabırsızlığı değil aslında, yönetici mallığı. bu takımlar gidip sadece teknik direktör getirerek yapmıyor bu işi. işe ortasından girip tek bi adamla tüm dünyayı kurtarabileceğimizi mi sanıyoruz?
kaç kez yazdık, bi kere bu topraklarda iki tane hakem performansıyla her şeyi değiştirebiliyorsunuz. bize iki senedir yapılanlar gibi. kimse de gidip tek kelam edemiyor. niye? e çünkü türkiye'de politik, ekonomik ve sportif ortam sebebiyle. bi kere bunu düzeltmeden sen gidip "ay ben avrupai yapılanma kurayım, dur şuraya taç hocası getireyim, aman bak bu adam senelerce guardiola'nın yanında çalışmış gelsin" dersen olmaz. bunun torrent'in futbol bilgisiyle, oynatmaya çalıştığı oyunla, kuracağı yapılanmayla falan ilgisi yok üstelik. ilk günden bunu söylüyor olmamızın sebebi de bu.
sen gideceksin mesela, 2 milyon euro yatırım yapacaksın, antrenman malzemeleri, data analiz sistemleri alacaksın, avrupa'nın en iyi duran top hocalarını getireceksin, böyle bir organizasyon kuracaksın diyelim ki. sonra ne olacak? federasyonda senden nefret eden bir adam diyecek ki bunlar maç kazanamasın, hooop, her hafta özgüvenin yerle bir edilecek, maç kazanman imkansız hale getirilecek. noldu sonuç olarak, senin harcadığın 2 milyon euro çöp oldu, yatırımın karşılığını alamadın, zarar ettin.
şimdi şey diyecek arkadaşlar olacaktır, efendim hakemi de yenersin, güçlü oyunla üstesinden gelirsin falan. o eskidendi güzel kardeşim, artık gelemezsin. neden? onun sebebi de ekonomik ortam. senin eskiden çok zor durumda kalırsak oynatırız diye aldığın 4. forvet necati ateş kalitesindeydi. çünkü euro bu seviyelerde değildi, sen o kadar büyük hatalar yapmamıştın, gelirin daha iyiydi vesaire. necati ateş kalitesi derken onu da açayım, şu an takımda yer alan tüm forvetleri top diye oynar necati. ve onun önündeki adamlar drogba, burak yılmaz, baros, elmander falandı. biri formsuz olsa öteki atar yani. bugün mohamed'in gözünün içine bakıyorsun gol atsın diye, diagne'nin rezalet performansına rağmen en ufak bir ışık görünce havalara uçuyorsun.
o yüzden, kadro bu kadar derinliğini yitirmişken, alternatifin azalmışken, ekonomik olarak bitmişken hakemi de yenemiyorsun maalesef.
dönelim konuya. torrent neden olmaz? neden daha ilk günden itiraz ettik? fatih terim etkisi var mı, dürüst olalım, var. ama o etkiyle verilen tepki torrent'e değil. en azından şahsım adına oyunu görmeden evvel tutup eleştirmedim. o eleştirilerin de geneli torrent'e değil burak elmas'a aslında.
peki torrent neden olmaz? çünkü bizim futbolun ihtiyacı olan şey şu an için avrupai vizyon değil arkadaşlar, üzgünüm. hani torrent'i biraz tanıyıp oyunu gördükten sonra kendisinde avrupai vizyon olduğunu da söyleyemeyeceğim tabii ki, kendisi bildiğin kötü teknik direktör ama, bu isim torrent değil, nagelssman olsa, tuchel olsa olmaz.
bi örnek olsun diye mesela, siz 1939 yılında almanya'da, ya bu ülkenin politikası çok kötü gidiyo, biz bi gazete açalım, ingiltere'deki, amerika'daki gibi hükümet eleştirileri yapalım derseniz nolur? 1 saat içinde kapınızda ss subayları belirir, 2 saat sonra vücudunuza saplanmış bir sürü kurşun vardır.
bizim spor camiası kapkaranlık bir dönemin içinde, her yönden. bizim gönderdiğimiz adam bu camiayı en iyi kaldıracak adam zaten, orası net de, o olmadı diyelim, o olmasa bile buraya elini taşın altına sokmaktan çekinmeyecek, istediği bir şey olmayınca motivasyonu düşmeyecek, kavga edecek, uğraşacak bir adam gerekiyor. hala nasıl uyanmıyoruz bilmiyorum ama en son 2007 yılında yabancı bir hoca şampiyonluk kazandı bu ligde, sizce neden?
işte torrent'e ilk günden olmaz diyenlerden biri olarak benim sebeplemem bu. bununla ilgili daha önce de birçok entry yazmıştım, mesela daha önce türk futbolcuların profesyonelliği üzerinden anlatmıştım:
https://gss.gs/1604736
şimdi de futbol yöneticileri üzerinden anlatmaya çalıştım.
bütün bunların ötesinde, dome kötü hoca abicim işte. iyi bir antrenör, analist vesaire olabilir. ama rezalet bir hoca. her türlü istatistikte ilk yarıdan daha kötü durumdayız, üstelik kendisi gelmeden önceki 20 maçta 3 penaltı kazanabilen takım, kendisi geldikten sonraki 12 maçta 7 tane penaltı atmış olmasına rağmen. burasını da bi düşünürseniz anlayacaksınız zaten. ilk yarı kıyıma uğrayan galatasaray şu an ligin en çok penaltı kazanan takımı. bilmem anlatabiliyor muyum.
edit: şeyi de eklemek lazım son paragrafa; istatistiklerimiz ilk yarıdan çok daha kötü, üstelik ilk yarı avrupa ligi sebebiyle 3 günde 1 maç oynamaya ve daracık kadromuzla rotasyon yapmaya çalışırken, şu an haftada 1 maç oynuyoruz, üstüne gomis'i ekledik, hadi diğerlerini saymıyorum. evet. dome çok iyi hoca.
niye ben demiştim, çünkü galatasaray kendisini getirirken tutup da bir projeyle getirmedi. geldiğinde kendisini guardiola'nın yardımcılığını yapmış olması dışında tanımıyorduk. fakat guardiola'nın yardımcılığı dışında bu kulübe katacak bir şeyi olmadığını çok da iyi biliyorduk.
neden? şu yüzden, siz mesela gider çemişgezekspor'un başına jurgen klopp'u getirip de sonra şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazansın isterseniz, olmaz o iş. hani ekstrem örnek veriyorum, yaptığımız işin vizyonsuzluğu anlaşılsın diye.
bu topraklarda dortmund gibi, liverpool gibi yapılanmanın olmamasının asıl sebebi taraftar sabırsızlığı değil aslında, yönetici mallığı. bu takımlar gidip sadece teknik direktör getirerek yapmıyor bu işi. işe ortasından girip tek bi adamla tüm dünyayı kurtarabileceğimizi mi sanıyoruz?
kaç kez yazdık, bi kere bu topraklarda iki tane hakem performansıyla her şeyi değiştirebiliyorsunuz. bize iki senedir yapılanlar gibi. kimse de gidip tek kelam edemiyor. niye? e çünkü türkiye'de politik, ekonomik ve sportif ortam sebebiyle. bi kere bunu düzeltmeden sen gidip "ay ben avrupai yapılanma kurayım, dur şuraya taç hocası getireyim, aman bak bu adam senelerce guardiola'nın yanında çalışmış gelsin" dersen olmaz. bunun torrent'in futbol bilgisiyle, oynatmaya çalıştığı oyunla, kuracağı yapılanmayla falan ilgisi yok üstelik. ilk günden bunu söylüyor olmamızın sebebi de bu.
sen gideceksin mesela, 2 milyon euro yatırım yapacaksın, antrenman malzemeleri, data analiz sistemleri alacaksın, avrupa'nın en iyi duran top hocalarını getireceksin, böyle bir organizasyon kuracaksın diyelim ki. sonra ne olacak? federasyonda senden nefret eden bir adam diyecek ki bunlar maç kazanamasın, hooop, her hafta özgüvenin yerle bir edilecek, maç kazanman imkansız hale getirilecek. noldu sonuç olarak, senin harcadığın 2 milyon euro çöp oldu, yatırımın karşılığını alamadın, zarar ettin.
