224
artık herkesin malumu olduğu ekonomik ve kalite bakımından avrupa ile açılan makası kapatmak için galatasaray futbol klübü tarafından ortaya konan projedir. projenin ana amacı takıma ilerleyen yıllarda değer katabilecek finansal fayda sağlayabilecek ve sürecin sonunda avrupanın devleri ile boy ölçüşebilecek bir takım ortaya çıkartmaktır.
günümüz ekonomik koşullarında hali hazırda büyük gelecek vaad eden çok genç oyuncuları maalesef takıma kazandırmak çok ama çok zor. lazio'nun takım degeri galatasaray'ın 3 katı keza marsilya'da 3 kat daha değerli. mesela polonya liginde oynayan gelecek vaad eden bir oyuncunun * tercihi (bkz: brighton & hove albion) olurken galatasaray olmuyor. kabul etmek gerekir ki, galatasaray'ın (bkz: brighton & hove albion) ile mücadele edecek ekonomik gücü yok artık. galatasaray mecburen biraz daha alt bantta bütçesine uygun potansiyellerin peşine düşmek zorunda.
bu futbol coğrafyasında ve ekonomik koşullarda galatasaray taraftarının kendine sorması gereken soru, bir şekilde bir proje ve plan ile mi hareket edilmeli yoksa günü kurtaracak 27-32 yas bandında ekonomik getirisi olmayan bir takım kurup ligi kazanıp pazartesi günü ofiste fenerlisiyle beşiktaşlısıyla dalga mı geçelim?
jupp derwall 84 temmuzunda galatasaray ile anlaştı ligi ancak 87 senesinde yani üçünçü senesinde kazanabildi ligi ama kurulan takım aynı zamanda 88 senesinde avrupa'da yarı final yaptı.
kendi fikrim, bir şekilde bir plan ve proje ile hareket edilmeli gerekirse ligi 2 sene kazanamayıp sonunda ekonomik olarak getirisi olacak bir takım oluşturulmalı.
konunun fatih terim ile hiç ilgisi yok. fatih terim'in kalmasından yana olan biri olarak eğer yerine projesi olan birini getirecekseniz buyrun gelsin. oynanacak olan futbolun stili de hiç önemli değil. pas futbolu da olur gegenpres de olur doldur boşaltda olur. sonuçta herkesin farklı bir futbol zevki var ve hepimiz aynı anda mutlu olamayacağız. ralf ragnick getiriyorsanız buyrun gelsin ama eğer okan buruk getirip ersun yanal tadında ligde takılacaksa ben buna karşıyım. (bkz: vitor pereira) tadında 'uefa'yı kazanmayı düşünmüyordunuz heralde' diyecek küçük düşünen günü kurtaracak teknik direktöre karşıyım.
bir sıkıntı varsa hep beraber çekilecek, eğer takım seni üzüyorsa beni de üzüyor ama bunu sineye çekip bu savaşı vermemiz gerekiyor. yeter ki sonu güzel olsun. yoksa galatasaray'ın yarını yok, bu ekonomik durum sürdürülebilecek durum da değil.
gün terim'e takılacak gün değil. terim'in çok kızılacak çok eleştirelecek şeyi vardır ama gün o gün değil. elin oğlu (bkz: zorbay küçük) bizim stadımızda bizim evladımıza hakaret edip yoluna devam ediyor galatasaray taraftarının umrunda bile değil unuttu bile. varsa yoksa pas futbolu niye oynuyoruz diyor niye 3 yıllık planlama diyor. derdini sevsinler senin.
günümüz ekonomik koşullarında hali hazırda büyük gelecek vaad eden çok genç oyuncuları maalesef takıma kazandırmak çok ama çok zor. lazio'nun takım degeri galatasaray'ın 3 katı keza marsilya'da 3 kat daha değerli. mesela polonya liginde oynayan gelecek vaad eden bir oyuncunun * tercihi (bkz: brighton & hove albion) olurken galatasaray olmuyor. kabul etmek gerekir ki, galatasaray'ın (bkz: brighton & hove albion) ile mücadele edecek ekonomik gücü yok artık. galatasaray mecburen biraz daha alt bantta bütçesine uygun potansiyellerin peşine düşmek zorunda.
bu futbol coğrafyasında ve ekonomik koşullarda galatasaray taraftarının kendine sorması gereken soru, bir şekilde bir proje ve plan ile mi hareket edilmeli yoksa günü kurtaracak 27-32 yas bandında ekonomik getirisi olmayan bir takım kurup ligi kazanıp pazartesi günü ofiste fenerlisiyle beşiktaşlısıyla dalga mı geçelim?
jupp derwall 84 temmuzunda galatasaray ile anlaştı ligi ancak 87 senesinde yani üçünçü senesinde kazanabildi ligi ama kurulan takım aynı zamanda 88 senesinde avrupa'da yarı final yaptı.
kendi fikrim, bir şekilde bir plan ve proje ile hareket edilmeli gerekirse ligi 2 sene kazanamayıp sonunda ekonomik olarak getirisi olacak bir takım oluşturulmalı.
konunun fatih terim ile hiç ilgisi yok. fatih terim'in kalmasından yana olan biri olarak eğer yerine projesi olan birini getirecekseniz buyrun gelsin. oynanacak olan futbolun stili de hiç önemli değil. pas futbolu da olur gegenpres de olur doldur boşaltda olur. sonuçta herkesin farklı bir futbol zevki var ve hepimiz aynı anda mutlu olamayacağız. ralf ragnick getiriyorsanız buyrun gelsin ama eğer okan buruk getirip ersun yanal tadında ligde takılacaksa ben buna karşıyım. (bkz: vitor pereira) tadında 'uefa'yı kazanmayı düşünmüyordunuz heralde' diyecek küçük düşünen günü kurtaracak teknik direktöre karşıyım.
bir sıkıntı varsa hep beraber çekilecek, eğer takım seni üzüyorsa beni de üzüyor ama bunu sineye çekip bu savaşı vermemiz gerekiyor. yeter ki sonu güzel olsun. yoksa galatasaray'ın yarını yok, bu ekonomik durum sürdürülebilecek durum da değil.
gün terim'e takılacak gün değil. terim'in çok kızılacak çok eleştirelecek şeyi vardır ama gün o gün değil. elin oğlu (bkz: zorbay küçük) bizim stadımızda bizim evladımıza hakaret edip yoluna devam ediyor galatasaray taraftarının umrunda bile değil unuttu bile. varsa yoksa pas futbolu niye oynuyoruz diyor niye 3 yıllık planlama diyor. derdini sevsinler senin.
