28888
12. haftası oynanan süper ligde 21 puan ile 4. sıradaki takımımız.
daha öncesinde bir analiz yazmıştım, başlıktaki geçmişe dönük entry'lerimde görülebilir. takımın hali hazırdaki durumunun sistem, antrenman ve bu sisteme uygun oyuncular olmamasından kaynaklı olduğunu belirtmiştim.
çalışmamız biraz daha doğru artık, yani antrenmanlar sayesinde oyuncular biraz daha bu sisteme uyum sağlar bir görüntü veriyorlar ve elimizde daha net verilerimiz var artık.
oynamaya çalıştığımız sistemi 4-1-2-2-1 şeklinde bir 4-3-3 varyasyonu olarak çizebiliriz, şu şekilde:
https://gss.gs/ZDA.png
buradan itibaren oyunculara rastgele forma numarası vererek (1'den 11'e kadar) yapmaya çalıştıklarımızı biraz biraz -anladığım kadarı ile- aktarmak istiyorum.
https://gss.gs/jiT.png
bizim oyun setimiz kalecinin önündeki 2 stoperden müsait olana, onların birbirleri ile ya da öndeki 6 ile oynayarak topu 3. bölgeye taşımamız, 3. bölgede kenardaki 9-10 numaralı oyuncuların içe kat etmesi ve 2-5 numaralı beklerin de atak yönüne göre geriden bindirmesi ile çizilmiş. neticede şu şekilde bir hücum yerleşimi çıkıyor aslında elimize:
https://gss.gs/VPW.png
topun 6 numarada olduğunu hayal edin, içeri bindiren 2 kanat ile 3 ileri opsiyon, 2 merkez orta saha ile 5 dikine pas opsiyonu çıkıyor burada 6 numaralı oyuncu için. bu durumda en önemli şey nedir? 6 numaranın top kullanabilme, topla çıkma veya uzun - isabetli pas yeteneği olabilir. ancak buradaki en önemli şey 6 numaranın oyun aklıdır. çünkü sizin hücumunuzun ilk basamağı, nasıl hücum gelişeceğini belirleyecek isim, kaleye nasıl gideceğinize karar veren oyuncu 6 numaralı oyuncu olmalıdır. olmazsa eğer, bu oyuncu bu görevi başka birisine devrederse yapılacak ekstra 1 pas rakibinize pres opsiyonu yaratacak, böylelikle daha sık kontra atak görebileceksiniz.
peki 6 numara nasıl olmalı?
cevabı burada bulunabilir: https://www.youtube.com/...2mCUYQQH2dQ&t=9s
tifo football youtube kanalı yine bize aradığımız cevabı vermiş, bize bu oyunda tam olarak bir "deep-laying playmaker" lazım. yani geriden oyun kurucu işte.
klasik 6 numaralardan farklı olarak bu oyuncu aslında oyunun defansif yönünden çok ofansif yönünü düşünmeli. bu yüzden aslında taylan antalyalı geçtiğimiz 2020-2021 sezonunda 6 numarada oynadığında hepimiz için fark yarattı. tıpkı videoda bahsedilen andrea pirlo gibi esas mevkisi 10 numara olan bir oyuncu 6 numaraya çekilip savunma görevinden çok hücumu geriden şekillendirme görevini aldı ve hepimiz çok iyi bir iş çıkardığı konusunda hemfikirdik.
ancak burada da başka bir sıkıntı ortaya çıkıyor: rakibin savunma yerleşimi & yaptığı pres.
türkiye liginde bize karşı tüm rakipler geride 1 adet de (bazen 2 bile oluyor) klasik 6 numara ile yer yer savunmada 5'li hatta 6'lı yerleşiyorlar.
https://gss.gs/MhV.png
savunmanın önündeki 2 oyuncu geriye çekilerek biz geriden oyun kurarken öndeki 3 oyuncusu ile pres yapıyor, bu pres tutmayıp top istediğimiz alana kadar gelirse (3. bölge) en fazla öndeki 3 oyuncudan geri dönen olmamışsa bu düzen savunma önündeki orta sahalardan birisinin prese giderken diğerlerinin alan kapatması ile 5'li, dönen varsa önde 1 pres yapan oyuncu ile 6'lı savunma yapmasına neden oluyor.
diyelim rakip 5'li duruyor savunmada, 1 forvet 2 kanat 2 orta saha ile 5 oyuncumuzu bire bir ceza sahası içi & çevresinde marke ediyorlar, burada bekten bindiren 6. oyuncunun önemi ortaya çıkıyor. rakipten +1 fazla olmak avantajı ile pozisyon bulmamız hatta sonlandırmamız daha kolay olabiliyor. ancak rakip 6'lı duruyorsa işte o zaman 6 numaranın önemi (özellikle hücum alanına geçip orada yapacağı iş anlamında) ciddi anlamda etkili.
rakibin 5'li savunma düzeni: https://gss.gs/7J4.png
rakibin 6'lı savunma düzeni: https://gss.gs/IPP.png
6'lı düzende her ne kadar bizim 6 numaralı oyuncumuz daha rahat görünse de ilerde opsiyonu olmadığı için oyun daha da fazla sıkışıyor.
fatih terim'in merkezde 1'i geriden oyun kurucu olmak üzere 3 tane 8 numara ile oynamak istemesinin alamet-i farikası da burada ortaya çıkıyor işte. çizdiğim taktikteki 6-7-8 numaralı oyuncuları taylan antalyalı - berkan kutlu - alex cicaldau olarak düşündüğümüzde bu 3 tane 8 numara ile oynama işleminin normalde işe yaraması lazım ancak taylan'ın çevre kontrolünün, berkan'ın top kullanma yetilerinin düşük olması ve cicaldau'nun henüz halen istenen seviyede sorumluluk almaması bu durumun önüne bir engel teşkil ediyor. fatih terim 3 tane birbirine çok benzer, birisi ofansif lider diğer ikisi de geriden oyun kurucu özellikli ve oyun içerisinde hücumun yönüne göre değişebilecek rollerde oyuncu istemesinin nedeni de bu.
bana kalırsa gedson fernandes'in bu kadar istenmesinin nedeni de bu. gedson - cicaldau atak yönüne göre görevi değişecek ofansif lider, diğeri geride oyun kurulumunda 6 numara pozisyonundaki taylan - berkan'a ya da olası transfere yardımcı olmak şekilde yapacağı görev dağılımı bizi ciddi anlamda ileriye taşıyacaktır.
yani oraya gedson ya da aynı özelliklerde başka bir oyuncuyu koyduğumuzda puzzle'ın eksik parçası sanki tamamlanacak ve oynamak istediğimiz oyun daha doğru "şekil alacak".
gelelim bek oyuncularına. bu düzende bizim bek oyuncularımızın (her ikisinin de) klasik birer ofansif - git gel yapan bek oyuncusundan farklı rollere bürünmeleri gerekiyor. aslında burada fatih terim'in aklındaki de bek oyuncularının daha çok manchester city'de pep guardiola'nın kullandığı şekilde kullanılacak oyuncular olması önemli.
nedir pep guardiola'nın bekleri kullanma şekli? takım hücuma çıkarken sıradan bindiren bek oyuncularına nazaran terim'in isteği (özellikle patrick van aanholt transferinde bu etkiliydi, ezgjan alioski isteğinin bu kadar yüksek olması da aslında bunun sonucuydu) hocanın hücumda şu şekilde bir diziliş düşünmesiydi:
alttaki görsel ile ilgili not: 5 numara içte 6 numaranın yanında durup 2 numaranın kanada açıldığı bir düzen de düşünebilirsiniz, ben doğrudan 2'yi pva, 5'i sacha boey olarak düşündüğüm için bu şekilde konumlandırdım. 2 bekten birisinin hücuma geçişini göstermek için o şekilde koydum yani, umarım anlatabilmişimdir.
https://gss.gs/Z4h.png
işte bu arkadaşlar, aslında sürekli duyduğumuz ancak kafamızda oturtamadığımız "3-5-2'yi tersten oynamak" isimli sistem. bizim kurmaya çalıştığımız tüm taktiksel düzen aslında bu yapı için.
aslında tam olarak tersten oynamak da değil, biz böyle söylüyoruz sadece. bu 3-5-2'yi 2-3-5'e evrimleştirmek. tıpkı jorge sampaoli'nin arjantini gibi. tıpkı pep guardiola'nın city'sinin geçtiğimiz yıl kaybettiği tottenham maçından sonra oynadığı gibi. tıpkı el loco marcelo bielsa'nın aslında kurgulamak istediği oyun gibi.
orta saha özellikli (hatta mümkünse oyun kurabilecek) bir bek oyuncusu ve diğer tarafta opsiyon yaratan bir bek, gole yatkın merkez orta sahalar (ilkay gündoğan gibi), içe kat eden rahat şut çekebilecek ters ayaklı iki kanat (kerem aktürkoğlu - raheem sterling / olimpiu morutan - riyad mahrez) ve hareketli bir forvet.
bu kurmaya çalıştığımız bütün taktiksel sistemin özeti. biz 4-1-4-1 oynamıyoruz. biz 4-3-3 de oynamıyoruz. gazetelerin - bein sports'un bizi sahaya dizerken taktiksel çizgide nasıl çizdiği önemli değil, önemli olan bizim ne oynamaya çalıştığımız.
bu kadar önemli, gelecek dönem için bu kadar "dominant" olabilecek bir sisteme biz şu anda genç ve yetenekli oyuncuları adapte edip yetiştirmeye çalışıyoruz. sonucunda bu oyuncuların bu sistemi mükemmel oynayabilecek duruma gelmelerini ve bu sayede büyük transferler yapmalarını hedefliyoruz.
bu bağlamda baktığımızda "3 senelik plan" aslında son derece mantıklı. biz 3 senelik plan yapıyoruz çünkü bu taktiğin mükemmelleşmesini, oyuncuların sirkülasyonunda bunu oynayacak bir kemik kadroyu oluşturmak istiyoruz. açıkçası bu sistem (eğer ki doğru oturursa) türk futbolu için yeni bir devrim olabilir. tıpkı jupp derwall devrimi gibi, tıpkı sepp piontek'in yetiştirdiği terim'in 4'lü savunma deneyimleri ile uefa kupasına uzandığı devrim gibi.
2-3-5 düzeninde hücum ederek, hatta bu 3'lü orta saha ile 5'li hücum bloklarını birbirine yaklaştırarak (en azından oyuncuları bu 5'li bloğun içerisine sokarak) rakibin 5'li 6'lı durma düzenlerine karşı önlemi genişletebilir, hareketli bir pas oyunu ile tüm rakipleri istediğimiz gibi açabiliriz.
yani en başından beridir fatih terim'in aklındaki oyun bana kalırsa bu. o sistemdeki kusurları nasıl aşabileceğine çalışmış, buna göre bir kadro oturtmaya çalışan ve kulübün maddi sıkıntılarından dolayı bunu henüz gerçekleştirememiş bir fatih terim var. 2 senedir aslında bu kadar eleştirilmesi, pas oyunundan vazgeç denilerek yerilmesi bunun bir tezahürü. çünkü bu düzende, 2-3-5 oynarken topun kontrolü bizde kalmak zorunda. bakın tekrarlıyorum, biz topun kontrolünü almak "zo-run-da-yız". çünkü bu düzende topun kontrolü bizde olmazsa, rakip topla oynamak isterse biz bu oyunu oynayamadığımız gibi savunmada sürekli eksik yakalanırız.
bu şekilde bakınca, benim kafamda (ryan babel'in neden oynadığı dahil - çünkü kanat değil içe bindirerek oynamasını istiyor hoca ve gole yakınlığını kullanmak istiyor) her şey yerli yerine oturuyor.
peki olasılığı nedir bu sistemi kurmanın, biz kurabilir miyiz?
buradaki en önemli rol 3 tane orta sahanın. bu bağlamda geriden oyun kurucunun, yani regista'nın. bize çok net ve eksiksiz bir 6 numara gerekiyor. olmadı gedson - cicaldau - berkan orta sahasının kurulması elzem. boey'in bir an önce iyileşmesi lazım çünkü boey'in dönmesi demek patrick van aanholt'un alınma nedeninde kullanılması demek, deandre yedlin ile bu oyunu maalesef oynayamıyoruz.
ama oyuncu oyuncu düşündüğümüzde, herkesi doğru yerlere konumlandırdığımızda bu oyun tam da bu kadronun oyunu oluyor. sadece biraz daha sorumluluk alma, biraz daha birlikte oynama ve biraz daha sabır lazım.
kısacası: ben bu yeni kurulan sisteme ve 3 senelik plana bu şekilde baktığımda daha çok inanıyorum. umarım sizler için de açıklayıcı olmuştur.
not: milli arada nasıl sıkıldıysam (maçlar başlamadan bile) bunların hepsinin analizini - çizimlerini yaptım, kaynakları inceledim ve yazıyı oluşturdum. umarım beğenirsiniz.
daha öncesinde bir analiz yazmıştım, başlıktaki geçmişe dönük entry'lerimde görülebilir. takımın hali hazırdaki durumunun sistem, antrenman ve bu sisteme uygun oyuncular olmamasından kaynaklı olduğunu belirtmiştim.
çalışmamız biraz daha doğru artık, yani antrenmanlar sayesinde oyuncular biraz daha bu sisteme uyum sağlar bir görüntü veriyorlar ve elimizde daha net verilerimiz var artık.
oynamaya çalıştığımız sistemi 4-1-2-2-1 şeklinde bir 4-3-3 varyasyonu olarak çizebiliriz, şu şekilde:
https://gss.gs/ZDA.png
buradan itibaren oyunculara rastgele forma numarası vererek (1'den 11'e kadar) yapmaya çalıştıklarımızı biraz biraz -anladığım kadarı ile- aktarmak istiyorum.
https://gss.gs/jiT.png
bizim oyun setimiz kalecinin önündeki 2 stoperden müsait olana, onların birbirleri ile ya da öndeki 6 ile oynayarak topu 3. bölgeye taşımamız, 3. bölgede kenardaki 9-10 numaralı oyuncuların içe kat etmesi ve 2-5 numaralı beklerin de atak yönüne göre geriden bindirmesi ile çizilmiş. neticede şu şekilde bir hücum yerleşimi çıkıyor aslında elimize:
https://gss.gs/VPW.png
topun 6 numarada olduğunu hayal edin, içeri bindiren 2 kanat ile 3 ileri opsiyon, 2 merkez orta saha ile 5 dikine pas opsiyonu çıkıyor burada 6 numaralı oyuncu için. bu durumda en önemli şey nedir? 6 numaranın top kullanabilme, topla çıkma veya uzun - isabetli pas yeteneği olabilir. ancak buradaki en önemli şey 6 numaranın oyun aklıdır. çünkü sizin hücumunuzun ilk basamağı, nasıl hücum gelişeceğini belirleyecek isim, kaleye nasıl gideceğinize karar veren oyuncu 6 numaralı oyuncu olmalıdır. olmazsa eğer, bu oyuncu bu görevi başka birisine devrederse yapılacak ekstra 1 pas rakibinize pres opsiyonu yaratacak, böylelikle daha sık kontra atak görebileceksiniz.
peki 6 numara nasıl olmalı?
cevabı burada bulunabilir: https://www.youtube.com/...2mCUYQQH2dQ&t=9s
tifo football youtube kanalı yine bize aradığımız cevabı vermiş, bize bu oyunda tam olarak bir "deep-laying playmaker" lazım. yani geriden oyun kurucu işte.
klasik 6 numaralardan farklı olarak bu oyuncu aslında oyunun defansif yönünden çok ofansif yönünü düşünmeli. bu yüzden aslında taylan antalyalı geçtiğimiz 2020-2021 sezonunda 6 numarada oynadığında hepimiz için fark yarattı. tıpkı videoda bahsedilen andrea pirlo gibi esas mevkisi 10 numara olan bir oyuncu 6 numaraya çekilip savunma görevinden çok hücumu geriden şekillendirme görevini aldı ve hepimiz çok iyi bir iş çıkardığı konusunda hemfikirdik.
ancak burada da başka bir sıkıntı ortaya çıkıyor: rakibin savunma yerleşimi & yaptığı pres.
türkiye liginde bize karşı tüm rakipler geride 1 adet de (bazen 2 bile oluyor) klasik 6 numara ile yer yer savunmada 5'li hatta 6'lı yerleşiyorlar.
https://gss.gs/MhV.png
savunmanın önündeki 2 oyuncu geriye çekilerek biz geriden oyun kurarken öndeki 3 oyuncusu ile pres yapıyor, bu pres tutmayıp top istediğimiz alana kadar gelirse (3. bölge) en fazla öndeki 3 oyuncudan geri dönen olmamışsa bu düzen savunma önündeki orta sahalardan birisinin prese giderken diğerlerinin alan kapatması ile 5'li, dönen varsa önde 1 pres yapan oyuncu ile 6'lı savunma yapmasına neden oluyor.
