49
guardiola barcelonasıyla başlayan tiki taka'nın zarar verdiği futbol ruhunu, kulağa garip gelecek biliyorum ama bu kez de gegenpressing'in öldürdüğünü düşünüyorum. yani eskiden bir taraf topu alır ve hücuma çıkardı basketboldaki gibi, rakibi onu karşılarken biz de iki takımın meziyetlerini izlerdik. şimdi almanların blietzkrieg'ı gibi, top daha kalecideyken baskı başlıyor, hatta bu baskının artırılabilmesi için kale atışı sırasında ceza sahasında oyuncu bulunmasını da serbestleştirdiler. gol düellolarına hasret kaldık, bir takım baskı yapıp skoru alıyor, sonra sahasına kapanıp kotra atak kovalıyor. maç ya berabere geliyor ya da kapanan takım ikiye üçe gidiyor. bunu tekrar tekrar izlemekten çok sıkıldım.
sizi bilmem ama blietzkrieg benim için futbolu inanılmaz sıkıcı hale getiriyor. çünkü geriye iki seçenek kalıyor; oyunu başlatan takım ya topu kaybedecek ya da topu baskıdan kurtarıp rakibi az sayıda adamla yakalayacak. bu durum, topu kontrol eden takımın kontra atağa çıkması gibi bir garabet oluşturuyor. haliyle kanat forvetleri, pırpır siyahi kanatlar çok revaçta. pek çoğunun tekniği bile yeterli değil ancak hızlı top sürdükleri için herkesin başına bela oluyorlar. ancak yaratıcılık sıfır. şöyle bir düşünün, son bir kaç yılda aklınızda kalan çok güzel bir gol var mı? ben zorlukla hatırlıyorum, çünkü "en güzel gol boş kaleye atılan goldür" felsefesi iyice oturdu.
şimdi...benim kafayı taktığım esas konu bu olduğu için, futbol ruhunu öldürmeden bu işi nasıl çözeriz diye düşündüm. tartışmalara açığım ancak bence harika bir çözümü var.
1.yarı saha kuralı: basketboldaki gibi oyunu başlatan takım belli bir sürede karşı sahaya geçmek zorunda. bu her top kapıldığında değil, sadece kale atışlarında ve ceza sahası hizasından daha gerideki taç atışlarında olacak.
2. ofsayt kuralı değişecek: kendi sahandan atılan toplarda ofsayt kuralı işlemeyecek. böylece baskı yiyen takımın topu karşı alana geçirebilmesi kolaylaşacak. mevcut durumdaki gibi hem baskı yiyip hem uzun top vuramayan takımın dezavantajı ortadan kaldırılacak. şu anki uygulamada ciğersiz 5 tane ön oyuncun varsa rakip takımı tamamen bozarak bir gol atıp, bu kez kendi sahanda daha fazla kapanarak rakibi zor duruma düşürebiliyorsun. ofsayt kuralının gevşetildiği bir ortamda hiç bir takım böyle bir ön alan baskısı yapamaz.
tartışmalara açığım.
sizi bilmem ama blietzkrieg benim için futbolu inanılmaz sıkıcı hale getiriyor. çünkü geriye iki seçenek kalıyor; oyunu başlatan takım ya topu kaybedecek ya da topu baskıdan kurtarıp rakibi az sayıda adamla yakalayacak. bu durum, topu kontrol eden takımın kontra atağa çıkması gibi bir garabet oluşturuyor. haliyle kanat forvetleri, pırpır siyahi kanatlar çok revaçta. pek çoğunun tekniği bile yeterli değil ancak hızlı top sürdükleri için herkesin başına bela oluyorlar. ancak yaratıcılık sıfır. şöyle bir düşünün, son bir kaç yılda aklınızda kalan çok güzel bir gol var mı? ben zorlukla hatırlıyorum, çünkü "en güzel gol boş kaleye atılan goldür" felsefesi iyice oturdu.
şimdi...benim kafayı taktığım esas konu bu olduğu için, futbol ruhunu öldürmeden bu işi nasıl çözeriz diye düşündüm. tartışmalara açığım ancak bence harika bir çözümü var.
1.yarı saha kuralı: basketboldaki gibi oyunu başlatan takım belli bir sürede karşı sahaya geçmek zorunda. bu her top kapıldığında değil, sadece kale atışlarında ve ceza sahası hizasından daha gerideki taç atışlarında olacak.
2. ofsayt kuralı değişecek: kendi sahandan atılan toplarda ofsayt kuralı işlemeyecek. böylece baskı yiyen takımın topu karşı alana geçirebilmesi kolaylaşacak. mevcut durumdaki gibi hem baskı yiyip hem uzun top vuramayan takımın dezavantajı ortadan kaldırılacak. şu anki uygulamada ciğersiz 5 tane ön oyuncun varsa rakip takımı tamamen bozarak bir gol atıp, bu kez kendi sahanda daha fazla kapanarak rakibi zor duruma düşürebiliyorsun. ofsayt kuralının gevşetildiği bir ortamda hiç bir takım böyle bir ön alan baskısı yapamaz.
tartışmalara açığım.
