69
olmaması gereken dönemdir.
zamanı geçtiği, teknik direktör olarak yetersiz olduğu için değil, taraftarı arkasında kenetleyebilecek, futbolu bilen bir başkana ihtiyacımız olduğu için, kendisi başkan adayı olmalıdır.
diğer bütün görevlerde, kötü başkanlara kalkan olmakla beraber, ters bir durumda, kendisinin görevden alınmasıyla sonuçlanacak durumlarla karşı karşıya kalacaktır.
tabii bu durumun yol açacağı bir sürü dedikodu ile birlikte, kendisine karşı bilenen bir muhalefetle de karşılaşacaktır. teknik direktörken bile, 'tazminatı kovalıyor' imalarında bulunanlar, başkan olunca neler söyler, onu da bilemiyorum. zaten teknik direktörken de, skorlar ve başarı geldikçe, fahri başkan gibiydi. teknik direktörlük, futbolculuk, fahri başkanlık, hepsini yıllarca yaptı hoca.
son yıllara baktığımızda, en başarılı başkan olarak karşımıza duygun yarsuvat çıkıyor. yani iş, cebinden para vermek falanla olmuyor. anlattığıma en güzel kanıt da, suyun karşı tarafında.
son paylaştığı fotoğrafta da üstünde yazılanla mesaj iletmekten çok, (tek taraflı ...) kısmı için paylaşılmış bir fotoğraf. yoksa, ilk imza fotoğrafında olduğu gibi, metnin fotoğrafını çekmek yerine, burak elmas'la olan bir fotoğrafını da koyabilirdi. çünkü, eğer o metin paylaşılmasa, arkasından 'tazminat aldı' , 'kendi bıraktı gitti', veya 'karşılıklı anlaştık' denildiğinde, hoca ne söylerse söylesin, inanmayacak bir kesim olacaktı. bunun en tipik örneği, 'taktik maktik yok, bam bam bam' dır.
sonuç olarak, kulüpte neredeyse her seviyede kendisi kadar deneyimli başka bir insan yoktur. bu kadar zaman sonra da, bu kadar çok yöneticiyle çalıştıktan sonra da, kendi fikrine uygun bir kadro oluşturmak da zor olmasa gerek.
umarım, bunlara hiç ihtiyaç kalmadan, burak elmas bir şekilde, durumu toparlar.
zamanı geçtiği, teknik direktör olarak yetersiz olduğu için değil, taraftarı arkasında kenetleyebilecek, futbolu bilen bir başkana ihtiyacımız olduğu için, kendisi başkan adayı olmalıdır.
diğer bütün görevlerde, kötü başkanlara kalkan olmakla beraber, ters bir durumda, kendisinin görevden alınmasıyla sonuçlanacak durumlarla karşı karşıya kalacaktır.
tabii bu durumun yol açacağı bir sürü dedikodu ile birlikte, kendisine karşı bilenen bir muhalefetle de karşılaşacaktır. teknik direktörken bile, 'tazminatı kovalıyor' imalarında bulunanlar, başkan olunca neler söyler, onu da bilemiyorum. zaten teknik direktörken de, skorlar ve başarı geldikçe, fahri başkan gibiydi. teknik direktörlük, futbolculuk, fahri başkanlık, hepsini yıllarca yaptı hoca.
son yıllara baktığımızda, en başarılı başkan olarak karşımıza duygun yarsuvat çıkıyor. yani iş, cebinden para vermek falanla olmuyor. anlattığıma en güzel kanıt da, suyun karşı tarafında.
son paylaştığı fotoğrafta da üstünde yazılanla mesaj iletmekten çok, (tek taraflı ...) kısmı için paylaşılmış bir fotoğraf. yoksa, ilk imza fotoğrafında olduğu gibi, metnin fotoğrafını çekmek yerine, burak elmas'la olan bir fotoğrafını da koyabilirdi. çünkü, eğer o metin paylaşılmasa, arkasından 'tazminat aldı' , 'kendi bıraktı gitti', veya 'karşılıklı anlaştık' denildiğinde, hoca ne söylerse söylesin, inanmayacak bir kesim olacaktı. bunun en tipik örneği, 'taktik maktik yok, bam bam bam' dır.
sonuç olarak, kulüpte neredeyse her seviyede kendisi kadar deneyimli başka bir insan yoktur. bu kadar zaman sonra da, bu kadar çok yöneticiyle çalıştıktan sonra da, kendi fikrine uygun bir kadro oluşturmak da zor olmasa gerek.
umarım, bunlara hiç ihtiyaç kalmadan, burak elmas bir şekilde, durumu toparlar.