• 29209
    bu sezon(2021-2022) avrupa liginde başarılı ligde başarısız bir sezon geçiren takım. bu takımın üretim sorunu var, savunan rakibe karşı yaratıcılık sorunu yaşıyoruz. bu gibi maçlarda savunmanın önde kurulması ve defanstan çıkarken yapılan hatalarsa savunma zaafiyeti de yaşıyoruz üstüne. galatasaray bu sezon avrupa'da çok doğru bir strateji ile ilerledi ama bir avantajı şu oldu; hiçbir maçın hiçbir anında karşımızdaki rakipten daha fazla gole ihtiyaç duyduğumuz olmadı.

    içerdeki lazio maçı biz risk almadık ve beraberliğe razıydık, lazio da öyleydi; bir şans golü oldu kazandık. deplasmandaki marsilya maçı zaten marsilya için kazanılmak zorunda olan bir maçtı, biz 1 puana razıydık, gol yemeden o puanı aldık. deplasmandaki lokomotif moskova maçında rakibin sadece 1 puanı vardı ve gruptan çıkmak için kazanmak zorundalardı, savunmayı önde kuran rakibe karşı çok güzel bir golle kazandık o maçı. içerdeki lokomotif maçında 1 puana üzülmeyecek taraf biz olarak çıktık, lokomotif'in kazanmadığı taktirdi işi mucizelere kalıyordu. öne geçtik ve yakalandık. 1 puan aslında lehimize görünmesine rağmen son 10 dk orta sahaların çok kolay geçildiği tehlikeli bir maça döndü ve şanslıydık bu beraberlikte. içerdeki marsilya maçında marsilya kazanmak zorundaydı, erken öne geçmemiz daha da açık bir marsilya getirdi karşıda, güzel bir galibiyet aldık. deplasmandaki lazio maçı zaten bize beraberlik yetiyordu, tertemiz bir geçiş oyunu oynadık. hücumda rakibi tehdit edecek silahlarımız topyekün bir baskı yememizi engelledi, bir net gol pozisyonu bile vermeden 1 puanı aldık.

    bu 6 maça baktığımızda topa rakipten daha fazla sahip olduğumuz tek maç içerdeki lazio maçı(55-45). marsilya deplasmanında 64-36 marsilya, moskova deplasmanında 55-45 moskova, içerdeki marsilya maçında 41e 59 marsilya, lazio deplasmanında 62ye 38 lazio topa daha fazla sahip olmuş. içerdeki moskova maçı da 50-50 sonuçlanmış. bunca laf salatasının sonunda gelmek istediğim yer bizim avrupada oynadığımız oyun epey başarılı ama şanslıyız ki bu oyunun dışına çıkmak zorunda kalmadık hiç. topa hakim olup skor üretmek zorunda olan biz olduğumuzda ligde de gördüğümüz üzere başarılı değiliz.

    aleyhimize hakem hataları yapıldığı doğrudur, bu denli skandal hakem hataları olmasa bugün belki lig 2. olacaktık buna da katılıyorum fakat yine kötü bir oyunla gerçekleşmiş olacaktı bu. veri boca edip biz aslında iyi oynuyoruz diyen arkadaşlara cevaben yazıyorum aslında bunu, 13 aralık 2021 tarihinde oynana sivas maçından geriye doğru giderek ligdeki maçlarımıza tek tek bakalım;

    sivasspor maçında futbol namına hiçbir şey yapmadık, 80. dakikada net gol pozisyonu olmayan bir anda rakip stoper bize bir penaltı yaptı ve verilmedi 3 puan alabilirdik belki ama oyun çok kötüydü.

    altay maçında çok pozisyona girdik. altay bizim maçtan önceki 7 maçta sadece 2 puan aldı, her maçında çok çok pozisyon verdi ve bu maçların çoğunda giremediği kadar pozisyona galatasaray karşısında girdi. bu maçta altay'ın xg'si 2,11. hatalı penaltıyı çıkıyorum, 1.32 xg kaldı. altay'ın bu 7 maçta ürettiği xgler sırasıyla; 1.4, 1.49, 1.21, 0.85, 0.69, 1.7, 0.26

    yeni malatyaspor deplasmanında kayıp bir ilk devre var, ikinci devre özellikle son 30 dk oynadığımız oyunu eleştirmem bu maçta. kapanan rakibe karşı birkaç pozisyon da ürettik, hiç pozisyon vermedik ama kazanamadık. bir de penaltı pozisyonu var, bu maç özelinde sadece ilk devrenin neden kaybedildiği sorgulanabilir belki onu da anlıyorum kerem ve cica'nun ufak tefek sakatlık sorunları sebebiyle.

    fenerbahçe maçında mesut'un golüne kadar çok iyiydik, o golden sonra dakika 70e kadar rezalet bir oyun vardı. saha içinde ve tribünde gerginlikler oldu, bu atmosfere çok alışık olmayan takım oyundan düştü. en ufak pozisyon vermememize rağmen fenerbahçe'den topu alamadık. kaybedilen zaman oldu. 70'den sonra biz gerekeni yaptık ve maçı kazandık benim gözümde ama abuk subuk bir gol iptali oldu, net fırsatlardan faydalanamadık ve şanssız bir gol yedik. bu maçta da 70den sonraki oyun tamamdır benim gözümde ama dk 65de taylan oyuna girene kadar fenerbahçe'den topu alamamak da büyük başarısızlıktı. maç sonunda da hoca tff'nin kendisine ceza vermek için yer aradığını bile bile şımarıkça atıldı. sonucunda da hak etmediği ağır bir ceza aldı. bunu yapan fatih terim bile olsa bunun adı şımarıklık. galatasaray'ın kenarda bir teknik direktörü yok 3 maçtır, 3 maç daha da olmayacak. bu ilk kez olan bir şey değil, her sene aynı olay. hoca öfkesini kontrol edemiyorsa bıraksın teknik direktörlüğü locasında istediği sinirlensin, galatasaray'ın her sene 5-10 maçı kenarda teknik direktörsüz geçirme lüksü yok.

