1699
sözlük genelinin aksine sezen cumhur önal kadar sakin ve naifim bunları yazarken...
tanım şudur efendim: yakın gelecekte ülke siyasetine damgasını vuracak yazarlara sahip platform. şöyle ki:
rijkaard gitsin diyen ama içini doldurmayan kolaycı adamla, şu okullar olmasa milli eğitimi ne güzel yönetirdim diyen bakan aynı adamdır.
elano'ya 2 maçla bu mu lan brezilya milli takımının oyuncusu diyen, yanıldığını bile bile egosuna toz konduramadığından yanlışında ısrar eden adam, tüm karadeniz çernobil sonrası kanserden telef olurken bakın radyasyon yok deyip çay içen ve kanser olunmadığını aklınca kanıtlayan bakanla aynı adamdır.
leo franco'yu maçtan maça kahraman ve kova arasında getirip götüren adamla, kim iktidar olmaya yakınsa o partiye geçen siyasetçi aynı adamdır.
şimdi sezen cumhur önal naifliğinden, nihat genç agresifliğine dönmek gerekirse:
ulan dile gelince galatasaray taraftarı, diğer taraftarlardan farklı oluyor ama iş eyleme geldiğinde ortalama bir türk taraftarı. herhangi bir farklılık yok. ilk fırsatta teknik direktöre, yönetime, futbolculara iğnelerini sokanlara sorsak kesinlikle istikrardan yanadırlar, sabır gösterilmesi gerektiğini savunurlar, cnbce izleyip, radikal okuyup, belgesel seyrederler. kimi kandırıyorsun sen.
tekrar sezen cumhur önal kimliğime dönüyorum;
sevgili çikolata renkli yazarlarımız, başımızda bir peygamber bulunmadığına göre eleştirilebilir tabi ki. ancak sizden istirhamım eleştirilerin içini doldurmanız, adam aslında mantıklı konuşmuş cümlesini bize kurdurtabilmeniz. yoksa her fikri okuyup saygı gösteririz efendim.
inci sözlükçüler için özet: hacı rakı içerken önce rakı sonra su yerine, önce su sonra rakı koyarsak rakının tadını daha bir alabiliyormuşuz.
tanım şudur efendim: yakın gelecekte ülke siyasetine damgasını vuracak yazarlara sahip platform. şöyle ki:
rijkaard gitsin diyen ama içini doldurmayan kolaycı adamla, şu okullar olmasa milli eğitimi ne güzel yönetirdim diyen bakan aynı adamdır.
elano'ya 2 maçla bu mu lan brezilya milli takımının oyuncusu diyen, yanıldığını bile bile egosuna toz konduramadığından yanlışında ısrar eden adam, tüm karadeniz çernobil sonrası kanserden telef olurken bakın radyasyon yok deyip çay içen ve kanser olunmadığını aklınca kanıtlayan bakanla aynı adamdır.
leo franco'yu maçtan maça kahraman ve kova arasında getirip götüren adamla, kim iktidar olmaya yakınsa o partiye geçen siyasetçi aynı adamdır.
şimdi sezen cumhur önal naifliğinden, nihat genç agresifliğine dönmek gerekirse:
ulan dile gelince galatasaray taraftarı, diğer taraftarlardan farklı oluyor ama iş eyleme geldiğinde ortalama bir türk taraftarı. herhangi bir farklılık yok. ilk fırsatta teknik direktöre, yönetime, futbolculara iğnelerini sokanlara sorsak kesinlikle istikrardan yanadırlar, sabır gösterilmesi gerektiğini savunurlar, cnbce izleyip, radikal okuyup, belgesel seyrederler. kimi kandırıyorsun sen.
tekrar sezen cumhur önal kimliğime dönüyorum;
sevgili çikolata renkli yazarlarımız, başımızda bir peygamber bulunmadığına göre eleştirilebilir tabi ki. ancak sizden istirhamım eleştirilerin içini doldurmanız, adam aslında mantıklı konuşmuş cümlesini bize kurdurtabilmeniz. yoksa her fikri okuyup saygı gösteririz efendim.
inci sözlükçüler için özet: hacı rakı içerken önce rakı sonra su yerine, önce su sonra rakı koyarsak rakının tadını daha bir alabiliyormuşuz.