1650
25 ocak 2022'de bu başlık altında kendileri için şu ifadeyi kullanmışım:
--- alıntı ---
yönetim net olarak istifa etmez. etmeyecektir. galatasaray'da çoğu yönetim bugüne kadar istifa ederek görevi bırakmadı. ünal aysal yönetimi yapmıştı bunu evet ancak haricinde hatırladığım yok.
burada olacak olan benim beklentime göre şudur: burak elmas mart'ta mali genel kurul toplantısında "biz güven tazelemek için seçime gidiyoruz" açıklamasını yapacaktır açılış konuşmasında. diyecek ki sayın elmas "yaşadığımız bazı problemlerden dolayı camiamızın bize güven kaybını hissediyoruz, bu nedenle seçime giderek bu güveni tazelemek istiyoruz".
bunun nedeni de ibrasızlığın önüne geçmek istemesi.
--- alıntı ---
bugün geldiğimiz noktada konuşulan şey bu. genel olarak herkes bunu konuşuyor gördüğüm kadarıyla.
şimdi burada sayın elmas'ın yaptığı şey doğru mudur? ibrasızlığın etrafından dolanmak için, evet doğrudur. ama biraz kaçak güreşme de yok değil gibi.
yani şu hamle "siz beni ibra edin, ben bu seçimi yine yapayım" teoride doğru olsa da salt ibrasızlığın önüne geçmek için bana çok doğru gelmiyor. yani üyelerin vereceği oy bu karara göre değişecekse burada bir problem de var çünkü. o zaman ibra etme - etmeme muhabbeti salt olarak üyelerin seçime gitmek isteyip istememesine göre değişkenlik mi gösteriyor? diyelim ki burak elmas harika bir yönetici, mükemmel başkan, camia başarıdan başarıya koşuyor ama ekonomik olarak da kulübü batırıyor bu adam ibra edilecek, ya da çok kötü bir yönetici hiç bir başarısı yok ama ekonomik olarak da harika hamleler yapıyor ama buna rağmen ibra edilmeyecek?
terazinin kefeleri pek aynı ağırlıkta değil gibi sanki.
şunu söyleyeyim, bizim camia kadar seçim seven bir topluluk daha dünyanın neresine giderseniz gidin bulamazsınız. adaylar çıksın, yemek versin, kokteyl versin, oyu adeta satarak bir dönem aidatını ödetsin (bire bir duyduğum böyle en az 10 kişi var, 3 kuruşluk aidat için yapanlar edenler, neyse) ve en önemlisi, başkan adayları etraflarında dolansın ve egolarını tatmin etsin. yemin ediyorum bizim camia için bulunmaz nimettir seçim zamanları. koskoca galatasaray'ın en büyük makamına talip olan adayların etraflarında bir oy için dolanmasını bir seviyorlar, bir seviyorlar inanamazsınız yani. keşke 3 ayda bir seçim olsa, bu bahsettiğim gruba göre düğün bayram olur öyle seviyorlar.
ama bizim artık camia olarak özellikle bu dönemde bir stabilizasyona ihtiyacımız var. tamam kaos bizim camianın karakterinde var, kaos olmadan galatasaray olmaz ama artık yeter bence. dönemini sağlıklı olarak tamamlayan son başkan rahmetli özhan canaydın'dı, özhan başkandan beridir hiç bir başkan 3 senesini sağlıklı bir şekilde sorunsuz bir şekilde bitirip de bir şey yapamadı. en yaklaşan dursun aydın özbek'ti (yaptıklarına rağmen) o da erken seçime gitti yani 3 senesini bitiremedi.
bakalım, cumartesi günü ortalık karışacak ancak ben elmas yönetiminin sırf ibra olmak için seçime gideceğini düşünüyorum, en başından beridir yapacaklarına inandığım plana uygun hareket edecek gibiler.
--- alıntı ---
yönetim net olarak istifa etmez. etmeyecektir. galatasaray'da çoğu yönetim bugüne kadar istifa ederek görevi bırakmadı. ünal aysal yönetimi yapmıştı bunu evet ancak haricinde hatırladığım yok.
burada olacak olan benim beklentime göre şudur: burak elmas mart'ta mali genel kurul toplantısında "biz güven tazelemek için seçime gidiyoruz" açıklamasını yapacaktır açılış konuşmasında. diyecek ki sayın elmas "yaşadığımız bazı problemlerden dolayı camiamızın bize güven kaybını hissediyoruz, bu nedenle seçime giderek bu güveni tazelemek istiyoruz".
bunun nedeni de ibrasızlığın önüne geçmek istemesi.
--- alıntı ---
bugün geldiğimiz noktada konuşulan şey bu. genel olarak herkes bunu konuşuyor gördüğüm kadarıyla.
şimdi burada sayın elmas'ın yaptığı şey doğru mudur? ibrasızlığın etrafından dolanmak için, evet doğrudur. ama biraz kaçak güreşme de yok değil gibi.
yani şu hamle "siz beni ibra edin, ben bu seçimi yine yapayım" teoride doğru olsa da salt ibrasızlığın önüne geçmek için bana çok doğru gelmiyor. yani üyelerin vereceği oy bu karara göre değişecekse burada bir problem de var çünkü. o zaman ibra etme - etmeme muhabbeti salt olarak üyelerin seçime gitmek isteyip istememesine göre değişkenlik mi gösteriyor? diyelim ki burak elmas harika bir yönetici, mükemmel başkan, camia başarıdan başarıya koşuyor ama ekonomik olarak da kulübü batırıyor bu adam ibra edilecek, ya da çok kötü bir yönetici hiç bir başarısı yok ama ekonomik olarak da harika hamleler yapıyor ama buna rağmen ibra edilmeyecek?
terazinin kefeleri pek aynı ağırlıkta değil gibi sanki.
şunu söyleyeyim, bizim camia kadar seçim seven bir topluluk daha dünyanın neresine giderseniz gidin bulamazsınız. adaylar çıksın, yemek versin, kokteyl versin, oyu adeta satarak bir dönem aidatını ödetsin (bire bir duyduğum böyle en az 10 kişi var, 3 kuruşluk aidat için yapanlar edenler, neyse) ve en önemlisi, başkan adayları etraflarında dolansın ve egolarını tatmin etsin. yemin ediyorum bizim camia için bulunmaz nimettir seçim zamanları. koskoca galatasaray'ın en büyük makamına talip olan adayların etraflarında bir oy için dolanmasını bir seviyorlar, bir seviyorlar inanamazsınız yani. keşke 3 ayda bir seçim olsa, bu bahsettiğim gruba göre düğün bayram olur öyle seviyorlar.
ama bizim artık camia olarak özellikle bu dönemde bir stabilizasyona ihtiyacımız var. tamam kaos bizim camianın karakterinde var, kaos olmadan galatasaray olmaz ama artık yeter bence. dönemini sağlıklı olarak tamamlayan son başkan rahmetli özhan canaydın'dı, özhan başkandan beridir hiç bir başkan 3 senesini sağlıklı bir şekilde sorunsuz bir şekilde bitirip de bir şey yapamadı. en yaklaşan dursun aydın özbek'ti (yaptıklarına rağmen) o da erken seçime gitti yani 3 senesini bitiremedi.
bakalım, cumartesi günü ortalık karışacak ancak ben elmas yönetiminin sırf ibra olmak için seçime gideceğini düşünüyorum, en başından beridir yapacaklarına inandığım plana uygun hareket edecek gibiler.
