12
ah be kardeşim bir zamanlar bizim tribünümüzde vardı bu. dediğim zamanlar rakip takım taraftarının sadece bu bandoyu izlemek için geldiği zamanlardı. efsane bestelerimizden biri olan "kalplerde yıldız gönüllerde ay" bando esliğinde söylendiği zaman tüyler diken diken olur sahadaki herkes mest olurdu. şimdi sadece davul kaldı tribünlerimizde oysaki ali sami yen in son senesinde bir bando takımımız olsaydı ve her gece rüyalarıma giren "bando eşliğinde nevizade geceleri" ni söyleseydik. ah be kardeşim birşey dediğim zaman kızıyorlar bana, işine bak diyorlar. benim hayatım bu be kardeşim bunu istemek hakkım değilmi ?
90 lı yılların başında ali sami yen sokağın 20 metre aşağısında oturuyordum. babam, iş arkadaşları ve galatasaray için ömrünü vermiş adamlar önce evde ufaktan demlenirlerdi sonra giderdik hemen stadın karşısında olan imren meyhanesine orda alkolün dibine vurulurdu davul zurna eşliğinde şarkılar söylenirdi, şimdi yaptığımız sözlük zirvelerini koskoca adamlar rakı içerek yapardı, bana şalgam suyu koyarlardı. aralarında şu laflar gecerdi "tribüne bando koyalım", "haftaya wien maçına gidelim..." birgün bir baktımki sanki coşkulu bir operanın içindeyim. karşıma dizilmiş adamlar ellerindeki çalgıları coşkuyla çalıyorlardı.
ah be kardeşim arıyorum o 90 lı yıllardaki galatasaray tribünlerini. o küçücük halimle arkasında mehmet yazılı aslan gibi bir adamla numaralı tribünü ayağa kaldırdığım günleri. maçın ertesi günü babamın ofisine gittiğimde beni "vaay küçük amigo gelmiş" dedikleri günleri. özlüyorum be sözlük. özlüyorum.
90 lı yılların başında ali sami yen sokağın 20 metre aşağısında oturuyordum. babam, iş arkadaşları ve galatasaray için ömrünü vermiş adamlar önce evde ufaktan demlenirlerdi sonra giderdik hemen stadın karşısında olan imren meyhanesine orda alkolün dibine vurulurdu davul zurna eşliğinde şarkılar söylenirdi, şimdi yaptığımız sözlük zirvelerini koskoca adamlar rakı içerek yapardı, bana şalgam suyu koyarlardı. aralarında şu laflar gecerdi "tribüne bando koyalım", "haftaya wien maçına gidelim..." birgün bir baktımki sanki coşkulu bir operanın içindeyim. karşıma dizilmiş adamlar ellerindeki çalgıları coşkuyla çalıyorlardı.
ah be kardeşim arıyorum o 90 lı yıllardaki galatasaray tribünlerini. o küçücük halimle arkasında mehmet yazılı aslan gibi bir adamla numaralı tribünü ayağa kaldırdığım günleri. maçın ertesi günü babamın ofisine gittiğimde beni "vaay küçük amigo gelmiş" dedikleri günleri. özlüyorum be sözlük. özlüyorum.