diyelim rakip 5'li duruyor savunmada, 1 forvet 2 kanat 2 orta saha ile 5 oyuncumuzu bire bir ceza sahası içi & çevresinde marke ediyorlar, burada bekten bindiren 6. oyuncunun önemi ortaya çıkıyor. rakipten +1 fazla olmak avantajı ile pozisyon bulmamız hatta sonlandırmamız daha kolay olabiliyor. ancak rakip 6'lı duruyorsa işte o zaman 6 numaranın önemi (özellikle hücum alanına geçip orada yapacağı iş anlamında) ciddi anlamda etkili.
rakibin 5'li savunma düzeni: https://gss.gs/7J4.png
rakibin 6'lı savunma düzeni: https://gss.gs/IPP.png
6'lı düzende her ne kadar bizim 6 numaralı oyuncumuz daha rahat görünse de ilerde opsiyonu olmadığı için oyun daha da fazla sıkışıyor.
fatih terim'in merkezde 1'i geriden oyun kurucu olmak üzere 3 tane 8 numara ile oynamak istemesinin alamet-i farikası da burada ortaya çıkıyor işte. çizdiğim taktikteki 6-7-8 numaralı oyuncuları taylan antalyalı - berkan kutlu - alex cicaldau olarak düşündüğümüzde bu 3 tane 8 numara ile oynama işleminin normalde işe yaraması lazım ancak taylan'ın çevre kontrolünün, berkan'ın top kullanma yetilerinin düşük olması ve cicaldau'nun henüz halen istenen seviyede sorumluluk almaması bu durumun önüne bir engel teşkil ediyor. fatih terim 3 tane birbirine çok benzer, birisi ofansif lider diğer ikisi de geriden oyun kurucu özellikli ve oyun içerisinde hücumun yönüne göre değişebilecek rollerde oyuncu istemesinin nedeni de bu.
bana kalırsa gedson fernandes'in bu kadar istenmesinin nedeni de bu. gedson - cicaldau atak yönüne göre görevi değişecek ofansif lider, diğeri geride oyun kurulumunda 6 numara pozisyonundaki taylan - berkan'a ya da olası transfere yardımcı olmak şekilde yapacağı görev dağılımı bizi ciddi anlamda ileriye taşıyacaktır.
yani oraya gedson ya da aynı özelliklerde başka bir oyuncuyu koyduğumuzda puzzle'ın eksik parçası sanki tamamlanacak ve oynamak istediğimiz oyun daha doğru "şekil alacak".
gelelim bek oyuncularına. bu düzende bizim bek oyuncularımızın (her ikisinin de) klasik birer ofansif - git gel yapan bek oyuncusundan farklı rollere bürünmeleri gerekiyor. aslında burada fatih terim'in aklındaki de bek oyuncularının daha çok manchester city'de pep guardiola'nın kullandığı şekilde kullanılacak oyuncular olması önemli.
nedir pep guardiola'nın bekleri kullanma şekli? takım hücuma çıkarken sıradan bindiren bek oyuncularına nazaran terim'in isteği (özellikle patrick van aanholt transferinde bu etkiliydi, ezgjan alioski isteğinin bu kadar yüksek olması da aslında bunun sonucuydu) hocanın hücumda şu şekilde bir diziliş düşünmesiydi:
alttaki görsel ile ilgili not: 5 numara içte 6 numaranın yanında durup 2 numaranın kanada açıldığı bir düzen de düşünebilirsiniz, ben doğrudan 2'yi pva, 5'i sacha boey olarak düşündüğüm için bu şekilde konumlandırdım. 2 bekten birisinin hücuma geçişini göstermek için o şekilde koydum yani, umarım anlatabilmişimdir.
https://gss.gs/Z4h.png
işte bu arkadaşlar, aslında sürekli duyduğumuz ancak kafamızda oturtamadığımız "3-5-2'yi tersten oynamak" isimli sistem. bizim kurmaya çalıştığımız tüm taktiksel düzen aslında bu yapı için.
aslında tam olarak tersten oynamak da değil, biz böyle söylüyoruz sadece. bu 3-5-2'yi 2-3-5'e evrimleştirmek. tıpkı jorge sampaoli'nin arjantini gibi. tıpkı pep guardiola'nın city'sinin geçtiğimiz yıl kaybettiği tottenham maçından sonra oynadığı gibi. tıpkı el loco marcelo bielsa'nın aslında kurgulamak istediği oyun gibi.
orta saha özellikli (hatta mümkünse oyun kurabilecek) bir bek oyuncusu ve diğer tarafta opsiyon yaratan bir bek, gole yatkın merkez orta sahalar (ilkay gündoğan gibi), içe kat eden rahat şut çekebilecek ters ayaklı iki kanat (kerem aktürkoğlu - raheem sterling / olimpiu morutan - riyad mahrez) ve hareketli bir forvet.
bu kurmaya çalıştığımız bütün taktiksel sistemin özeti. biz 4-1-4-1 oynamıyoruz. biz 4-3-3 de oynamıyoruz. gazetelerin - bein sports'un bizi sahaya dizerken taktiksel çizgide nasıl çizdiği önemli değil, önemli olan bizim ne oynamaya çalıştığımız.
bu kadar önemli, gelecek dönem için bu kadar "dominant" olabilecek bir sisteme biz şu anda genç ve yetenekli oyuncuları adapte edip yetiştirmeye çalışıyoruz. sonucunda bu oyuncuların bu sistemi mükemmel oynayabilecek duruma gelmelerini ve bu sayede büyük transferler yapmalarını hedefliyoruz.
bu bağlamda baktığımızda "3 senelik plan" aslında son derece mantıklı. biz 3 senelik plan yapıyoruz çünkü bu taktiğin mükemmelleşmesini, oyuncuların sirkülasyonunda bunu oynayacak bir kemik kadroyu oluşturmak istiyoruz. açıkçası bu sistem (eğer ki doğru oturursa) türk futbolu için yeni bir devrim olabilir. tıpkı jupp derwall devrimi gibi, tıpkı sepp piontek'in yetiştirdiği terim'in 4'lü savunma deneyimleri ile uefa kupasına uzandığı devrim gibi.
2-3-5 düzeninde hücum ederek, hatta bu 3'lü orta saha ile 5'li hücum bloklarını birbirine yaklaştırarak (en azından oyuncuları bu 5'li bloğun içerisine sokarak) rakibin 5'li 6'lı durma düzenlerine karşı önlemi genişletebilir, hareketli bir pas oyunu ile tüm rakipleri istediğimiz gibi açabiliriz.
yani en başından beridir fatih terim'in aklındaki oyun bana kalırsa bu. o sistemdeki kusurları nasıl aşabileceğine çalışmış, buna göre bir kadro oturtmaya çalışan ve kulübün maddi sıkıntılarından dolayı bunu henüz gerçekleştirememiş bir fatih terim var. 2 senedir aslında bu kadar eleştirilmesi, pas oyunundan vazgeç denilerek yerilmesi bunun bir tezahürü. çünkü bu düzende, 2-3-5 oynarken topun kontrolü bizde kalmak zorunda. bakın tekrarlıyorum, biz topun kontrolünü almak "zo-run-da-yız". çünkü bu düzende topun kontrolü bizde olmazsa, rakip topla oynamak isterse biz bu oyunu oynayamadığımız gibi savunmada sürekli eksik yakalanırız.
bu şekilde bakınca, benim kafamda (ryan babel'in neden oynadığı dahil - çünkü kanat değil içe bindirerek oynamasını istiyor hoca ve gole yakınlığını kullanmak istiyor) her şey yerli yerine oturuyor.
peki olasılığı nedir bu sistemi kurmanın, biz kurabilir miyiz?
buradaki en önemli rol 3 tane orta sahanın. bu bağlamda geriden oyun kurucunun, yani regista'nın. bize çok net ve eksiksiz bir 6 numara gerekiyor. olmadı gedson - cicaldau - berkan orta sahasının kurulması elzem. boey'in bir an önce iyileşmesi lazım çünkü boey'in dönmesi demek patrick van aanholt'un alınma nedeninde kullanılması demek, deandre yedlin ile bu oyunu maalesef oynayamıyoruz.
ama oyuncu oyuncu düşündüğümüzde, herkesi doğru yerlere konumlandırdığımızda bu oyun tam da bu kadronun oyunu oluyor. sadece biraz daha sorumluluk alma, biraz daha birlikte oynama ve biraz daha sabır lazım.
kısacası: ben bu yeni kurulan sisteme ve 3 senelik plana bu şekilde baktığımda daha çok inanıyorum. umarım sizler için de açıklayıcı olmuştur.
not: milli arada nasıl sıkıldıysam (maçlar başlamadan bile) bunların hepsinin analizini - çizimlerini yaptım, kaynakları inceledim ve yazıyı oluşturdum. umarım beğenirsiniz.