7615
hafıza ne kadar önemli bir şey...
hafızası zayıf olan topluluklarda, yeteri kadar zaman geçtiğinde kötüler iyi, zayıflar güçlü, başarısızlar başarılı gibi gösterilebilir. arkasında da güçlü bir hikaye varsa eğer insanlar buna daha fazla inanır.
galatasaray spor kulübü üyelerinin hafızasının zayıf mı güçlü mü olduğunu bilmiyorum ancak bildiğim tek bir şey var: bu zat-ı muhteremin adı yine yeniden galatasaray spor kulübü başkanlık makamı için anılıyorsa burada bir problem olmalı.
ancak ben bunun sadece kendisinin bir sevdası olduğuna, genel kurulda bir karşılık bulamayacağına inanmak istiyorum. bizim genel kurulumuzda bundan daha sağlıklı bir mindset olduğuna inanmak istiyorum.
beşiktaş taraftarı olduğunu kendi ağzıyla itiraf ettiği eşini başkan kontenjanından kulübe üye yapmış, ffp'den ceza almış, yetmemiş üzerine bileklik satarak kulübü kurtarmaya çalışmış, "oraya otel yapalım, 6 ayda biter senelik 5 milyon dolar getirir, getirmezse ben cebimden veririm bu 5 milyon doları" diyerek aleni yalan söylemiş, şampiyonluk kutlamasında üçlü çekerkenki verdiği görüntüyü veren, üyelere sunum yaparken anlamsız bir şekilde "cimbombom" diye bağıralım diyerek milleti gaza getirmeye çalışan birisini galatasaray spor kulübü derneği üyelerinin başkanlığa layık görmeyeceğine inanmak istiyorum.
bu kadar hafızaları vardır üyelerimizin diye umuyorum...
dursun aydın özbek ile çıkılacak her yol yanlıştır. çünkü yine yeğenini bilmem nerenin başına getirecek, yine kardeşini florya'ya sokacak, yine göreve getireceği kişilerde yeterlilik yerine yakınlık arayacak ve "nepotizm" kelimesinin anlamını bile bilmeden insanları disipline gönderecek birisi dursun aydın özbek. bu adamla bırakın yola çıkmayı volta atılmaz be.
doğru söyleyen birisine sırf kendisini yalancı çıkarmamak için "dernek başkanlığını bıraksın ya da derneği kapatalım" tehditi yaptırabilecek (çok yakın bir arkadaşımın başkanlığında oldu, ben de yardımcısı olarak görev almıştım yani doğrudan bizim başımıza gelen hadisedir, ispatları da mevcuttur), sıradan bir taraftarı aklınıza gelecek her yere aratarak "o twitleri silsin bak yoksa dava açarız" seviyesine gelebilecek (bu doğrudan benim başıma geldi, arayan kişiler mutlaka hatırlar bunu da ispat edebilirim) galatasaray'ın taraftarından uzak, galatasaray'ın dinamiklerinden uzak, galatasaray'ı yönetmeyi asla ama asla beceremeyecek birisini galatasaray spor kulübü başkanlığına bizim üyelerimiz getirmeyecektir.
ben buna can-ı gönülden inanıyorum. inanmak istiyorum.
aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallıktır. denenmiş, uygulanmış, başarısızlığı kanıtlanmış, galatasaray için faydası olmayan bir uygulamayı tekrar deneyerek bu aptallığa çanak tutmamalı galatasaray camiası.
hafızası zayıf olan topluluklarda, yeteri kadar zaman geçtiğinde kötüler iyi, zayıflar güçlü, başarısızlar başarılı gibi gösterilebilir. arkasında da güçlü bir hikaye varsa eğer insanlar buna daha fazla inanır.
galatasaray spor kulübü üyelerinin hafızasının zayıf mı güçlü mü olduğunu bilmiyorum ancak bildiğim tek bir şey var: bu zat-ı muhteremin adı yine yeniden galatasaray spor kulübü başkanlık makamı için anılıyorsa burada bir problem olmalı.
ancak ben bunun sadece kendisinin bir sevdası olduğuna, genel kurulda bir karşılık bulamayacağına inanmak istiyorum. bizim genel kurulumuzda bundan daha sağlıklı bir mindset olduğuna inanmak istiyorum.
beşiktaş taraftarı olduğunu kendi ağzıyla itiraf ettiği eşini başkan kontenjanından kulübe üye yapmış, ffp'den ceza almış, yetmemiş üzerine bileklik satarak kulübü kurtarmaya çalışmış, "oraya otel yapalım, 6 ayda biter senelik 5 milyon dolar getirir, getirmezse ben cebimden veririm bu 5 milyon doları" diyerek aleni yalan söylemiş, şampiyonluk kutlamasında üçlü çekerkenki verdiği görüntüyü veren, üyelere sunum yaparken anlamsız bir şekilde "cimbombom" diye bağıralım diyerek milleti gaza getirmeye çalışan birisini galatasaray spor kulübü derneği üyelerinin başkanlığa layık görmeyeceğine inanmak istiyorum.
bu kadar hafızaları vardır üyelerimizin diye umuyorum...
dursun aydın özbek ile çıkılacak her yol yanlıştır. çünkü yine yeğenini bilmem nerenin başına getirecek, yine kardeşini florya'ya sokacak, yine göreve getireceği kişilerde yeterlilik yerine yakınlık arayacak ve "nepotizm" kelimesinin anlamını bile bilmeden insanları disipline gönderecek birisi dursun aydın özbek. bu adamla bırakın yola çıkmayı volta atılmaz be.
doğru söyleyen birisine sırf kendisini yalancı çıkarmamak için "dernek başkanlığını bıraksın ya da derneği kapatalım" tehditi yaptırabilecek (çok yakın bir arkadaşımın başkanlığında oldu, ben de yardımcısı olarak görev almıştım yani doğrudan bizim başımıza gelen hadisedir, ispatları da mevcuttur), sıradan bir taraftarı aklınıza gelecek her yere aratarak "o twitleri silsin bak yoksa dava açarız" seviyesine gelebilecek (bu doğrudan benim başıma geldi, arayan kişiler mutlaka hatırlar bunu da ispat edebilirim) galatasaray'ın taraftarından uzak, galatasaray'ın dinamiklerinden uzak, galatasaray'ı yönetmeyi asla ama asla beceremeyecek birisini galatasaray spor kulübü başkanlığına bizim üyelerimiz getirmeyecektir.
ben buna can-ı gönülden inanıyorum. inanmak istiyorum.
aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallıktır. denenmiş, uygulanmış, başarısızlığı kanıtlanmış, galatasaray için faydası olmayan bir uygulamayı tekrar deneyerek bu aptallığa çanak tutmamalı galatasaray camiası.