    karagümrük maçı teknik açıdan rezalet bir maç bizim için. şans yanımızda olsa maçı kazanırdık muhtemelen ama dakika maçın 60 dakikasını biglia zukanovic oynayan takıma karşı diagne dakika 80de girdi oyuna. stoperdeki zaafiyetin yanında biglia'nın orta sahadan geri çekilmek zorunda kalmasıyla oyun kurulumunda da zora giren rakibe önde de basmadık ve temkinli oynadık. bir hata ile golü yedik. kalan kısıtlı süre de çevirmeye yetmedi. bu maçta xg yüksek görünüyor ama golü attığımız pozisyonda 2. vuruşta atıyor golu mohammed. o pozisyon tek başına 0,80 xg civarı muhtemelen. maçtaki toplam xg değerimiz de 1,65. bu maçın uzatma anlarında üst üste atılan kornerler ve bunlardan hiçbir şey çıkmayacağını net olarak bilmek de ayrı bir can sıkıntısıydı.

    antep maçında çok üretemediğimiz bir devrenin sonunda morutan güzel bir gol attı. neredeyse hiç tehdit üretemeyen antep gibi bir takıma karşı 2.yi de bulup rahat bir galibiyet aldık.

    beşiktaş deplasmanında klasik bir derbi mağlubiyeti oldu. hakem takdir haklarını rakipten yana kullandı, klasik derbide iç saha takımına avantaj sağlayan türde hakemdi. öne geçtik, oyunun kontrolünü rakip aldı ve öne geçtiler. kazandığımız penaltıyı da gole çeviremedik. mohammed penaltıcı olmamasına rağmen topu aldı ve penaltıyı kullandı, bunu eleştirince kızıyor insanlar ama baskın bir oyun oynayamayan bir takımsanız böyle detaylarda da kaybetme lüksünüz yok. en ince detaya kadar planlı olmalı bu konular.

    içerdeki konyaspor maçında erken bir gol bulduk devamında da çok baskı yedik, pozisyon verdik. konyaspor'un golü bulamaması kendi beceriksizlikleri idi. konyaspor %56 topla oynadı, 36 kez galatasaray ceza sahasında topla buluştu, 1,46 xg üretip gol atamadı. şanslı bir galibiyet aldık.

    rize deplasmanı değişik bir maçtı. erken öne geçtik rahat bir galibiyeti gidiyoruz gibi görünürken bir gol yedik, öncesinde faul olan vardan dönmesi gereken bir goldü, dönmedi. peşine bir gol daha yiyip geriye düştük. pozisyona da girdik pozisyon da verdik, 2-2 iken rakibin penaltı kaçırması peşine 90+9da diagne'nin getirdiği topta morutan'ın golü oldu, bence o golün de vardan dönmesi gerekirdi ama ilk golde ki hatanın de etkisiyle muhtemelen çağıramadılar vardan. kaçan penaltı, verilen pozisyonlar vs de hesaba katıldığında şanslı bir galibiyet denebilir. oyunun tatmin ettiği bir maç hiç değildi.

    içerdeki göztepe maçında ilk devre kötüydük ve 1-0 mağlup durumda gittik soyunma odasına. ikinci devrenin hemen başında göztepe kalecisinin ikramı ile 1-1 yaptık, henüz dk 60 olmadan da morutan'ın güzel golüyle 2-1 yaptık. oyunu ölçmek için bir ölçü olmadı bu maç. çok pozisyon üretemedik, 2-1den pozisyon da vermedik. skor erken gelmese belki pozisyon da üretecektik bilemiyoruz.

    buradan da geriye gittiğimizde kayserispor ve alanyaspor mağlubiyetleri var, trabzonspor ve kasımpaşa beraberlikleri var, öncesinde de hatay ve giresun galibiyetleri var. bu maçları sezon başı yeni kurulan kadro vs. düşünerek ölçü almıyorum. ligin 7. haftasından itibaren bakıp 10 maçı değerlendiriyorum, iyi oyun diyebileceğim maç sayısı belki 4 ve yukarı doğru bir ivmelenme yok, tam bir istikrarsızlık var. bu takımın bu haline bakıp doğru yoldayız, iyiye gidiyoruz vs diyen arkadaşlara katılmıyorum. kazanmamız gereken rakibin topu bize bıraktığı maçlarda kötüyüz, geçen sezonun da epey gerisindeyiz. devre arasında kerem ve marcao bu takımdan başka bir yere transfer olsa ya da allah korusun sakatlık yaşasa sezonun geri kalanında bu takım ligde ilk 3e girer mi diye değil, küme düşme hattına yaklaşır mı diye düşünmeye başlarız mevcut duruma bakınca. galatasaray'ın hocası fatih terim değil, başka herhangi biri olsaydı şu an kovulmuştu. avrupa liginde başarılı olmak elbet önemlidir ama ligdeki oyunun yetersiz olduğu gerçeğini değiştirmez, mustafa reşit akçay 13-14 sezonunda trabzonspor'u 14 puanla 16-17 sezonunda osmanlıspor'u 10 puanla avrupa liginde gruptan çıkarttı, ligde sabredilse uçuracak mıydı o takımları, hayır her iki takımdan da gruptan çıkardığı sezonlarda şubat mart aylarında kovuldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın