• 491
    haftalar sonra galip geldiğimiz süper lig mücadelesi.

    oyunla ilgili söylenecek her şeyi zaten yazarlar söylemiş lakin benim takıldığım bir şey var. biz madem sene ortasında dizilişi değiştirip 4-2-3-1 oynayacaktık, neden pulgar’ı aldık? bu adam çok düz bir 6 numara ama çift pivot oynayabilecek bir 6 numara kesinlikle değil. muhtemelen parasızlıktan domenec ‘n’yapalım gelsin o zaman’ deyip kabul etti ama istediği oyuncu real madrid’deki ceballos’tu. zira bizim gedson’dan da önce ihtiyacımız olan oyuncu ceballos gibi ayağı çok temiz, 8-10 arası oynayan yaratıcı bir playmaker. fakat bizim efsane futbol akıllarımız burak ve ışıtan ikilisi, galatasaray’a ihanet etmeyi ve küme düşürmeyi düstur edindikleri için, hocaya pulgar’ı verdiler. ulan madem torrent çift pivot oynatacaktı, konuşup soramadınız mı o zaman niye gedson’u değil de pulgar’ı istiyorsun diye. zira gedson şu an dünyada galatasaray’a alınabilecek en iyi çift pivottan biriydi. daha iyileri elbette var ama bizim alabileceğimizin en iyisi uzak ara gedson’du. ama almadılar çünkü sormadılar arkadaş. dümen çeviriyorlar. fatih hocaya çevirdikleri dümenin bir değişiğini domenec’e yapıyorlar zira bunların derdi galatasaray değil. bunların derdi kendi işsizliklerinde galatasaray’la fm oynar gibi oynamak. domenec boşuna demedi ‘transfer sadece benim tavsiyemle olabilecek bir şey değil, yönetimin alacağı kararlar belirleyici olacak’ diye.

    en sonunda da, hocanın da hiç aklında olmayan pulgar’ı getirdiniz zira kendisi ışıtan’ın icadıydı ve bedavaydı. şimdi de adamın sistemine hiç uymamasına rağmen pulgar'ı oynat baskısı yapıyorsunuz.

    bir de şu var. hatırlarsanız burak efendi, gedson rezilliğini yaşattıktan sonra ellerinin titreyip neredeyse ağlayacak halde apar topar çıktığı gstv yayınında ‘biliyorsunuz bir 6 numara eksiğimiz vardı, pulgar’ı aldık’ demişti. arkadaş sen ne çeşit bir başkansın da çıkıp takım hakkında ‘6 numara eksiğimiz vardı’ deyip hem mevcut oyuncularına giydiriyor hem de teknik analiz yapıyorsun?

    her şeyi en iyi kendisinin bildiğini zannettiği bir başkanın olduğu kulüpte sürekli bir başarı olmaz arkadaşlar, tesadüfi 1-2 tane belki olur ama devamlı olmaz. bunu unutalım. adam bildiğin tarihimizin en kötü en rezil en aciz başkanı işte. çıkıp takımın neye ihtiyacı olduğunun muhasebesini kendi yapıyor. antrenmana dalıyor, oyuncularla konuşuyor falan. sonra biz de çıkıp maçların sonrasında torrent’e falan ‘defolsun gitsin’ diyoruz. sorunu çok başka yerlerde arıyoruz.

    her neyse, bu maçın özelinde, cica ile berkan oyuna girince takım alışık olduğu düzene döndü ve galip geldi. açıkçası cica ile berkan girince rahatladım zira her nasıl ki göztepe’nin ilk yarı bir şekilde gol atacağı belli olduysa, bizim de normal düzenimize döndükten sonra gol atacağımız belliydi.

    fizik olarak iyiydik. torrent teşhisi mi yoksa gönderilen piri’nin meşhur finişe giderken açılan takımlarının açılma zamanı mı geldi bilemiyorum ama bir gelişme olduğu açık.

    bu şekilde ligin bitimine kadar bi’ galip bi’ mağlup devam ederiz. lakin yıl sonunda artık luis campos mu kurar takımı sensibile mi bilmiyorum ama bu burak denen rezalet adamı futbol takımıyla ilgili teknik kararlardan olabildiğince uzaklaştırmak zorundayız. zira bu yapılanları ben galatasaray’a hiç yakıştıramıyorum. sen kulübü idare etmekle görevlendirildin, teknik ekibi seçtikten sonra kenara geçip sadece maliyetlere karışarak olanı biteni takip edeceksin. kötü gidişat olursa da hesap sorarsın eyvallah ama yok 6 numara eksikti yok atanımız ve tutanımız yoktu, yok beklerimiz kanatlardan iyi bindirmiyordu gibi saçmasapan yorumlar yapmaya devam edersen sittin sene bizden bir halt olmaz, bilesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın