679
diagnenin faul kararıyla iptal edilen golü verilse - ki bence verilmeliydi - omuzlara alınacak sevgili hocamızın yerden yere vurulduğu, kaderin cilvesi derbi maçı. öyle tahmin ediyorum ki galatasaray taraftarları olarak ciddi bir süre hazmedemeyeceğimiz dolayısıyla da unutamayacağımız kara gece.
hakem birkez daha maçın önüne geçti. var hakemi* insana ağzını kallavi bozduracak kadar kötü niyetli, maçın orta hakemi de türk futbol hakemlerinden beklendiği gibi ruhen ayarsızdı. maçta verilen verilmeyen kararları düşününce var hakeminin net olarak zaten ayarları gevşek orta hakem ile fırsatını bulunca kukla gibi oynamaya başladığı ve onu istediği gibi yönlendirdiği kanaatını ediniyorum. orta hakem - bana göre - hatalı bir ikinci sarı karttan fenerbahçeyi eksik bıraktı. hadi karar doğru diyelim. her şekilde fenerbahçe 10 kişi kalınca var hakemi orta hakemin iplerini eline aldı ve işlemeye başladı ve geldiğimiz noktayı görüyoruz.
başkanımız burak elmas bugün federasyona gideceğini açıkladı. bence yemesin içmesin var kayıtlarını istesin. özellikle kırmızı karttan sonra var hakemi ile orta hakem arasında ne diyaloglar geçmiş, görelim. günahı benim boynuma! bir de diagne itti diye golü iptal ettiren var hakemi neden son dakika da ceza alanı içinde yine bir itme pozisyonu için hakemi ikaz etmemiş, bunun yaptırımı ne olacakmış, başkanımız bunu sorsun ve ilerleyen haftalarda takibini yaptırsın.
fenerbahçe antrenörü vítor pereira ikinci yarı orta sahadan ya 1 ya da 2 oyuncu birden çıkarınca maçı beraber izlediğim iyi kötü antrenörlük yapmış insanlar "bu hoca deli mi, galatasaray şimdi akın akın gelir" dediler. nitekim de öyle oldu ve gol olabilecek pozisyonlar bulduk. kimileri yüzde yüz pozisyonlar diyor ki ben öyle değerlendirmiyorum. doğru, hepsi gol olabilecek pozisyonlardı ama olmadılar. yeteri kadar sert, köşeye veya zamanında vurulmadığı için gol olmadıklarını düşünüyorum. ha diğer yandan fenerin ikinci golünde topa muslera değiyor, top sonra direğin içine vurup giriyor. yani demek ki top istedikten sonra sert ama vasat bir vuruş da gidip gol olabiliyor. belki de şans da hiç yanımızda değildi.
yazıyı bitirirken gecenin öne çıkan dört figür için de fikirlerimi yazmak istiyorum:
burak elmas: başkanım bir an önce ayıdan post, ali koç başkandan ise yola beraber çıkılacak dost olmayacağını idrak etsin.
fatih terim: sevgili hocam bence dün gece çok şansızdı. diagnenin golü sayılsa şimdi yeni yine yeniden kraldı. belki de bazı anlamsız inatlarına ve üstüne serptiği bir tutam kibirine karşı kainat kendisine ceza kesiyordur. atılmasına gelirsek, bana göre de bilerek atıldı. bu ve benzeri hamasi taktiklerini 2018e girerken daha çok kişi yiyordu. 2022ye girmek için gün saydığımız şu günlerde daha az kişi yemeye başladı. bunu iyiye işaret olarak görüyorum. fatih terim hocamız bile kulübümüzden büyük değildir. bir süredir bana sayın hocamız kulübümüze 5000 iş günü doldurulacak yer muamelesi yapıyor gibime geliyor. muhakkak ki çok sevdiği kulübünü çok iyi yerlerde görmek istiyor ama bir yandan da bunun için çok patinaj çektiğini de görmekten kaçıyor. kendisine her zamanki gibi bol şans diliyorum.
mesut özil: topçuluğuna gram laf yok ama seni ilk gördüğüm günden beri çok sinsi biri olduğunu düşünürdüm. dün akşam yaptığın provokatif hareketlerden sonra ise düşüncelerim kanaata dönüştü. türkiyemiz için bütün fertleri arasında ölümüne barış ve huzur diyorum ama seni kenara ayırıyorum çünkü sen kötü niyetli istisnalardan birisin. bence adam bile değilsin.
sahaya zippo atan arkadaş: hocam sen de kusura bakma ama galatasaraylı filan değilsin. kulübüne verebileceğin zararı göz ardı edip bunu nasıl yapıyorsun anlamak mümkün değil. hiç atılmaması ütopik eyvallah ama atılacak şey var atılmayacak şey var.
hepimize geçmiş olsun. ben takımımızın iyi bir kadrosu olduğunu düşünüyorum. böyle düşe kalka öğrenerek daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
edit: pita vaveyla rumuzlu yazardan anne, bacı ve ebeler ile ilgili bir talep okudum. kendim de muhatapı olaraktan gereğini yapıp yazımı düzelttim. annelerin ellerinden, bacıların gözlerinden ve ebelerin de yanaklarından öperim.
hakem birkez daha maçın önüne geçti. var hakemi* insana ağzını kallavi bozduracak kadar kötü niyetli, maçın orta hakemi de türk futbol hakemlerinden beklendiği gibi ruhen ayarsızdı. maçta verilen verilmeyen kararları düşününce var hakeminin net olarak zaten ayarları gevşek orta hakem ile fırsatını bulunca kukla gibi oynamaya başladığı ve onu istediği gibi yönlendirdiği kanaatını ediniyorum. orta hakem - bana göre - hatalı bir ikinci sarı karttan fenerbahçeyi eksik bıraktı. hadi karar doğru diyelim. her şekilde fenerbahçe 10 kişi kalınca var hakemi orta hakemin iplerini eline aldı ve işlemeye başladı ve geldiğimiz noktayı görüyoruz.
başkanımız burak elmas bugün federasyona gideceğini açıkladı. bence yemesin içmesin var kayıtlarını istesin. özellikle kırmızı karttan sonra var hakemi ile orta hakem arasında ne diyaloglar geçmiş, görelim. günahı benim boynuma! bir de diagne itti diye golü iptal ettiren var hakemi neden son dakika da ceza alanı içinde yine bir itme pozisyonu için hakemi ikaz etmemiş, bunun yaptırımı ne olacakmış, başkanımız bunu sorsun ve ilerleyen haftalarda takibini yaptırsın.
fenerbahçe antrenörü vítor pereira ikinci yarı orta sahadan ya 1 ya da 2 oyuncu birden çıkarınca maçı beraber izlediğim iyi kötü antrenörlük yapmış insanlar "bu hoca deli mi, galatasaray şimdi akın akın gelir" dediler. nitekim de öyle oldu ve gol olabilecek pozisyonlar bulduk. kimileri yüzde yüz pozisyonlar diyor ki ben öyle değerlendirmiyorum. doğru, hepsi gol olabilecek pozisyonlardı ama olmadılar. yeteri kadar sert, köşeye veya zamanında vurulmadığı için gol olmadıklarını düşünüyorum. ha diğer yandan fenerin ikinci golünde topa muslera değiyor, top sonra direğin içine vurup giriyor. yani demek ki top istedikten sonra sert ama vasat bir vuruş da gidip gol olabiliyor. belki de şans da hiç yanımızda değildi.
yazıyı bitirirken gecenin öne çıkan dört figür için de fikirlerimi yazmak istiyorum:
burak elmas: başkanım bir an önce ayıdan post, ali koç başkandan ise yola beraber çıkılacak dost olmayacağını idrak etsin.
fatih terim: sevgili hocam bence dün gece çok şansızdı. diagnenin golü sayılsa şimdi yeni yine yeniden kraldı. belki de bazı anlamsız inatlarına ve üstüne serptiği bir tutam kibirine karşı kainat kendisine ceza kesiyordur. atılmasına gelirsek, bana göre de bilerek atıldı. bu ve benzeri hamasi taktiklerini 2018e girerken daha çok kişi yiyordu. 2022ye girmek için gün saydığımız şu günlerde daha az kişi yemeye başladı. bunu iyiye işaret olarak görüyorum. fatih terim hocamız bile kulübümüzden büyük değildir. bir süredir bana sayın hocamız kulübümüze 5000 iş günü doldurulacak yer muamelesi yapıyor gibime geliyor. muhakkak ki çok sevdiği kulübünü çok iyi yerlerde görmek istiyor ama bir yandan da bunun için çok patinaj çektiğini de görmekten kaçıyor. kendisine her zamanki gibi bol şans diliyorum.
mesut özil: topçuluğuna gram laf yok ama seni ilk gördüğüm günden beri çok sinsi biri olduğunu düşünürdüm. dün akşam yaptığın provokatif hareketlerden sonra ise düşüncelerim kanaata dönüştü. türkiyemiz için bütün fertleri arasında ölümüne barış ve huzur diyorum ama seni kenara ayırıyorum çünkü sen kötü niyetli istisnalardan birisin. bence adam bile değilsin.
sahaya zippo atan arkadaş: hocam sen de kusura bakma ama galatasaraylı filan değilsin. kulübüne verebileceğin zararı göz ardı edip bunu nasıl yapıyorsun anlamak mümkün değil. hiç atılmaması ütopik eyvallah ama atılacak şey var atılmayacak şey var.
hepimize geçmiş olsun. ben takımımızın iyi bir kadrosu olduğunu düşünüyorum. böyle düşe kalka öğrenerek daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
edit: pita vaveyla rumuzlu yazardan anne, bacı ve ebeler ile ilgili bir talep okudum. kendim de muhatapı olaraktan gereğini yapıp yazımı düzelttim. annelerin ellerinden, bacıların gözlerinden ve ebelerin de yanaklarından öperim.