şimdi şey diyecek arkadaşlar olacaktır, efendim hakemi de yenersin, güçlü oyunla üstesinden gelirsin falan. o eskidendi güzel kardeşim, artık gelemezsin. neden? onun sebebi de ekonomik ortam. senin eskiden çok zor durumda kalırsak oynatırız diye aldığın 4. forvet necati ateş kalitesindeydi. çünkü euro bu seviyelerde değildi, sen o kadar büyük hatalar yapmamıştın, gelirin daha iyiydi vesaire. necati ateş kalitesi derken onu da açayım, şu an takımda yer alan tüm forvetleri top diye oynar necati. ve onun önündeki adamlar drogba, burak yılmaz, baros, elmander falandı. biri formsuz olsa öteki atar yani. bugün mohamed'in gözünün içine bakıyorsun gol atsın diye, diagne'nin rezalet performansına rağmen en ufak bir ışık görünce havalara uçuyorsun.
o yüzden, kadro bu kadar derinliğini yitirmişken, alternatifin azalmışken, ekonomik olarak bitmişken hakemi de yenemiyorsun maalesef.
dönelim konuya. torrent neden olmaz? neden daha ilk günden itiraz ettik? fatih terim etkisi var mı, dürüst olalım, var. ama o etkiyle verilen tepki torrent'e değil. en azından şahsım adına oyunu görmeden evvel tutup eleştirmedim. o eleştirilerin de geneli torrent'e değil burak elmas'a aslında.
peki torrent neden olmaz? çünkü bizim futbolun ihtiyacı olan şey şu an için avrupai vizyon değil arkadaşlar, üzgünüm. hani torrent'i biraz tanıyıp oyunu gördükten sonra kendisinde avrupai vizyon olduğunu da söyleyemeyeceğim tabii ki, kendisi bildiğin kötü teknik direktör ama, bu isim torrent değil, nagelssman olsa, tuchel olsa olmaz.
bi örnek olsun diye mesela, siz 1939 yılında almanya'da, ya bu ülkenin politikası çok kötü gidiyo, biz bi gazete açalım, ingiltere'deki, amerika'daki gibi hükümet eleştirileri yapalım derseniz nolur? 1 saat içinde kapınızda ss subayları belirir, 2 saat sonra vücudunuza saplanmış bir sürü kurşun vardır.
bizim spor camiası kapkaranlık bir dönemin içinde, her yönden. bizim gönderdiğimiz adam bu camiayı en iyi kaldıracak adam zaten, orası net de, o olmadı diyelim, o olmasa bile buraya elini taşın altına sokmaktan çekinmeyecek, istediği bir şey olmayınca motivasyonu düşmeyecek, kavga edecek, uğraşacak bir adam gerekiyor. hala nasıl uyanmıyoruz bilmiyorum ama en son 2007 yılında yabancı bir hoca şampiyonluk kazandı bu ligde, sizce neden?
işte torrent'e ilk günden olmaz diyenlerden biri olarak benim sebeplemem bu. bununla ilgili daha önce de birçok entry yazmıştım, mesela daha önce türk futbolcuların profesyonelliği üzerinden anlatmıştım:
https://gss.gs/1604736
şimdi de futbol yöneticileri üzerinden anlatmaya çalıştım.
bütün bunların ötesinde, dome kötü hoca abicim işte. iyi bir antrenör, analist vesaire olabilir. ama rezalet bir hoca. her türlü istatistikte ilk yarıdan daha kötü durumdayız, üstelik kendisi gelmeden önceki 20 maçta 3 penaltı kazanabilen takım, kendisi geldikten sonraki 12 maçta 7 tane penaltı atmış olmasına rağmen. burasını da bi düşünürseniz anlayacaksınız zaten. ilk yarı kıyıma uğrayan galatasaray şu an ligin en çok penaltı kazanan takımı. bilmem anlatabiliyor muyum.
edit: şeyi de eklemek lazım son paragrafa; istatistiklerimiz ilk yarıdan çok daha kötü, üstelik ilk yarı avrupa ligi sebebiyle 3 günde 1 maç oynamaya ve daracık kadromuzla rotasyon yapmaya çalışırken, şu an haftada 1 maç oynuyoruz, üstüne gomis'i ekledik, hadi diğerlerini saymıyorum. evet. dome çok iyi hoca.