• 8325
    aylar boyunca galatasaray'ın kendi cezasahası çevresinde paslaşırken yediği golleri izleyerek kahrolduğu yetmezmiş gibi "kaleci 10 metreye pas veremiyorsa hoca ne yapsın, bireysel hatalar peşpeşe geliyor hoca ne yapsın, şanssızlık bunlar hocayla alakası yok" gibi deli saçması argümanlarla imtihan olmuştu. sonra "ağır pres altındaysanız uzun vurun çocuklar" talimatı gelince bireysel hata mireysel hata aniden bıçak gibi kesildi, o kadar beleş golü rakiplere armağan ettiğimizle kaldık.

    galatasaray taraftarı şimdi de "hücum oyuncuları 5 metreden gol atamıyorsa hoca ne yapsın, hoca takımı pozisyona sokuyor işte çıkıp golü de kendisi mi atsın" türü zırvalarla imtihan oluyor. sanki hücum oyuncularının bitiriciliği kan grubu veya saç rengi gibi göklerden gelen bir kararla belirlenir, teknik direktörün buna herhangi bir etkisi olması imkansızmış gibi söylenen bu sözler insanlara aptal yerine konduklarını hissettirdiği için onları daha da öfkelendirmekten başka bir sonuca varmıyor.

    bitiriciliği geliştirmek de hocanın sorumluluğundadır. bitiriciliği yetersiz oyuncuları gönderip daha iyi oyuncuları transfer etmek de hocanın sorumluluğundadır. oyuncular girdikleri pozisyonları gole çeviremiyorlarsa ya yetenek eksikliklerine rağmen transfer edilmişlerdir ve takımın parası çöpe atılmıştır, ya da son vuruş antrenmanları yeterince iyi yapılmıyor demektir. iki durumda da teknik direktörün doğrudan sorumluluğu vardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın