• 115
    açılın savunucusu geldi.

    geriden pasla oyun kurmaya mecbur değilsiniz tabii ki ama topu bir şekilde karşı kaleye götürmeniz lazım.
    uzun top atın tamam da buna uygun kadronuz var mı? daha zor soru bunu rakibe kabul ettirebilecek misiniz? rakip uzun topları indirmenize izin vermezse ne yapacağız, pres mi? şöyle bir düşünün o zaman rakip geldi 4+6 2 blok halinde full savunma yapıyor, nasıl açacaksınız bu rakibi? topu da tutmuyorlar ayaklarında hızlı birkaç oyuncusu var onları kaçırmaya çalışıyor, yani aşırı direkt oynuyorlar. e pres yapmanız gerek yok zaten ayağına geleni ileri fırlatıyorlar. nasıl kuracaksınız oyunu?

    geriden oyun kurma sadece iyi oyuncularla yapılır. bu da bence doğru değil, yenetekli oyuncu işinizi rahatlatır ama asıl önemli olan organizasyon. çağdaş atan alanya'da, farioli karagümrük'te, avrupada ise nice orta sıra takımı bunu yapıyor. ha bu arada çok istenilen okan buruk da aynısını yapıyor, hatta socrates röportajında şöyle demişti; "benim için geriden oyun kurmak mühim ama ben oyunu pas için geriden kurmuyorum, pası aslında orada rakibi provoke etmek için kullanmak isteyen bir teknik direktörüm. onu provoke ettikten sonra ben bir an önce rakip kaleye gidebiliyorsam geriden oyun kurmanın anlamı oluyor" birçok takım da bunun için yapıyor. yani üzerine gelmeyen rakibi açmak için yapıyor!

    geriden oyun kurma büyük takımlara karşı mı yapılır gerçekten? real madrid'e karşı oynasam zaten bana saldıran bir takım var, işte direkt oynayabileceğim bir rakip. avrupa'da bu sene yaşadığımız bu değil mi, üzerimize gelen rakiplere karşı iyi oynuyoruz, sorun alanlar daraldığında çıkıyor (gerçi şu an her rakibe karşı zorluklar yaşıyoruz ama bu büyük oranda mental bence). klopp liverpool'da yaşıyordu bunu, çareyi oyunu daha sahip olarak, daha iyi set oynamakta buldu.

    biz neden devamlı hata yapıyoruz peki? sorunumuz organizasyondan kaynaklı, emre özcan çok güzel anlatıyor bu konuyu sene başından beri. fatih terim bunu yapmaya çalıştı ama çağ dışı bir şekilde denedi, zaten istenilen verimi de alamadı.

    bir de konu "possesion" yani topa sahip olma oyunu oynayanlarla çok karışıyor. ayrıca orada da özellikle guardiola'ya büyük haksızlık ediliyor. geriden oyun kurmak mıy mıy pas yapacaksınız anlamına gelmez, abdullah avcı ya da setien tarzı pas oyunundan ben de tiksiniyorum. pep ise bunlara benzemiyor, topa sahip olmak istiyor ama hücumlar müthiş tempolu. zamanında barcelona'da da yine tempolu oynatıyordu (geçenlerde real madrid'i 5-0 yendikleri maçı izledim valla hiç de mıy mıy oynamıyorlar) , ispanya milli takımı ise daha temposuz bir takımdı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın